Mustafa KOCA
|
|||
![]() 1955 Yılında Mersin, Musalı Köyü'nde doğdum. ODTÜ Kimya Mühendisliği Fakültesinden mezunum. Tarımda ve Gıdada kullanılan Kansere neden olan Kimyasallara şiddetle karşıyım... Çocuklarda Zihinsel Gelişimin yapılandırılmasını anlatan KELEBEK TERBİYECİSİ ve tarım uygulamaları ile kanser arasındaki ilişkiyi anlatan TOPRAĞIN ÖLÜM ÇIĞLIĞI isimli yayınlanmış iki tane kitabım var... Yerel Gazetelerde KANSERLE ilgili çok sayıda makalem yayınlandı... Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Vücut direncini arttırmak için, sağlık için... | |||
![]() Toros Dağlarında keçisini otlatan bir kardeşim açısından baktığımızda, bilimsel olduğunu varsaydığımız bazı bilgiler yok hükmündedir. Doğal yaşam içerisindeki kardeşim, doğal yaşayan canlıların son derece sağlıklı olduğunu görüyor ve onları örnek alabiliyor. Karın ağrısı çeken kedilerin birkaç tane yeni çimlenmiş arpa ılmığı yediğini gözlüyor, kendi karnı ağrıdığında onu taklit edebiliyor. Sebzelerin, meyvelerin aromalarının farklı oluşunun nedeni, sebze ya da meyveyi oluşturan besin maddelerinin bir birlerine olan baskınlığından kaynaklıdır. Her sebze ve meyvenin baskın aroması farklı farklıdır. Bir hastalığın iyileşmesini tek bir bitkiye bağlı olmayabilir. Bir bitki türünü kullanarak bir hastalığı iyileştirebileceğiniz fikri her zaman doğru değildir. Tedavi için kullanacağınız bir bitkinin vücutta etkin hale geçebilmesi için başka bir ya da daha çok bitkiyle tüketiliyor olması gerekebilir. Gerçekte vücudumuzda bulunması gereken enzim sayısı 3.000 çeşit civarı olması gerekirken, günümüzde insan vücudundaki enzim sayısının ortalama 600 civarında olduğunu görüyoruz. İnsan vücudunun direncinin düşük olmasının en önemli nedenlerinden birisi budur. İnsanoğlu beslenmesini endüstriye dayandırarak hem niteliğini bozmuş, hem içerisine hücre bilincimize uymayacak katkı maddeleri eklemiş, hem de farkında olmadan çeşidini sınırlandırmıştır. Yaprak, kök, çekirdek ile beslenme kültürü yok sayılabilecek noktaya inmiştir. Enzim sayısının düşmesi metabolizma faaliyetlerinin azalmasına, metabolizma faaliyetleri zincirinin bozulmasına neden olmaktadır. İnsan bedeninde olması gereken bakteri florasının eksilmesinin de bir sonucu olarak kalp damar rahatsızlıkları, damar sertliği, kas erimesi, kas yırtılması, obezite, kanser gibi hastalıklar hem hızla yayılmakta hem de erken yaşlarda bu hastalıklara yakalanılmasına sebep olmaktadır. Bir bitkinin en değerli varlığı embriyosudur. Bitki en değerli besini sindirilmiş halde embriyo etrafında çekirdeğinin içerisinde depolar. Meyve kısmında ise embriyo çimlenirken onunla ortak yaşam kuracak olan bakteriler için besin depolar. Üzüm, incir, kavun, karpuz, şeftali, vişne, kiraz, kayısı, portakal, v.b. gibi meyveler yenilirken çekirdeklerinden arındırılır, ya da çekirdekler tüm olarak yutulur. Çekirdekler genellikle sert olduğundan sindirim sistemimizde sindirilemezler. Besin değeri çok yüksek olan, vücudumuzdaki enzim sayısı çeşitlendirmesini arttıracak olan embriyo besinlerini senede birkaç defa da olsa tüketirseniz sağlığınıza inanılmaz katkıda bulunacaktır. Vücudunuzun dengesini kurmak için başvuracağınız doğru fikir, ''tükettiğiniz ürünün; üretimi, saklanması, içeriği geleneksel midir'' olmalıdır. Saygılarımla... |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-08-03 | |||
|
|||