Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 10 Ekim 2013
Enes Osman ABA
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Azrail’in soğuk dudağını öpmek
Sabahın mahmurluğu bir çığ gibi gözlerime düşerken, gidip gelmelerdeki yorgunluğum yeter sözcüğüne boyun eğmiş.
Bir kabir azabının çilekeşliği, bütün yangınını bedenimde doğururken, zamana sığınmak beni haramdan uzak tutuyor. Ellerim ile kabalığını yokladığım ruhun yüzüne bakmayı zül addeder iken, onun kaderime yön vereceği hal beni muhakeme etmeden, Kerbela kıldı.

Yarı açık sarhoş gözlerim, sert bir çarpmanın hengâmesi ile dilime vurdu. Dilim 'Allah tövbe sözünü kendine ödev kılmış.'' Olay Allah imiş gerisi çelik çomak ne kadar hakiki sözmüş. Bu söz kalbimde durdu.

Kıpkırmızı bir gözün beni sanık eden sözleri, bir hiç etti heyhatımı...

Gönül dünyam; kanlı ağlamalara yürürken bir tebessüm aklımı çıkardı. Usulca içime akan duygularım ruhumu ararken, devrilmiş hayatım yerde musalla taşını bekliyordu.

Ölmedim dedim. Bu gazeli hangi hayata okudum bilemiyorum. Ben sözler ile aklın zorunda iken dudaklarımı soğuk öpen Azrail'e baktım.

Görünen en büyük cellât dilimi lal kıldı. Habercisi ezelin başımı tutmuş koparmak için haber bekliyor. Bir emir bekliyorcasına hareketsiz öylece baka duruyor kurbanı olan bana...

Ben ise kaderime razı bekliyorum. Haberci birden bıraktı başımı tuttu eteğini köprüden uzaklaştı. Nefes alıp, dehşette kaldım.
Tövbe tülbent ini başıma alıp köprüden geçtim.


   
2013-07-11
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları
- 'Cem'i Bilmeyen Aygün
- Değişmeyen Zalim Gelenek