1970'li yıllar, Türkiye'nin teröre teslim edilmeye çalışıldığı yıllardı. Gençlik, Ülkücüler ve Solcular olarak iki gruba ayrılmıştı.

Devrimcilere göre Ülkücüler 'Faşist'; Ülkücülere göre ise solcular 'Komünist' olarak adlandırılıyordu.

Ülkücüler ülkeyi komünistlerden, solcular ise faşistlerden temizlemek için kıyasıya çatışıyorlardı. Bu nedenle çok sayıda genç, vatanı diğer gruptan temizleme uğruna hayatını kaybetti.

Kardeş kardeşe düşman haline getirilmişti.

Dönemin siyasetçileri de siyasi ikballeri uğruna gençleri körüklüyordu. Hatta bir başbakan,

 ' Bana sağcıların suç işlediğini söylettiremezsiniz' diye demeçler vermişti.

O yıllarda ben solcu grupta, kardeşim ise ülkücü grupta yer alıyordu.

Kız kardeşimin düğünü için köyüme gitmiştim. Mesleğin verdiği duyguyla ilkokula uğradım. Okulda, bizden bir devre sonra mezun olan arkadaşlarımızdan birisi köyümüze öğretmen olarak atanmıştı.

Hoş beşten sonra öğretmen arkadaşımı ve beraberindekileri düğün yemeği için eve davet ettim.

Sağ olsunlar davetimi kırmayıp benimle geldiler.

Eve varır varmaz, yanında 5-6 ülkücü genç olan ülkücü kardeşim tuhaflaşmaya, rahatsız edici şeyler söylemeye başladı. Söylediği ilk söz, ' Ben sağ olduğum sürece bu eve komünistler ayak basamaz' demek oldu.

Öğretmen arkadaşlara durumu çaktırmamaya gayret ederek yemek yedirip gönderdim.

Kardeşimin öfkesi geçmemiş, hakaretvari söylemlerine devam ediyordu. Dayanamadım, müdahalede bulundum...

Başladık bir birimize vurmaya.

Rahmetli babam araya girmeseydi birimizin mezara diğerimizin cezaevine girmesi kaçınılmazdı.

Aradan geçen 40 küsur yıl sonra o dönem gençliğini bir birine düşman belleten zihniyet şimdi can ciğer kuzu sarması olmuş.  Cumhurbaşkanlığı için ortak çatı adayını belirleyebiliyorlar. Yıllar önce bir araya gelmesi mümkün olmayan 5 siyasi parti bir araya gelerek deklarasyon imzalayarak çatı cumhurbaşkanına desteklerini ilan ediyorlar.

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu dememek elde değil. Eğer aynı şeyseniz yıllar önce neden onca gencin kara toprağa girmesine çanak tuttunuz, ayrı şeyler idiyseniz nasıl oluyor da bugün bir elmanın iki yarsı gibi hareket ediyor ve çatıda birleşebiliyorsunuz?

Kalın sağlıcakla.