Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 13 Ağustos 2016
Dilara İSPİROĞLU
Dilara İSPİROĞLU kimdir?
1991 doğumluyum. Aslen Trabzon Sürmeneliyim.İstanbul'da yaşıyorum. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi 2013 mezunuyum.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Kanlı Coğrafya
Bulunduğumuz coğrafyayı hep övdüler bize. Öyle de sahiden üç tarafı denizlerle çevrili türlü medeniyetlere beşiklik etmiş, birçok dine, dile, ev sahipliği yapmış uğruna çok fazla kan dökülmüş çok fazla ulusun karşı karşıya geldiği bir yer burası. Evet, hepimiz bunları tarih kitaplarından okuyoruz. Peki bunlar değişti mi? Yoksa yöntemler mi değişti?

Alman dergisi #ScherDichzumTemfel DerSpiegel yani 'CEHENNEME KADAR YOLUN VAR' diyor, Başbakanımıza (hepimizin her birimizin tercihine).Biz burada şunu görüyoruz: Almanlar bizi bizden daha çok düşünüyorlar.

Ne ilginçtir yetmiş yıl önce tamda bugün topraklarından sürgün edilen Kırım Tatarlarının onlar için bir hükmü yok. Çünkü onların sömürülecek bir vatanı da yok. Aynı samimiyetsizliği süregelen Suriye ve Mısır içinde yapıyorlar ve 1948 İsrail kurulduğundan bu zamana ölen sivil kadın yaşlı çocuk demeden tüm Filistinliler için de yapıyorlar.

Myanmar'ı da hiç dergi başlığı yapmadılar. Yoksa Almanlar Türk ırkının daha değerli olduğunu mu düşünüyorlar? Hitler öleli tam altmış dokuz yıl olmuş. Altmış dokuz yıl unutmaya ve unutturmaya yeter bir süre midir, acaba? Ama unutturamasalar da birlik olmayı başaran Batı her zaman yaptıkları gibi Hollywood filmleriyle tarihi değiştirirler. Tek suçlu Hitler ve arkadaşları olur ve yine çıkarlar işin içinden sanki elleri hiç kirli değilmiş gibi. Bunlar sinemada ilerledikleri kadar ilaç sektöründe de ilerlediler.

Ancak Birinci Dünya Savaşından sonra cüzzam gibi yayılan tüm Batı'ya bulaşan korkunç sömürge hastalığına İkinci Dünya Savaşından sonraki yumuşatılmış ismi olan manda sistemine bir ilaç üretemediler ne yazık ki. Biz Türk'ler bu hastalığa bir ilaç ürettik. Ne yazık ki piyasaya süremiyoruz. Velev ki sürelim; bunun korkusu bile başbakanımızı asmaya yetiyor. Kardeşler sağ sol kavgasıyla birbirini öldürüyor.

PKK azıyor. On yılda bir darbe oluyor. Derken ağaç için sokaklara dökülen duyarlı insanlarımız Suriyeli savaştan, zulümden kaçan kimyasal silahlara maruz kalan insanlar için defol ülkemden diyebiliyor. Velev ki sürdük bir yerlerde bomba patlıyor bir yerler de insanlarımız madenin altında kalıyor.

HÜKÜMET SUÇLU OLSADA HÜKÜMET SUÇLU HÜKÜMET SUÇLU OLMASADA HÜKÜMET SUÇLU Esen Lodostan da, yağan yağmurdan da hükümet suçlu.

Evet, burası güzel bir coğrafya ama bir o kadar da kanlı ancak bu coğrafyadan yükselen dualar insanlığın hayatta kalma sebebi. Bizi buz gibi Batı Medeniyetlerinden ayıran fark. Biz sarılıyoruz biz öpüşüyoruz, biz kavga ediyor tekrar barışıyoruz. Biz beş vakit aynı huzurda bulunuyor. Bir ay beraber aç kalıyoruz. Biz dil din ırk mezhep demeden evimizde pişenden komşumuza ikram ediyoruz. Sizin uydurduğunuz her zorlukta daha çok kenetleniyor daha çok bir oluyoruz. Biz vatan için ölmeyi ibadet sayıyor. Vatan sağ olsun diyebiliyoruz. Evet biz ölüyoruz. Ama hak ettiğimiz topraklar da ve bir hiç için değil Allah için ölüyoruz. Yani işin özü biz yaşıyoruz. Biz gerçeğiz.

İŞTE BİZİM SİZDEN FARKIMIZ BU!



   
2014-05-19
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları