Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 26 Haziran 2014
Ş.Mehmet ÇET
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Maden Kazası Üzerinden İktidarı Devirmek
Soma Maden Kazası Üzerinden İktidarı Devirmek

13 Mayıs 2014 Salı günü meydana gelen Soma faciasında hayatını kaybeden işçilerimize Allah'tan rahmet diliyor, ailelerine sabır vermesini niyaz ediyorum.                 

Meydana gelen maden kazasında 301 işçinin ölümü bütün Türkiye'yi yas'a boğdu. Bizler ne kadar üzüldüğümüzü söyle sekte ölenlerin yakınlarından daha fazla üzüntü hissedemeyiz; ateş düştüğü yeri yakar.

Ancak böyle  büyük acıların toplumu derinden sarsan ve birleştiren bir özelliği var. İnsanlar, ölenlere, onların kederli yakınlarına üzüldüğü gibi, bu acıların toplumsal ve siyasi anlamını da biliyor. Bu yüzden sorumluluk hissediyor. Nitekim Soma'da bu kardeşlerimizin hayatını önlenebilir bir kazada yitirmiş olmak, bizlere büyük acı veriyor.  de sorumlu hissediyoruz ve bu iyi bir şey.  Bizi insan yapan haslet, sevinçleri paylaşabildiğimiz kadar, bu kederli zamanlarda da acıyı paylaşabilmek, sorumluluk hissetmek, elden geleni yapmaktır.

Bir toplum böyle olunur.

Van depreminde ve Soma'da Ülke halkın sergilediği birliğinin çok önemli olduğunu, tüm kışkırtmalara, bir grup medyanın  ahlaki olmayan yayınlarına rağmen bu coğrafyada mezhep, ırk fark etmeden acıyı paylaşmanın güzel örnekleri verildi.

Türkiye üzerinde hesapları olan karanllık yapılar Soma facisını fırsata çevirmenin hasabı içine girerek, yerli işbirlikçilerini hemen devreye soktular. 

Sosyal medya üzerinden yalan haberler yaparak halkı kışkıtmanın, sokakları harekettlendirmenin peşine düştüler.

Kurtarma çalışmaları devam ederken karanlık yapıların talimatıyla sosyal medya içerde kaç insan kaldığını, bunların hepsinin Suriyeli olduğunu, bunların hepsinin çocuk olduklarını hemen yaymaya başladılar.

Önce 15 yaşında bir çocuk çalışıyor diye yalan atmışlardı. Oradan tutturamadılar. Sonra  bu sefer de Suriyeli yalanına sarıldılar. Suriyelileri çok sevdiklerinden değil ha, Suriyelileri sevseler zalim Esed'in yanında yer almazlardı. Bir de yalanlarını daha trajik hale getirmek için Suriye'lileri de çocuk yaptılar. Suriyeli olduklarını nereden biliyorlarmış? Çocuk olduklarını nereden biliyorlarmış. 150 kişi olduğunu nereden biliyorlarmış? Yalan haberlerle sosyal medya da atağa geçtiler.

Sosyal ve malum medyada ciddi bir psikolojik savaş veriliyor.Bir içsavaş çıkarmak istediklerini dahi neredeyse açıkça yazmaya kadar vardırdılar . Hedef, toplumu ümitsizlik, öfke, şiddet, korku ve dehşet duygusu altında ezmek, siyasetin dengesini bozmaktır.

Başbakan Erdoğan'da odaklanan nefretin sebebini anlamak zor değil. 9 Seçim yapıp dokuzunda da eze eze yenerseniz ve yendiğiniz insanları sokağa çıkamayacak şekilde rezil ederseniz sonunda nefret patlaması olması normaldir. Bileğini bükemediği bir yiğide yapılacak tek şey sisli bir havada pusu kurmak, arkadan hançerlemek ya da çelme takmaktır. İşin onlar açısından çıldırtan tarafı tüm bunları yaptıkları halde yine de Erdoğan'ı deviremediler.

Ülkemiz, 50 yıllık 'belâlısı' IMF'ye olan borcunu sıfırlayıp, ekonomik olarak bağımsızlığını eline almasından bu yana çeşitli dış ve iç güçlerin hedefindedir.

Ülkemizde Gezi Parkı olaylarıyla başlayan süreç 17 Aralık müdahalesi ile devam etmiştir, ama 30 Mart'ta ortaya konulan 'sağlam irade' heveslerini kursaklarında bırakmıştır.

Soma faciası'nın hemen ardından, -önceden planlanmışçasına- sahnelenen ve yine Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında Türkiye'yi hedef aldığı açıkça görülen gerilim oyunu, Gezi Parkı olaylarının yıl dönümü bir vesile, -önceden ayarlanmış havası veren oyunu oynamaya devam edecekler.

 Bu güçler, sahip oldukları bağımsız kuruluşlar aracılığıyla yurtiçindeki bir takım grupları fonlamakta ve fonlanan bu gruplar eliyle de Gezi Parkı gibi toplumsal olayları organize etmektedir. Güney Amerika'dan Ortadoğu'ya, Uzak Asya'dan Avrupa'ya çok geniş bir coğrafyada birçok kez denenmiştir.

Hayatını kaybetmiş işçilere "AK Parti mitingine katıldıkları için müstahaktır" diyecek kadar körleşen bir gazeteci, son seçimlerde AK Parti'ye oy veren herkese Allah çocuğunun acısını göstersin en acı şekilde' diye yazan avukat.

1 Mayıs'ta taksim ısrarı yapan, Taksim bizi kutsalımızdır diyen sendika patronları, yaşam odası bulunmayan madende işçilerin çalışmasına ses etmeyen ama meydanlara çıkıp işçilerin ölümleri üzerinden siyaset yapamaya çalışmaları.

Çirkinleşmiş yürekler kandan nemalanma telaşında

'Fırsat bu fırsattır' diyerek tekrar sokaklara çıktılar.

'Milli Yas' ilan edilmiş, kimin umrunda,

Acı üzerinden ajitasyon, siyasi istismar, ucuz siyaset...

Dahası 'Kan Siyaseti' yapıyorlar.

Maden faciasını 'siyasi rant'a çevirmek gayesiyle...

Yüzlerce ailenin, milyonların acısının üzerine çıkıp 'siyasi intikam' hesabı yapıyorlar.

Türkiye, bu dehşet acıyı yaşarken 'siyasi vampirlik' sergileyenleri bir başka üzüntüyle izliyor.

Egemenliği halktan ne pahasına olursa olsun çalmak isteyenler, her fırsatta eski statükolarını ele geçirmenin peşindeler.

Son günlerde yaşananlar, belli grupların istediklerini elde edemedikçe hırslandıklarını ve akıllarını yitirdiklerini göstermektedir.

Başbakanımız Erdoğan'a iftiralardaki pervasızlık, bunların hiçbir kural, kaide, ilke tanımadıklarını, Türkiye'nin yükselişini durdurmak için ellerinden geleni hatta gelmeyeni yapacaklarını ortaya koymaktadır.

Madencinin dirisini 'Haso-Hüso, göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı bunlara oy kullandırtmayacaksın laflarıyla küçümseyenler, emekçi kardeşlerimizin ölülerinden istifadeyle ülkeyi karıştırmaya çalışıyor.

Bizim bağrımız yanarken, onların etekleri zil çalıyor!

Bizler şehitlerimize ağlarken, onlar adeta 'bayram' yapıyor!..

Milletimiz olan biteni büyük bir dikkatle izlemektedir.

Milletimiz kurulan tezgâhları, oynanan oyunları görmektedir.

Bu millet'in, Kurtuluş Savaşı sırasında neler yaptığına bütün dünya şahit olmuştur.

Kimsenin şüphesi olmasın, Allah'ın izni ile yine yapacaktır!..

Soma'daki faciada hayatlarını kaybeden madenci kardeşlerimize Yüce Allah'tan rahmet diliyorum.

Allah yakınlarına sabırlar, yaralılarımıza acil şifalar versin.

Böyle acıları bir daha göstermesin.

Kömür karasını katıksız son lokması yapanlara selam olsun.

Günün sözü: "Burjuva işçinin dirisini, sosyalist anlayış ölüsünü sömürür

Kalın sağlıcakla

Facebook: mehmetçet21

Twitter: mehmetçet21

Mehmetcet21.blogspot.com



   
2014-06-09
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları