Soma'yı Enişteye Denettiren Devletin Hiç mi Günahı Yok?

Ey millet uyanın artık! 301 tane can yok olmuş gitmiş..

301 tane eş dul, 301 şehidin çocukları öksüz,301 kere canımız yanmış..

Ciğerler yanıyor, boyunlar sağ yana düşüyor, duvardaki resimlerden bir yüz eksiliyor..

Kolay mı? Evlerin direği yıkılmış...

Dul kalan eşlerin boyunları bükülmüş, kolay mı?

Çocuklar yarım kalan baba şefkatini amca, dayı, dedelerinden almak zorunda kalmış,

Kolay mı?

Kim onlara gerçek baba sevgisi gösterebilir?

Baba sevgisini kim onlara verebilir?

BABA dediğinde o çocuk...

Ona hangi güç dönüp bakabilir?

 

Acımız büyük geçmiyor..

Giden 301 şehit, helal lokma için savaştı.

Boynu bükülen eşinin, öksüz kalan çocuğunun boğazından tek lokma haram geçmesin diye,

301 tane şehit kolkola, omuz omuza helal lokma için hakka yürüdüler.

 

Şimdi bana kızacaklar bu ülke sahipsiz değil diye.

Öksüzün yetimin hakkı yerde kalır mı diye?

Evet, öyle tabii bu ülke sahipsiz değil, kimsenin hakkı kimsede kalmaz.

Diyebilseydik keşke...

Neden mi?

Bu ülkede ölen işçilere sahip çıkan bir halk var.

Ne kadar farklı olsak ta, farklı düşünsek te, acımız ortak deyip aynı yerde durabiliyoruz.

Ölen işçilerin ailelerine sahip çıkabiliyoruz.

Yardım parası toplayabiliyoruz.

 

Bana kızmasın hiç kimse; ülkede sahipsiz olmak da varken, çok iyi şeylerde yazmak haram bize.

Neden?

Çok uzağa gitmeden,

Hak vermeye çalışalım şu soruları sorarak birbirimize..

Neden? İşçi helal lokma getirmek için can vermek zorunda bu ülkede?

Neden? Eşlerin boynunu bükmek ve çocukları öksüz bırakmak zor değil bu ülkede?

Neden?301 canın ölümüne sebep olanları bulmak çok zor bu ülkede?

Neden?Evet, suçumuz büyük deyip suçu kabullenmek ayıp bu ülkede?

İşimizi adam gibi yapsaydık,301 bir cana mal olmasaydık demek, inan ki çok zor ülkemde..

 

Peki, dünyada neler oluyor haberimiz var mı?

Güney Kore'deki FERİBOT FACİA'SINDA ,

Güney Kore devlet başkanı, halkın huzurunda hüngür hüngür ağlarken ve özür dilerken,

Başbakan istifa ederken, biz hala suçlu ararken, şimdilerde enişte müfettişler ortaya çıkmaya başladı.

 

En son duyduk ki,Soma'yı denetleyen İŞ MÜFETTİŞİ,maden işletmesi genel müdürünün eniştesiymiş.

Yani suçlulardan biride enişte olarak karşımıza çıkıyor...

Peki, bu enişte kimin eniştesi?

Bu enişte özel idarede mi? yoksa devlet dairesinde mi çalışıyor?

Bu eniştenin başındakiler ve bu enişte, devlete çalışıyorsa ve Soma'daki faciaya sebep veriyorsa,

O zaman bu işte devletinde parmağı olduğu ortaya çıkmıyor mu?

Yani devlet bu sorumsuzluğa göz yumduysa,

BAKANLAR da bu işe göz yummuş olmazlar mı?

Enişte devletin adına kayınçoya kıyak yapıyorsa,

İş müfettişlerinin tam anlamıyla elekten geçirilip,

İncelenmesi de devletin sorumlulukları arasında yer almaz mı?

301 tane can,kurtlara nasıl teslim edilir diye, insan hiç düşünmez mi?

Görevini kötüye kullananlar veya kullanmasına göz yumanlar,

Kamuoyu adına yargılanması gerekmez mi?

İş kanunları ve çıkartılmayan bazı kanunlar ve devletin müfettişlerinin,

Sorumsuzca inceleme ve denetleme yapmaları,

Başta bakanlar olmak üzere, tüm bürokratlar ve üst yöneticilerinin de yargılanmasına

Olanak sağlamaz mı?

 

Daha önceki yazımda belirttiğim gibi

İki bakan hemen istifa etmeliydi demiştim..

Bu işi fırsat bilip hükümete yüklenmekte benim işim değil.

Ayrıca hükümetinde ülke için yaptığı çok olumlu işler varken, yaptığım eleştiri doğru anlaşılamaz mı?

Ama 2023 müessir medeniyetler seviyesine çıkmak istiyorsak, devlet politikamızda mutlaka

İstifa müessesi olmalı diye de belirtmiştim aslında..

Bunlar çok zor olan şeyler değil aslında... Yeter ki,ego olmasın insanın içinde..

 

Bu yaşanan faciadan mutlaka çıkartılması gereken dersler de var.

Bu büyük sorumluluğu birkaç müfettiş ve işletme müdürüne bağlarsak, yaşanan eksiklikleri ve

Çıkması gereken bazı iş kanunlarının da önüne geçmiş oluruz.

Bu yaşanan acılardan hala ders almayacağımız apaçık ortadayken, suçu birilerinin üzerine

Atmak yerine, varsa suçu sahiplenmek en azından kamuoyunda doğru algılanacaktır.

Yani buradan şu anlam çıkmalı..

Devlet en ufak hatayı ve hata yapanı kolay affetmemeli.

Devletin böyle hatalara göz yummak yerine, baştan aşağıya herkesi ağır bir şekilde cezalandırması,

Herkesin içinde işini doğru yapma kaygısı oluşturacaktır.

Örneğini hepimizin gördüğü gibi, enişte müfettişlerinin de içine büyük korku salacaktır.

 

O yüzden gelin devlet olarak da eksik kaldığınız yeri görün.

Bakanlar ya istifa etmeli, ya da istifaya zorlanmalı.

Her şey daha iyi olacak sloganı artık para etmiyor.

Çünkü her şeyin iyi olması giden 301 canı geri getirmiyor.

 

Bazı kanunlarında insanların içinde vicdan olmasına yeterli olmuyor.

Bu hataları yapanları veya göz yumanların içlerinde, insanı duygudan ve vicdandan

Eksik olduğu bilerek yargılanmalı...

 

Bu ülkede hala iki bakan yerinde sayıyorsa,

Hala bu yaşananlarda devletin bir suçu yok deniliyorsa,

Kaldır o zaman taşeronu kardeşim.

Kapat o madeni ...

O maden ALMANYA, AVUSTURYA, İNGİLTERE, AMERİKA gibi ülkelerdeki güvenli madenler

Haline gelinceye kadar açma.

Açıyorsan da ,kadınları dul,çocukları öksüz,anne ve babaları evlatsız bırakma.

 

YA DİK DUR EĞİLME, YADA EGİK OL DİK DURMAYA ÇALIŞMA!