Pamuk...
Yara bandı...
Tentürdiyot...
Sargı Bezi...
Makas...
Ağrı Kesici...
Oksiyenli Suyu...
Yani çocukluğumdaki O Ecza Dolabı!...

Bugün yeni işyerimde tesadüfen gördüğüm O Ecza Dolabı, Beni yıllar öncesine, yani ilkokul sıralarına götürdü.
Hayatımda ilk kez Ecza Dolabı'nın önemini Ankara Batıkent Kürşad Bey İlköğretim Okulu'nda 3.sınıftayken sınıf öğretmenimizden öğrenmiştim.
Aslında O Ecza Dolabı'nın, bir insanın hayatı için ne kadar önemli ve anlamlı olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Düşünün bir kere, bugün hangimizin evinde bu tip bir Ecza Dolabı var?
İlk itiraf benden: Benim halen evimde olmadığı için şahsım adına çok utandım diyebilirim.
Ancak bu yazıyı yazarken de kendime bir söz verdim. 
İlkokul sıralarında tanıştığım ve bugün işyerimde yıllar sonra tekrar gördüğüm O Ecza Dolabı'nın aynısından satın alıp, kendi evimin duvarına mutlaka monte ettireceğim.
Böylece, O Ecza Dolabı'na her baktığımda hem çocukluğumu yeniden hatırlayacağım hem de tedbirli olabilmenin insan hayatı için ne kadar önemli olduğunu da her saniye hissedeceğim...
Öneriyorum!...
Hiç vakit kaybetmeyin derim...
En kısa zamanda evinizin bir köşesine, çocukluğunuzdaki O Ecza Dolabı'ndan bir tane de siz satın alın ve duvarınıza monte ettirin...
Bir gün hiç ummadığınız bir saatte O Ecza Dolabı'ndaki Pamuk, Yara bandı, Tentürdiyot, Sargı Bezi, Makas, Ağrı Kesici veya Oksiyenli Suyu... vs. size veya en sevdiğiniz yakınlarınıza lazım olabilir.
Ne kaybedersiniz ki?
Zaten normal şartlar altında hepimiz evimize dekor olsun diye tablo asmıyor muyuz?
Bu kez tablomuz: "O Ecza Dolabı" olsun...
Ne fark eder?...