Takkeli Dağ Tırmanışımızı Gerçekleştirdik

Serdar USMAN

Serdar USMAN kimdir?

Email: [email protected]

Takkeli Dağ etkinliğimizin ikincisini de geçtiğimiz pazar günü başarıyla gerçekleştirdik. Katılımın bu kadar yoğun olacağını beklemiyordum. Duyan her kesimden insanımız geldiler. Yoğun stresli iş yaşamlarından uzak rahat bir ortamda buluştuğu diğer katılımcılarla birlikte Takkeli Dağ'ın zirvesine tırmandılar. Etkinliğimizde 62 erkek, 24 bayan ve 26 çocuk katılımcılar vardı. Basın ve yayın mensuplarımızın da ilgi gösterdiği bu programımızın başarıyla sonuçlanmasından ötürü çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Birde etkinliğimize katılarak bizleri mutlu eden Türkiye Muharip Gaziler Derneği üyelerine, Konya MTB Team Grubuna, Amatör Bisikletçiler Kulübü üyelerine ve Vizyon Gençlik Platformu üyelerine de özellikle teşekkür etmek istiyorum.

Çok zorlu olsa da sonuç itibariyle dinlendirici olan tırmanış esnasında benim gibi masa başında oturmaktan ötürü spordan uzak kalmış insanımızın özellikle bacak kasları harekete geçti. Katılımcıların nefes hareketlerinden ötürü akciğerlerinden geçen temiz hava sayesinde vücutlara bir zindelik geldi. Tırmanış esnasında katılımcı kardeşlerimizin özellikle ilgisini çeken şey dağın muhtelif yerlerinde yer alan sarnıçların belediye kazıları sonucunda mağaraya dönüşmüş ilginç görüntüleri oldu. İçerisinde artık su kalmamış olan bu sarnıçların gizemli görüntüsü karşısında ürperdiklerini ifade ettiler.

Tırmanış sırasında türlü çeşitten nebatatın doyumsuz kokusu da toprakla buluşunca, dünyada maddeden, teknolojiden çok daha ileride olan daha ne gibi nimetler olduğunu hatırlama imkanımız oldu. Diğer ilgi çekici bir alan da elbette ki çoğunuzun duyduğu kale kalıntılarıydı. Bu kalıntılar önünde bolca resimler çekinen katılımcılarımız bu tür programların devamını beklediklerini dile getirdiler. Çeşitli dostlarımızla görüşerek yakın bir gelecekte Allah izin verirse Anamas Dağı için bir program tertip etme niyetim var. Bu konuda dağcılıkta şehrimizin tanınmış isimlerinden Recai Gıcıkoğlu Ağabeyin tavsiyesi olduğunu da buradan ifade etmiş olayım.
Etkinliği düzenlerken içini daha da zengin kılmak amacıyla özellikle pazar akşamının Miraç Kandili olması münasebetiyle zirvede aşrı şerif tilavet ederek rabbimize dua ve niyazda bulunduk.

Aynı şekilde tüm Türkiye'yi ve Türkiye dostlarını üzüntüye boğan Manisa Soma'da ki acısı taptaze yüreğimizde duran 301 Soma şehidimizi de unutmayarak ruhlarına fatiha okuyarak dua niyazında bulunduk. Dağımızın zirvesine kendilerini unutmadığımızı ve unutmayacağımızı ifade etmek amacıyla 'SOMA ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ.' Yazılı bir pankart diktik. Amacımız bu tür üzücü iş kazalarının tekrar yaşanmamasına dikkat çekmekti. Tüm Konyalılar adına temsilen bu görevi yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Zirveden Konya'yı tüm yönleriyle temaşa etmenin tadı bir başka oluyor. Mevlana diyarının güzel görüntüsünü bu kadar net ilk defa gördüklerini anlatan katılımcılarımız, Takkeli Dağ'ı bugüne kadar hep geriden görmekle yetindiklerini ama artık bu meraklarının da giderilmesinden duydukları memnuniyeti defalarca ifade ettiler.
Zirve dönüşü, çıkışı kadar zor olmuyor elbette. Çıkışta nefes nefese kalan katılımcılarımızın inişte freni boşalmış araç gibi kendilerini salmaları görmeye değerdi. Dillendirilen ana husus, zirveye tırmanışların insan vücudunu ve ruhunu inanılmaz derecede dinlendirdiği oldu.

Evet insan kendisini çok rahat ve mutlu hissediyor. Kendimizi güncel hayatın keşmekeşinde boğarken aslında neler kaçırdığımızı gösteren bu dağ yürüyüşü oldu. Bu hayata bir kez geliyoruz. Onu da anlamlı kılmak bizlerin elindedir. Aslında ayda bir kez tırmanış ve dağ yürüyüşü yapmanın insan vücudu için mükemmel bir dinlendirici unsur olacağını bilmekte yarar var. Bunun içinde hayatımızı programlandırmak lazımdır. Duruma göre hareket etme düşünceniz varsa salıverin gitsin. Mümkün değil uygulayamazsınız. Çünkü hayat insana, insan hayata dört elle sarılmış. Biri bıraksa, diğeri bırakmıyor. Boş ver deme şansınız yok. Yaşadığınız hayatın getirileri de götürüleri de sizinle hareket ediyor. Sizi kendi halinize bırakmıyor.

Dağa tırmanış öncesinde muhabbetine ve şakalarına doyum olmayan Bosna Mahalle muhtarımız Ayhan Ufacık ağabeyimizle koca göbeğini dağın zirvesine nasıl taşıyacağına dair sık sık şakalaşmıştık. Yanılmamışız. Yarıya bile ulaşamadan pes ederek yelkenleri indirdi. Onunla birlikte daha çok sayıda katılımcımız yarıya ulaşmadan geri dönmek zorunda kaldılar. Bu sene, geçen seneye göre biraz daha zorladı. Çünkü geçen sene tercih ettiğimiz yürüme alanı daha rahattı. Tırmanış esnasında bacaklar çekmez olmuş, nefes nefese oturacak bir yer bulduktan sonra kendimi kısa da olsa istirahata bıraktığım esnada dağın eteklerine kadar ekibimizden kopmalar olduğunu gördük. Dağımızda yer yer çok dik yerler olduğu bir gerçek. Herkes kolaylıkla aşamayabiliyor.

Böylesi güzel anılar yaşamak ve kaynaşmak için her vesileyi değerlendirmek lazım. Ben bu kadarını ifade edeyim.

Yorgunluğun üzerine insanımızı aç ve susuz göndermek elbette olamazdı. İşte inişin akabinde az ileride ki mesire alanında katılımcılarımıza Köylü Tarım Makineleri şirketimiz tarafından finanse edilen yiyecek ve içecek ikramlarımız oldu. Burada ki sohbette bir başka güzeldi. Program bitiminden sonra özel araçlarıyla gelen kardeşlerimiz dışında kalanlar ulaşım sponsorumuz ALPRAF firmasının servis aracıyla şehir merkezine döndüklerinde dolu dolu bir gün yaşamış olmanın ışıltısı gözlerine yansıyordu.

2014-05-27

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.