Necati KAVLAK
|
|||
![]() |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Dört Kutsal Kitap Ve... | |||
![]() Kürsüye çıkan hatip, minbere çıkan imam, sözüm ona din kardeşleri diye hitap ettiği, değerli Müslümanlar diye yücelttiği cemaate gerçek din yerine; siyasetin ve ticaretin argümanı haline getirdikleri öğretileri: Kuran'ın ilk emri olan İkra (oku) yerine güzel dinimize rağmen okumayan, araştırmayan sadece babadan oğla, dededen toruna gelen hurafeleri millete din diye anlatır. İmam-hatip konuşurken mevcut cemaat soru sormaz, bu neden diye merak etmez; sözüm ona koyunun kaval dinlediği gibi dinler ve daha camii kapısından çıkmadan içerde söylerleri oracıkta bırakır, ayakkabısını eğilip yere koyarak giymek yerine pat diye yere atarak giyip namazını kılmış olmanın manevi huzuru ile çıkar gider. Camii kapısını terk ederken düşünmez, muhasebe etmez, ilk emri oku olan Allah'ın okumakla neyi kast ettiğini aklının ucuna bile getirmez. Oku denilince onun aklına ilk gelen şey, parşömen üzerine, kâğıda, kitaba, deftere yazılmış olanları okumak gelir. Hâlbuki gerçek okunması gerekenin, evren olduğunu, 'Denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa' Allah'ın ayetlerinin yazmakla bitmeyeceği ayetini kavrayamaz. Yalnız camiye gelen cemaat mi? Camide ders veren hatip, imamlık eden hoca, hatta siyasetçilere fetva veren akademik unvanlı zatı muhteremler kavrar mı? Tartışılır. Bu konuyu kaleme almaya karar verirken alacağım eleştiriyi peşinen kabullendiğim ifade etmek isterim. İşin doğasında övgü ve eleştirinin olduğunu kabullenecek kadar da mesafe kat ettiğimi düşünmek isterim. Şimdi gelelim esas söylemek ve de eleştiri oklarını fırlatmak istediğimiz konulara. ![]() Öncellikle, Elmalı Hamdi Yazır'ın sadeleştirilmiş Kuran mealinden birkaç ayeti deyim yerindeyse intihal (çalayım) edeyim. 'Ey o bütün insan kömeleri! Sakının o Rabbınıza karşı gelmekten ki sizleri bir tek nefisten yarattı, ondan eşini yarattı da ikisinden birçok erkekler ve dişiler üretti,' O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de yine O indirmişti.. Evet, bu Furkan'ı da O indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın ayetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır. Allah çok güçlüdür, intikamını alır.' Elmalı Hamdi Yazır'ın mealinden de anlaşılacağı üzere indirilen 4 kutsal kitaptan 3' İsrail oğullarına, Kuran'da Peygamberimiz Hz. Muhammed (asv)'a indirilmiştir. 4 Kutsal kitap 'Kuran, İncil, Tevrat ve Zebur' da yetim hakkı yemek yok, mala mülke tapmakta yok! Friedrich Nietzsche'nin yazdığı 'Böyle Buyurdu' ZERDÜŞ de İnsanlara dürüstlüğü, doğruluğu öğütlüyor OSHO'nun sezgisinde, Buda'nın Budizm'inde çalma çırpma yok! Öldürme, faili meçhul bulunmuyor. Paralel yapı, ya da çember çevirme, döviz sıfırlama, aile mahremiyeti vs yer almıyor. Din dâhil aklınıza yatmayanı sorgulamak insana Allahın bahşettiği bir haslet. Bu bağlamda Hz İbrahim'in (Allaha) sorduğu soruyu hatırlamalıyız diye düşünüyorum. Hz İbrahim, "Allahım!" bana ölüleri nasıl diriltiğini göster" dedi " yoksa inanmıyormusun?" deyince evet, inanıyorım ma kalbim iyice tatmin olsun diye"dedi Şimdi bu gerçekler ortada dururken,kebdisine soru sorulmasına tahamül edemiyen, senaryosu yazılmadan çevrilen filmin başrol oyuncusu, hangi inancın mensubu diye sorsak;akademik kariyerli Diyanet Mensupları nasıl bir fetva verir? Doğrusu çok pek çok merak ediyorum... ![]() |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-05-04 | |||
|
|||