Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 24 Temmuz 2014
Gülgün GÖKTAN
Gülgün GÖKTAN kimdir?
İstanbul doğumluyum. Özel Dost Koleji ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı ve İspanyol dili ve Edebiyatı bölümlerinde öğrenim gördüm. Köşe yazarlığı, editörlük ve aynı zamanda da TV programında sohbet programları yapıyorum. Dünya genelinde farklı kitlelerin, farklı inançlardan, farklı ideolojilerden insanların yaşadıkları sıkıntıların ve sorunların çözümlerine yönelik çeşitli çalışmalar yürütüyorum. Dünyadaki tüm farklılıkların ortak noktaları esas alınarak, zıtlıklar içerisinde dahi dostça bir anlayış geliştirilebileceğine inanıyorum. Güncel, sosyal ve siyasi konulardaki çeşitli sohbet programları, köşe yazıları, sesli makaleler ve radyo programlarıyla, fikirlerimi okuyucularla ve dinleyicilerle de paylaşıyorum.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
'Halktan İstemeyi Terk Et...
'Halktan İstemeyi Terk Et. Bütün Ahvalinde Hakk'a Dön'

  Ey hakikat yolcusu! Dua şebekesini doku da rıza kapısına yönel, lüzumsuz sözlerden yüz çevir, Aziz ve Celil olan Allah'ı kalbinden ve dilinden hiçbir zaman çıkarma... (Gönül İncileri İkazlar, On Beşinci Vaaz, Abdülkadir Geylani, çeviren: Celal Yıldırım, Bahar yayınları, s. 57-59)

Dua, Allah'a iman eden bir insanın, hayatta sahip olduğu en kıymetli nimetlerden biridir. Allah, kullarına her konuda, her şeyi Kendisi'nden isteyebileceklerini bildirmiştir. Ancak pek çok insan, Rabbimiz'in kendisine verdiği bu büyük lütfu gereği gibi kullanmaz. Umduğu, arzuladığı onlarca şey olmasına rağmen, bunları Allah'tan istemek aklına gelmez. Sokaktan geçen herhangi bir insanı durdurup, 'bu hayata dair bir beklentiniz var mı?' diye sorsanız, elbette ‘mal, mülk, zenginlik, makam, mevki, güzellik ya da pek sevgi, saygı, dostluk' gibi isteklerini saymakla bitiremez. Ama 'bunları hiç Allah'tan istediniz mi?' diye sorulsa, belki de hayatında ilk kez bu eksikliğinin farkına varıp düşünmeye başlayacaktır.

İnsanın nefsinde iyiliğe, güzelliğe, maddi manevi her nimete karşı bir istek vardır. Ama nedense kimi insanlar, tüm bunların tek sahibinin ve kendisine bunları verebilecek tek gücün Allah olduğunu düşünmezler. Belki hayatları boyunca, isteklerini elde edememenin sıkıntısını, mutsuzluğunu yaşarlar. Ama yine de bu isteklerini kendilerine verebilecek tek güç olan Allah'a sığınmazlar.

Oysa Rabbimiz bize 'İsteyin' diye emretmiştir. Dünyada ahirette var olan her nimeti her güzelliği Allah'tan isteyecek, Rabbimiz lütfettiğinde de ‘şükredeceğiz'. Allah'ın sonsuz güç sahibi ve herşeyin hakimi olduğunu; dilediği an dilediğini yaratacağını hiç unutmadan, her ne beklentimiz varsa, Allah'a yönelteceğiz. Allah Kuran'da kullarına olan bu büyük lütfunu şöyle bildirmiştir:

"Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar." (Bakara Suresi, 186)

Bazı insanlar da bu konuda daha farklı hatalara düşerler. Kimileri ‘duaya ihtiyaç olmadığını, Allah takdir ettiyse lütfun zaten kendilerine ulaşacağına' inanır. Kimileri de ettikleri dua kabul olmadığında hemen ümitsizliğe kapılır. Kimileri de, kabul olsa da olmasa da, bir Müslümanın Allah'ın bir emri ve bir ibadet olarak duaya devam etmesi gerektiğini unutur. Oysa elbete ki mutlaka her işimizde Allah'a yönelecek, her şeyi O'ndan isteyecek ve Rabbimiz'in bize lütfetmesini umacağız. Ama olaylar düşündüğümüzden farklı geliştiğinde de, sevinç içinde 'Mutlaka pek çok hayır hikmet vardır' diyerek yine Rabbimiz'e şükredeceğiz.

Büyük islam alimi Abdülkadir Geylani Hazretleri çok hikmetli tefekkürleriyle bu konuda bize şu hatırlatmaları yapar:

'İlahi takdire boyun eğen kimse! 'Allah'a dua etmeme lüzum yoktur. Çünkü benim isteyeceğim şey ezelde taksim edilip ayrılmışsa -istesem de istemesem de- herhalde bana gelecektir. Yok eğer taksim olunmamışsa, yani benim için o şey ayrılmamışsa istememle bana verilmez,' deme. Bilakis arzu ettiğin dünya ve ahiret hayırlarını -içinde haram ve fena bir şey olmamak şartıyla - iste. Çünkü Cenab-ı Allah istememizle bize emretmiş ve bunu teşvik etmiştir...

'... Ben istiyorum ama O vermiyor. Bu bakımdan artık istemeyeceğim' deme. Duaya devam et, istediğin senin için ayrılmış bir nasibse, onu sana sevk eder ki bu, senin iman, yakin ve tevhid akideni arttırır.

Halktan istemeyi terk et... Bütün ahvalinde Hakk'a dön... Çünkü ancak O senin ihtiyaçlarını karşılayıp verir. Eğer istediğin sana ayrılmış bir nasib değilse, dua ve isteğinle Allah sana gönül zenginliği, hoşnutluk bahşeder. Fakir de olsan, hasta da bulunsan bunlara karşı sana rıza kapısını açar. Borçlu isen alacaklının kötü isteğini frenler, onu bu hususta yumuşak davranmaya ve kolaylık göstermeye sevk eder. Durumun düzelinceye kadar ona bu tutumu tercihe şayan kılar. Bu dünyada bunları yapmasa bile isteklerine karşılık olmak üzere ahirette sana büyük sevaplar hazırlar. Çünkü O yegane Kerem Sahibidir, Gani ve Rahim'dir. Senin samimi arzularını, istek ve dualarını boşa çıkarmaz. Ya hemen verir veya geciktirip öbür dünyaya bırakır.

Evet, mümin kul Allah'tan bir şey istemekle, her şeyden önce O'nu hatırlamış oluyor, O'nun varlık ve birliğini tekrar tekrar dile getiriyor ve böylece her şeyi yerli yerince koymuş, hakkı ehline tevdii etmiş, kendi güç ve kuvvetinden teberri edip gurur kibir, büyüklenme gibi mezmum sıfatları terk etmiş oluyor. İşte bütün bunlar iyi ve güzel amellerdir; sevabı Allah Katında mahfuzdur.

Ey hakikat yolcusu! Dua şebekesini doku da rıza kapısına yönel, lüzumsuz sözlerden yüz çevir, Aziz ve Celil olan Allah'ı kalbinden ve dilinden hiçbir zaman çıkarma... (Gönül İncileri İkazlar, On Beşinci Vaaz, Abdülkadir Geylani, çeviren: Celal Yıldırım, Bahar yayınları, s. 57-59)

 

[email protected] 

http://www.facebook.com/gulgun.goktan

http://www.gulgungoktan.co.nr/

[email protected]



   
2014-07-17
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları
- Kim Bu 'Kedicikler'?
- En acı çektiğimiz anlar...
- Sevgi İçin Senede Tek Bir Gün mü?
- Asya'nın Ülkesiz İnsanları: Rohingyalar