Serdar USMAN
|
|||
![]() Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Müslümanlar Ölüyor! Dünya Seyrediyor... | |||
![]() Bölgede dönen olayların temelinde ne var? Kim ne yapmaya çalışıyor? İşte bu konuyu iyi tahlil etmemiz gerekiyor. Şu mübarek ramazan günlerinde çocuklar, ana ve babalarıyla, akrabalar sıla-i rahimle, ana ve babalar çocuklarının İslami değerleri tanıması için çaba göstermeleriyle meşgul olması gerekirken hepsi barut kokan şehirlerinden, kasabalarından, köylerinden canlarını kurtarma uğruna civar ülkelere sığınarak yaşam mücadelesi veriyorlar. Bölgede asırlardır yaşanan acı olaylar karşısında yutkunmaktan ve üzülmekten başka hiçbir şey yapamayan İslam alemine birde kendindenmiş gibi gösterilen IŞİD teröristlerinin yaptıkları İslam adınaymış gibi gösteriliyor. Bunda asıl amaç yukarıda değinmiş olduğum gibi Müslüman ümmetini ikilemde bırakmak ve dinlerinden soğutmaktır. Halbuki bizim dinimiz merhamet ve şefkat açılımlı bir dini mübindir. Biz öyle bir resulün ümmetiyiz ki hayatının her anında insanları yaşatmak ve onları mutlu kılmak için çaba gösteren peygamberin tebliğ ettiği dinin birilerinin çabalarıyla vahşet dini Müslümanlarında vahşi gösterilmesine asla göz yummamalıyız. Buradan size o güzel resulün hayatından bir örnek aktarayım. Bunu IŞİD denen teröristlerin yaptıklarıyla bir kıyaslayın Allah aşkına! Hiç alakası var mı? Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz bir gün, elinde bir dirhem ile yiyecek satın almak için çarşıya giderken, bir hizmetçi kızın ağladığını görür ve 'Kızım niçin böyle ağlıyorsun?' buyurur. Hizmetçi kız: 'Bir Yahudi'nin hizmetçisiyim. Bana bir dirhem verdi. Yarım dirhem ile bir şişe ve yarım dirhem ile de yağ satın al, dedi. Bunları alıp gidiyordum. Elimden düştü. Hem şişe, hem de yağ gitti. Şimdi ne yapacağımı şaşırdım' der. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, son dirhemini kıza verir ve 'Bununla şişe ve yağ al.' buyurur. Kızcağız, eve geç kaldığım için, Yahudi'nin beni döveceğinden korkuyorum deyince, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) : 'Korkma, seninle birlikte gelir, sana bir şey yapmamasını söylerim' buyurur. Beraberce eve gelip kapıyı çalarlar. Yahudi kapıyı açıp, Resûlullah (s.a.v.) efendimizi karşısında görünce şaşırıp kalır. Yahudi'ye, olanı biteni anlatıp, kıza bir şey yapmamasını söyler. Yahudi, Resûlullahın (s.a.v.) ayaklarına kapanıp; Binlerce insanın baş tacı olan, binlerce arslanın, emrini yapmak için beklediği ey yüce Peygamber! Bir hizmetçi kız için, benim gibi bir miskinin kapısını şereflendirdin. Yâ Resûlallah! Bu kızı senin şerefine âzad ettim. Bana îmânı, islâmı öğret. Huzurunda müslüman olayım, der. Resûlullah (s.a.v.) efendimiz, ona Müslümanlığı öğretir. Müslüman olur. Evine girer. Çoluğuna çocuğuna olanları anlatır. Hepsi Müslüman olur. Bunlar, hep Resûlullah (s.a.v.) efendimizin güzel huylarının sebebiyle olur. Peki şimdi bu dini karalamak ve bölgede zayıflatmak için çaba sarf eden emperyalist güçlerin iğrenç girişimleri karşısında birbirimize iyice tutkun olmamız gerekirken bu ayrı gayrı gidişimizin sonu nereye varacak? Hiçbir zaman İslam'a ve Müslüman'a dost olmayanlardan yardım geleceğine inanıyor musunuz? Allah'a yemin olsun ki oluk oluk Müslüman kanı aksa da zerre kadar bundan etkilenmiyor ve içten içe mutluluk duyuyorlar. Her ölen Müslüman için mutluluk duyuyorlar. Bunu sağlamak için İslam ülkelerinin başına yamadıkları kullanılmaya müsait köpekler kanalıyla kendi halklarını katlettiriyorlar. Bununla yetinmiyorlar ve etnik kökene dayalı sebepleri öne sürerek çıkardıkları fitnelerle Müslümanları birbirine kırdırıyorlar. Daha da doymayıp mezhep farklılıklarını öne sürerek Müslüman'ı Müslüman'a kırdırıyorlar. İşte görüyorsunuz, Suriye'de ve Irak'ta Sünni - Şii çatışmasını alevlendirecek her planı devreye sokuyorlar. Türkiye'mizin öyle güvende olduğunu falan sanmayın. Bizde en az Suriye ve Irak kadar risk altındayız. Bizde de Alevi - Sünni çatışmasını körüklemeye çalışmıyorlar mı? Sakın ha sakın oyuna gelmeyelim. Size bir cümle yazacağım ve o cümle dipten temele doğrudur. Bunu böyle bilesiniz: Ukrayna'da olan bitenlere kayıtsız kalamayan batı dünyası dindaşlarımız ölüyor paniğiyle Rusya'ya rağmen apar topar diplomatik baskı unsurlarının her yoluyla müdahalede bulunurken, yıllardır süren Suriye ve Irak katliamları karşısında demeç vermekten öte ne yaptıklarını bir söyler misiniz? Üzülerek ifade edeyim. Müslüman kanı akmaya devam edecek. Batı dünyası döktüğü timsah gözyaşlarıyla bizi avutmayı çok iyi biliyor. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-07-04 | |||
|
|||