Ahmet LAZ
|
|||
![]() 1956 da Kilis'te doğdum. İlk orta ve lise eğitimimi Kilis'te, Lisans eğitimimi de Hacettepe Ünv. Matematik mezunu olarak Ankara'da tamamladım. Afşin/Elbistan termik santral montajında planlamacı, Türkiye Diyanet Vakfında Bilgi İşlem Müdürü, Kendi işimde ise yönetici olarak Bilgisayar ve Yazarkasa sektöründe çalıştım. Emeklilik hayatımı Kilis'te yaşıyorum. Yerel Kilisinsesi gazetesinde ( www.kilisinsesi.com.tr ) yazıyorum. Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Ciddi Yatırımlar ve Barış Süreci | |||
![]() Yani artık bu kadar büyük, dünya çapındaki projeleri kendi milli varlıklarımızla başarabiliyoruz. Bu hem Türkiye'nin hem de şirketlerimizin geldiği noktayı göstermesi bakımından gurur vericidir. Bu beş şirketten üçü, halen yine dünyanın en yüksek üçüncü barajı olan Yusufeli barajını yapıyorlar. Önce bu havaalanının, ülkemiz için ne kadar gerekli olduğunu iyi anlamalıyız. İstanbul'da son on yılda, sadece transit yolcu sayısının bir milyondan 15 milyona çıkmış olması bile konunun önemini anlatmamıza yeter. Bunun yanında kargo taşımacılığının boyutları da çok büyük. Benim bir oğlum Gürcistan'da Tiflis'te çalışıyor. Bundan 2 hafta kadar önce, Tiflis'ten Ankara'ya gönderdiği ufak bir kargonun takibini internetten yaparken, kargonun önce Frankfurt'a gittiğini, oradan da İstanbul ve Ankara'ya gittiğini görüyor. Çünkü Frankfurt, bugün için kargo taşımacılığında önemli bir kavşak noktası durumunda. Taşınan her kargodan Almanlara epey para kalıyor. İşte bu paralar artık ülkemizin kalkınması için bizde kalacak. Almanya'nın da, diğer ülkelerin de telaşı bundan. Gezinin ahmaklarına da, PKK nın hainlerine de desteği bundan veriyorlar. Bizzat yaşadığımız bu olaydan sonra İstanbul'a yapılacak üçüncü havaalanının kıymetini daha çok anlıyoruz. Havaalanının yapılacağı yerin yüzde 98i de zaten hazine arazisi. İstimlâk konusunda da herhangi bir pürüz yaşanması mümkün değil. İstanbul'da temel atma töreni yapılırken, CHP lideri de Almanya'da, Almanya başbakanı Merkel'e Türkiye'yi şikâyet ediyor. Ona, 'Siz merak etmeyin, bu havaalanını biz yaptırmayız veya geciktiririz' demek istiyor. İhanetin içindeki isimlerden İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı için aday olan Sırrı Süreyya Önder de, 30 mart seçimleri öncesinde, 'İstanbul'a yapılacak her yatırımı yok edeceğini' vaat etmişti. Bu arada AK Parti kurmaylarından eski TBMM başkanı M. Ali Şahin; yakında cumhurbaşkanının halkın oyları ile seçilmesi ile Türkiye'nin başkanlık sistemine geçeceğini, bunun doğal bir sonucunun da sadece iki partinin hayatta kalacağını söyledi. Gerçekten de başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerde ilk turda kaç aday yarışırsa yarışsın, ikinci tura sadece iki aday kalacak. Böyle bir durumda kısa bir süre sonra iki partinin dışındaki partiler yok olup gidecekler. Ülkemizdeki muhalefetin durumu içler acısı bir halde. Bir tek Tayyip Erdoğan düşmanlığı ile varlıklarını devam ettiriyorlar. Türkiye'nin geleceği için bir hayalleri veya bir projeleri yok. Geçmişlerinde de ele alınır bir tarafları yok. Zaten birbirleriyle ortak yönleri de çok fazla. Temelsiz çatı adayı arayışlarının sonucunda başarılı olurlarsa, bu belki de ikinci partinin temelini oluşturacaktır. Ülkemizde kan ve gözyaşının dinmesi bazılarını rahatsız ediyor. Öncelikle, yakalandıklarında yargılanacak ve büyük bir ihtimalle ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılacak olan terörist liderler, hemen arkasından bölgede uyuşturucu ticareti yapanlar, daha sonra güçlü bir Türkiye'yi görmek istemeyen dış ülkeler, bu tür kışkırtmalara çanak tutuyorlar. Özellikle son günlerde yaşanan 'bayrak indirme' olayının, bir karşılığı mutlaka olmalıdır. Ancak sağduyumuzu da muhafaza etmeliyiz. Hatırladığımız kadarıyla temelde sebepleri başka olsa da, birinci dünya savaşı da bir Sırp prensinin öldürülmesi ile başlamış, milyonlarca insan savaşlarda hayatlarını kaybetmiş, büyük acılar çekmişti. Bu olaylar da güneydoğuda yaşayan masumların, barış isteyenlerin ve geleceğe umutla bakan büyük çoğunluğun beklentilerini boşa çıkarmamalıdır. Son günlerde bu topraklarda yaşayan herkesin ortak değeri olan bayrağımıza yapılan hakaret hepimizi üzdü. Yapılan provokasyon, inşallah terör örgütünün sonunu da hazırlayacak. Hiç şüphesiz bu durum, her fırsatta bayrağımıza saygısını gösteren başbakanımızı da milletimizi de derinden sarstı. Tahriklere kapılmadan ama gereken cezayı da mutlaka vererek barışa doğru koşmalıyız. Barış, bolluk, bereket içinde kalın sağlıkla... Ahmet Laz [email protected] |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-06-16 | |||
|
|||