İsrail Soykırım ve Yahudilerin İhanetleri

Gürbüz BATTAL

Gürbüz BATTAL kimdir?
1951 Sarıkamış Yeniköy doğumlu. 1969 yılında Kars Kâzım Karabekir İlköğretmen Okulu’ndan mezun oldu. Manisa’da 37 yıl sınıf öğretmenliği yaptı. 2006 yılında emekli oldu. 6 yıldır Manisa Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde sınıf öğretmenliği yapıyor. Evli, üç çocuk babası, dört torun dedesi.
Email: [email protected]

YAZARIN SAYFASI

Son günlerde, peygamber öldürmekten dolayı lanetlenmiş ve insanlıktan nasibini almamış olan bir kavmin son kalıntıları olan İsrailli yöneticiler Gazze'de insanlık dışı katliam ve soykırım hareketine girişti. Resmi rakamlara göre 1200 kişi öldürüldü, 7000 kişi ise yaralandı.

Bu katliam, İsrail'in ilk katliamı değildir. 2002'ce Cenin mülteci Kampı'nda yaptığı katliamda 1300 kişi ölmüş, 1500'den fazla mülteci yaralanmışı.

Halkın Yükseliş Partisi Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk yaptığı bir konuşmada, ' Araplar ihanet kavmi, İsrail ise cinayet kavmidir. Yahudiler her gittikleri yerlerde hayatı o yöre insanına zehir ettikleri için durmadan sürülmüşlerdir' demiştir.

Gittikleri her yerde ihanet, entrika, kan, savaş ve gözyaşından başka bir şey bırakmayan bu kavmi yakından tanımakta yarar var diye düşünmekteyim.

Hz. İbrahim'in torunu olan ve İsrael lakabıyla anılan Yakup Peygamber'in soyundan olan Yahudiler, tamamen akrabalık bağları temeli üzerinde oturmuştur. Bu nedenle dünyanın en eski kavimlerinden birini teşkil ederler.

Mekke hariç Arap yarımadasının her tarafına dağılmışlardır.

Yahudiler, tarih boyunca Dagobent, Mayence, Strasborg, Mısır, İspanya, İtalya ve Brezilya'dan sürülmüş, Rusya'ya girmeleri yasaklanmıştır.

Asurlular tarafından ilk devletleri yıkılan Yahudiler Babil'e sürülmüşlerdir. Bu Yahudi tarihindeki ilk zorunlu göçtür.

2500 yıldan beri gittikleri her yerde sürülen Yahudiler 1948'de kurulan İsrail Devleti'ne kadar devlet kuramamışlardır.

2. Ramses'in Yahudilere ve Hz Musa'ya karşı şiddetli davranması sonucu Mısır'dan çıkarılarak Filistin'e giden Yahudiler, burada da Hz. Musa'yı dinlemediklerinden dolayı ceza olarak 40 yıl çölde yaşamaya mecbur edilirler.

Yahudiler, sadece düşman olarak gördükleri kavimleri yok etmekle kalmamış, Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. Şuayb'i öldürmüşler, peygamberimize de suikast düzenlemiş, O'na eziyet edip, Hz. İsa'yı da çarmıha germişler, Meryem anamıza çirkin iftiralarda bulunmuşlardır.

Peygamberimiz ( SAV) zamanında da Yahudiler, yapılan anlaşmalara uymayan ve anlaşmaları bozan Yahudiler ancak silah zoruyla hizaya getirilebilmiş ve İslam coğrafyasında huzur içinde yaşayabilmişlerdir.

Yahudiler, hedeflerine ulaşmak için her yolu mubah görmüşlerdir. Bu yüzden devamlı ihanet etmiş, ahde vefa gösterememiş, kendi ırklarını üstün saymış ve çıkarlarına dokunulmadığı sürece dost gözükmüş, daima yayılımcı ve sömürgeci bir politika izlemişlerdir.

Fanatik Yahudilere göre Goylar ( Yahudi olmayanlar) Yahudilere hizmet için doğarlar. Bunu yapmazlarsa dünyada yerleri yoktur. Yahudi olmayanlar çalışacak, ekip biçecek ki Yahudiler de efendi gibi yiyip içecekler.

Zihniyet bu olunca dünyada huzur ve barış mümkün mü?

1492'de İspanya'da sürüldüklerinde ve Rusya'da öldürüldüklerinde Osmanlı'ya sığınmışlardır.

Osmanlı'da da rahat durmayan Yahudiler her fırsatta Osmanlıya ihanet edip arkadan vurmaya çalışıp Osmanlı yönetimindeki milletleri Osmanlı'ya karşı ustaca kışkırttılar. Osmanlılar, kendilerine Makedonya'da devletlerini kurabileceklerini söylemesine rağmen Filistin topraklarını ele geçirmek için Osmanlının yıkılması gerektiğine inanıyorlardı. Osmanlı'nın katıldığı savaşlarda güçlü silahları düşmana veriyorlardı. Sultan Abdülhamid Han'ın tahttan indirilmesiyle İngiliz entrikaları sonucu Filistin'de devlet kurdular.

2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin kendilerine uyguladığı zulmün daha ağırını bugün Filistin'de uygulayarak soykırım yapıyor, savaşın da şerefini alaşağı ederek kadın ve çocukları katlediyorlar.

Kalın sağlıcakla.

Gürbüz Battal

2014-08-02

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.