Türkiye Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana en büyük ve en önemli devrimlerinden birini gerçekleştirdi. Halk sandığa gitti ve ilk kez  Cumhurbaşkanını kendi oylarıyla seçti.  

Rahmetli Turgut Özal ve Sayın Abdullah Gül hariç bugüne kadar parlamento da seçilen cumhurbaşkanları aslında askeri ve bürokratik unsurlar tarafından meclis'e seçtiriyorlardı. Seçilen daha doğrusu seçtirilen cumhurbaşkanı halk'a değil öncelikle kendilerini o makama seçtiren odaklara hizmet ettiler. Artık halkın seçtiği başkan belli odaklara değil, kendini seçen millete hizmet edecektir.

Millet tercihini değişimden, yeni Türkiye'den, güçlü ve istikrarlı Türkiye'den iç barışını sağlamaya çalışan, ekonomisini güçlendiren Recep Tayyip Erdoğan'dan yana kullandı.

13 yılda darbe girişimlerine,suikast girişimlerine, korkutmalara, sindirmelere, muhtıralara, tuzaklara karşı cesaretle-kararlılıkla dik durduğu, gözünü budaktan sakınmayan, kelle koltukta kefeni üzerinde kahramanca bir mücadele verdiği için.


Eski Türkiye'nin putlarına savaş açtığı için.  

Kendilerini ülkenin tek sahibi sanan generallere, paşalara karşı Milletin iradesini savunduğu için. Askerin emrine girmeyi reddedip askeri siyasilerin emrine soktuğu için, Beyaz Türklere boyun eğmediği için.  


İstanbul sermayesi karşısında diz çökmediği için. Bürokrasiye teslim olmadığı için.  


Devletin düşman bellediği dindarları, muhafazakârları merkeze taşıma kararlılığını ve iradesini gösterdiği için.


Türkiye'nin istikrarını, refahını, kalkınmasını, büyümesini öncelikli kıldığı için. Darbeye darbe dediği için. Amerika ve İsrail'in uydusu olmayı reddettiği için. Batının ikiyüzlülüğünü ortaya çıkardığı için.  Kürt meselesinde  İnkâra, asimilasyona son verdiği için. Başlattığı çözüm süreciyle anaların gözyaşını dindirdiği, akan kanı durdurduğu için. Millete güvendiği için. 

 
Erdoğan iktidara geldiğinden beri, Türkiye'nin daha çok zenginleşmesini, refahın ve bolluğun artmasını, yaşam standartlarımızın daha da yükselmesini, yüksek faiz ve enflasyondan kurtulmuş, yüksek büyüme oranlarını yakalamış ve dünyanın en iyi 10 ekonomisi içine girmiş bir Türkiye yaratmaya çalıştığı için.

Kürt ve Alevi sorunu gibi iç sorunlarımızın cesaretle çözülmesini, iç barışın sağlamaya çalışan, İfade ve inanç-ibadet özgürlüklerinin önünü açan lider olduğu için halk evet dedi.

13 yılda ülkemizi dünyaya açan, AB adaylık sürecini başlatan, her türlü vesayetle kararlılıkla mücadele eden, Kürt ve Ermeni sorunu, azınlık hakları gibi birçok alandaki tabuları yıkan, muhafazakârların inançlarını-ibadetlerini kolayca ve özgürce yaşamalarının önünü açan, Dersim için özür dileyebilen, çözüm sürecini kararlılıkla sürdüren Erdoğan'a evet dedi.

Osmanlının son dönemlerinden itibaren itilen, kakılan, aşağılanan, zenci muamelesi gören, güce ortak edilmeyen, inancını ve ibadetini özgürce yaşamasına izin verilmeyen, bidon kafalı olarak nitelenen; zayıf, ezik, yoksul ve dindar Anadolu insanı, muhafazakârlar Erdoğan ve arkadaşlarını 13 yıllık kararlı mücadeleleri sayesinde yönetime ve güce ortak oldular. Özgürleştiler. Kendilerine güvenleri geldi. Şahsiyet kazandılar. Kimse artık onlara tepeden bakamıyor, onlar artık kendilerini bu ülkenin sahibi gibi hissediyorlar. Anadolu insanı bu kazanımları kaybetmek istemedikleri için, Özgürce ibadet etmek, inancına göre giyinmek-kuşanmak, dinini öğrenmek ve öğretmek isteyen, halkın gönlünde yer edinen, 90 yıldır gördüğümüz zulme ve aşağılanmaya ‘dur' diyen  Erdoğan'a evet dedi Anadolu insanı.

Kan, gözyaşı ve ölümlerle mücadele eden, ezilen, sömürülen Müslümanların umudu, Kuzey Iraktaki, Suriye'deki Kürtlerin, Filistinlilerin, babaları katledilen çocukların, dünyada ki zulme uğrayanları sahiplendiği, egemen güçlere dur diye bildiği için.

Anadolu Erdoğan dedi.

 bu sefer, bu sandık size öğretecek ki...

       "Milletle savaşılmaz

Günün sözü: Halkın koşusu önünde durulmaz. Kim veya kimler durursa tepetaklak olur, toprağa yapışır.


Facebook: mehmetçet21

Twitter: mehmetçet21

Mehmetcet21.blogspot.com