Sağlıklı Yaşam İçin...

Mustafa KOCA

Mustafa KOCA kimdir?
1955 Yılında Mersin, Musalı Köyü'nde doğdum. ODTÜ Kimya Mühendisliği Fakültesinden mezunum. Tarımda ve Gıdada kullanılan Kansere neden olan Kimyasallara şiddetle karşıyım... Çocuklarda Zihinsel Gelişimin yapılandırılmasını anlatan KELEBEK TERBİYECİSİ ve tarım uygulamaları ile kanser arasındaki ilişkiyi anlatan TOPRAĞIN ÖLÜM ÇIĞLIĞI isimli yayınlanmış iki tane kitabım var... Yerel Gazetelerde KANSERLE ilgili çok sayıda makalem yayınlandı...
Email: [email protected]

YAZARIN SAYFASI

Bir insanın her şeyi bilmesi mümkün değildir. Günümüzde ise her hangi bir alanda bir günde üretilen bilginin on insan ömrüne sığdırılamayacağını görüyoruz. Bu nedenle bilimi daha elle tutulur, daha anlaşılır hale getirmek için kanunlar koyuyoruz. Bilmediğimiz bir konuda ortaya attığımız bir yaklaşımın doğruluğunu test etmek için bu kanunlara başvuruyoruz. Özellikle fizik, kimya, biyoloji gibi alanlarda kanunlar bilim adamlarının işlerini büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Biyolojide 00 grubu bir anne, ile yine 00 grubu bir babadan doğacak çocuğun kan grubu için kesinlikle 00 grubudur diyebiliyoruz.

Sağlık konusu da bir bilimdir ve yasaları olması gerekir. Henüz kesinleşmiş kuramları kanunları insanları sağlıklı yaşatacak düzeyde değildir. Konuyla ilgili söyleyeceğim her söz tartışmaya açıktır ve irdelenip, çürütülmesi ya da kabul edilmesi gerekir.

Canlı organizmaların vücutları birbirleriyle eşgüdüm içerisinde çalışan kardeş hücreler ve bunların sayılarının on katı kadar tek hücreliden oluşur. Her organizma bir ortak yaşam örneğidir. Eşgüdüm içerisinde çalışan hücrelerle, ortak yaşadıkları bir hücreliler arasında bir iletişim olmasının dışında bir hücrelilerin kendi aralarında da bir etkileşim vardır. Ortak yaşam içerisinde organizmanın sağlıklı yaşaması diğer mikroorganizmaların sağlıklı yaşamasıyla doğrudan ilişkilidir. Ayrıca hem organizma, hem de ortak yaşamın diğer elemanları arasında bir denge olması gerekir. Bu denge bozulduğunda büyük organizmanın sağlığı bozulur. Büyük organizma zayıfladığı an organizmaya ilk saldıracak olanlarda ortak yaşadığı mikroorganizmalardır.

Bazı mikroorganizmaların hayata tutunması başka mikroorganizmaların varlığına bağlıdır. Vücudumuzda gerçekleşen sindirim işlevinin %70 den daha fazlası bakteriler tarafından gerçekleştirilir. Bazı besinler bir bakteri türü tarafından parçalandıktan sonra başka bir tür tarafından başka bir işleve tabi tutulurlar. Vitaminler ikincil bir işleme tabi tutulduktan sonra üretilen ürünlerdir. Eğer zincirin bir halkası koparsa vücudumuz beslenemez. Bir eksikliğin sebep olduğu hastalık ortaya çıkar. Hücrelerimizin yaşamlarını sağlıklı sürdürebilmesi için bakteri floramızın istenilen düzeyde ve belli bir oranda olması gerekir.

Bakterilerin bir çoğu enzim üretirler, ya da ürettikleri ürünler enzimlerin yapısına katılırlar. Enzimler biyolojik katalizörlerdir, metabolizma faaliyetlerinin düşük sıcaklıklarda gerçekleşmesini sağlarlar. Sağlıklı bir insanın vücudunda olması gereken enzim sayısı 3.000 civarı iken yapılan ölçümlerde bu sayının 600 civarı olduğunu görüyoruz. İnsan vücudunun direncinin azalmasının temel nedeni budur. Bunun anlamı vücutta olması gereken metabolizma faaliyetlerinin bir çoğu gerçekleşememekte, sonucunda da obezite, kas erimesi, kas yırtılması, kemik erimesi, kalp damar rahatsızlıkları gibi pek çok hastalık ortaya çıkmaktadır.

Yakın geçmişe dönüp baktığımızda hastalık sayısı da çeşidi de az olduğu halde, gelişen endüstriye paralel olarak hastalıkların sayısı hızla artmaktadır. Bağırsak florasında ve doğada mutasyona uğrayan bakteriler nedeniyle önümüzdeki yıllarda modern tıp hastalıklar karşısında acze düşecektir.

Vücudumuzda bulunan hücrelerle ortak yaşadığı tek hücreliler arasındaki iletişim nasıl sağlanmaktadır konusunu da HÜCRE BİLİNCİ başlığı altında paylaşacağım...

Saygılarımla...

2014-07-06

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.