Enes Osman ABA
|
|||
![]() |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Umudun Sürgünü | |||
![]() Ağlamaklı ve bir o kadar da içimi acıtan konuşmalarıyla ömrümü çalıyorlardı. İlk gelen cenin 'bırakma, alma' beni yaşat diyordu. Ona söyleyecek ses ararken el fenerini yanına bırakmış kendini asan kadına şahit tutuldum. Bir tarafta beni yaşat diyen ceninin umut dolu sözleri, diğer taraftan bütün umutlarını tüketmiş kendini asan kadının feneri. Öyle bir hüzün çöktü ki içime. Ağlamış, yorgun meczup yüreği oluştu benliğimde. Aklımı görevden alıp bağırmak istedim tüm sağır kulaklara. Kaçamadığım bu görüntüler esir almıştı tüm benliğimi. Kimseyi şahit tutmadan kendimle konuşmaya başladım. Eğer kendimle konuşmalarıma yeni şahitler olursa, o zaman bu toplumun yeni delisi ben olmuş olurdum. Yaşamak isteyen cenin deki umut da ölüyor; yaşamak istemeyen kadındaki fener de sönüyor. Farklı amaçların aynı sonlarını görüyordum. Bir değerler sorunu vardı. Korkmayan ve inanmayanların cinayetleriyle sürgündeki dünya vahşileşmişti. İnsandaki merhamet kuyulara nöbetçi kılınmıştı. Sarayda olması gereken merhamet hakikatin gelip onu kurtarmasını bekliyordu. Vahşetin üzerine bir avuç gözyaşı ile yürümek istiyordum. Merhametin sözlerine içerlemiş ağlamıştım. Bir şeyler yapmalı umudu aramalıydım. Vahşetin umutsuzluğuna esir olmamalıydım. Yağmur gibi akıttığım gözyaşımla umudu arıyordum. Öyle ki zaman durmuş bana yardım ediyordu. Siyahın tonunu kaybettiği gride umudu bulmuştum. Umut halsiz bitkin bir köşede uyuyordu. Usulca yaklaşıp incitmeden seslendim. Umudum neredesin? Neden bizi bıraktın? Umut karartılan gözleriyle bana baktı. Ben ise vuslatlı sözlerime devam ettim. Neden aydınlıktaki evini karanlığa taşıdın? Umut sözlerimi üzülerek kesti. Siz insanlar beni unuttunuz. Sevgi, Merhamet, hakikat ve sabırla doyan bana; İstemediğim para, mal ve dünyevi nimetler verip hasta ettiniz. Şimdi yanımda, beni almayın diyen cenin ile asılan kadının feneri kaldı. Umuda yönelen içli ses haykırdı. Peki dedi. Aydınlık için ne yapmalıyız? Sen söyle onu. Umut beyaz elleriyle, şefkatli dudaklarına gözyaşlarımı misafir etti. Umut her yeri aydınlatan beyazıyla yüreğime seslendi. Aydınlık için merhamet, sevgi, sabır ve hakikate ihtiyacım var. Bunu da bana insanoğlu getirebilir. Umudun Söylediği her şeyi hayallerimde gerçekleştirdim. Artık ne ceninin sözlerini, ne de kadının fenerlerini görüyorum. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2013-07-08 | |||
|
|||