301 Can Gitti, 301 Ocak Söndü - Salih Sedat ERSÖZ

Salih Sedat ERSÖZ

Salih Sedat ERSÖZ kimdir?
1956 Konya Akören doğumluyum. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji bölümü mezunuyum. 4 yıl gazetecilik, 15 yıl öğretmenlik ve idarecilik, 1 yıl Konya İl Kültür Müdürlüğü, Konya Büyükşehir Belediyesinde 16 yıl Genel Sekreter Yardımcılığı ile Daire Başkanlığı görevlerinde bulundum. 1978 yılından itibaren Türkiye’de Yarın ve Merhaba gazetelerinde yazdım. Bir yıldır da Memleket gazetesinde yazıyorum. Evli ve 4 çocuk babasıyım.
Email: [email protected]

YAZARIN SAYFASI

301 Can Gitti, 301 Ocak Söndü

Soma'da meydana gelen facia 301 vatandaşımızın ölümüne sebep oldu. Dile kolay, tam 301 can... 301 ocak söndü, 301 ev babasız kaldı bir anda...

Her günkü gibi evlerinden çıkıp işlerine gittiler, başlarına gelecekten habersiz...Bir anda sarsıldı yerin altı, amansız bir duman ve gaz bulutu sarıverdi her yanı... Bir çoğu gaz maskelerini bile takmaya fırsat bulamadan yığılıverdi olduğu yere... Çok azı kurtuldu ve sonuçta 301 can telef oldu.

Evde, işten gelecek babalarını bekleyen aileler, baba yerine gelen acı haberle yerle bir oldular. Feryad ü figan sardı yerleri ve gökleri... Haykırışlar, inlemeler gökyüzünü deldi geçti.

Büyük bir imtihandı bu... Çok büyük bir imtihan... İmtihanın soruları bu defa çok zordu, çözülemeyecek derecede zor ve içinden çıkılamayacak derecede çetrefilli...

Bu zorluğu aşmanın tek yolu inanca sarılmak, imanın insana verdiği sabır ve tevekkül ile davranmaktır. Bir anda yok olup giden 301 canın arkasında bıraktıklarını ayakta tutan tek güç budur. İman, sabır ve tevekkül...

Bu insanların yerin 500 metre altında ne işleri olabilir? Elbette ailelerine, çoluk çocuklarına ekmek parası götürme derdindelerdi. Evlerinin rızkını helalinden temin etme çabasındalardı.

İşin en zoru bulmuş onları, ya da onlar en zor işi... Ama yüksünmemişler, tembellik etmemişler, çalışmaktan geri durmamışlar ve ne kadar ağır olsa da bu yükü omuzlamışlar.

Çalışırken yüzlerinin ve tenlerinin kömür karası olmasına aldırmamışlar, yılmamışlar ve helal rızık uğruna her zorluğa katlanmışlar.

Ancak bu defa başka bir zorluk, başka bir ağır yük gelip çattı. Bu defa gelen, yüzleri kömür karalı bu insanları alıp ebediyete götürürken, geride gözü yaşlı binlerce insan bıraktı.

Gözü yaşlı olanlar, yüreği yananlar sadece Soma'da hayatını kaybedenlerin yakınları değildir elbette... Bir millet ağlıyor arkalarından, koskoca bir millet...

Yüzleri kömür karalı olsa da, kalpleri pırıl pırıl aydınlık, elleri semaya açık, dilleri duada olan bu insanlar için tek tesellimiz, şehitler kervanına dâhil olmalarıdır. Evet İnşallah şehittir onlar... Zira en zor işte helal rızık peşinde iken, üstelik yerin altında alın teri ile kömür karası birbirine karışmış halde iken, beklenmedik ani bir kaza sonucu hayata veda etmek şehit olarak gitmeyi gerektirir İnşallah...

Takdiri ilahi böyle tecelli etti ve 301 canımızı uğurladık. Yerin altına aylar, yıllar boyunca her gün beraber indiler, orada birlikte çalıştılar ve aynı kömür tozuna birlikte bulandılar. Sonunda beraber can verdiler ve yine yer altına beraber indiler ama bu defa cansız, bu defa hareketsiz ve bu defa bir daha çıkmamak üzere...

Artık ahirette kavuşacaklar sevdiklerine, ailelerine, çocuklarına... İnşallah cennette... Ebedi mutluluk yurdunda... Allah, bu geçici dünyamızı alıyor elimizden ama karşılığında ebedi saadet ve mutluluk diyarı olan cenneti veriyor. Bundan daha kârlı bir alış veriş olur mu?

Aşağıdaki Bakara Suresinin ayetleri bize hem büyük bir uyarı yapıyor, hem de büyük bir müjde veriyor.

155 - Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele!
156 - O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler.
157 - İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.

Milletimizi derinden yaralayan bu faciada ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Dualarımız onlar için olsun. Allah, milletimize bir daha böyle acılar göstermesin.

2014-05-19

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.