YAZARIN SAYFASI | |||
SBS kalkarsa ne olur? | |||
![]() Geçenlerde orta öğretim kitapları basan bir yayınevi müdürünün ağzından şu sözleri duydum: Bu yıl gelen lise müfredat değişikliği nedeniyle depolarda milyon liralık kitaplarımız heder oldu. Biz mali durumumuzun iyi olması sebebiyle ayakta kalabildik fakat küçük ekonomiye sahip pek çok yayınevi iflas ettiler. Hani eskiden bizlere bir israf talimi yaptırılırdı. Çöpe atılan ekmeklerle dünyada aç insan kalmaz diye. Ya müfredat değişikliğiyle heder olan kitaplara ne demeli... İsterseniz orman katliamı diyelim adına. Belki bu konuda da Guinness Rekoru kırmışızdır, ne dersiniz. Eskiden değişimlerin sebepleri siyasi olarak yorumlanırdı. 28 Şubatçıları iyi tahlil etmiştik o günlerde. İmam Hatiplerin orta kısmını kaldırmak için kesintisiz 8 yıllık eğitim sistemini getirmişler ve ÖYS sınavını kaldırarak, dersanelere gerek kalmadı, demişlerdi. Peki, bu gün ne değişti? Değişimlerin farklı bir yorumu var mıdır sizce? Bu SBS sınavları ile özel okullara öğrenci seçiyoruz, demişti eski bir yetkili. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı ne dedi: "SBS gelecek yıldan itibaren yok. Öğrencilerimizin 4 yıllık eğitim geleceklerini tek bir sınava endekslemek doğru değil. Ciddi bir yük oluşturuyor, hem maddi hem psikolojik. Artık tek bir sınav olmayacak. Çok özellikli, kapısında yığılma olan okullarda küçük ölçekli ayrıca bir sınav yapılabilecek. Ancak asıl büyük değerlendirme, tek bir sınavla değil ders yılı içindeki sınavlarla yapılacak." Şimdi bu açıklamadan ne anlıyoruz beraber özetleyelim. SBS gibi merkezi ve güvenirliği yüksek düzeydeki bir sınav kalkıyor ve yerine orta ölçekli pek çok sınav getiriliyor. Hatta Sayın Bakan, tek bir sınav yok, diyerek bunu açık ve net dille belirtiyor. Sınavların uygulanış şekli de tartışmalı. Kapısında yığılma olan bazı okullar kendi sınavlarını yapabilecekler. Bakanlığımız bu okulları yalnız bırakmayacak ve sene içinde merkezi sınavlar ile destekleyecekler. Allah razı olsun, en azından niyet güzel değil mi? Lütfen aklıselim ile hareket edelim ve on düşünüp bir söyleyelim. Bir SBS yerine pek çok sınav getiriyorsunuz bir, veli ve öğrencilere Okul okul dolaşıp sınav stresi yaşayın demiş oluyorsunuz iki ve bir de, Dersaneleri özel okullara dönüştürüyoruz, kayıt konusunda acele etmeyin, tavsiyesinde bulunuyorsunuz üç... Bu tavsiyeler ne kadar inandırıcıdır diye sormadan edemiyorum. SBS'nin kaldırılışındaki kaygı veya niyet sakın dersane konusu olmasın. İnsan bu noktada, nedir şu Dersanelerden çektiğimiz demeden edemiyor. Bakın muhafazakâr bir kanadın siyasetçilerini bile 28 Şubatçılarla aynı paydada buluşturdu. Hatırlayın, onlarda Dersanelere gerek yok demişlerdi. Milli Eğitim Bakanlığımızın geleneğinde çok takdir ettiğim bir yapı var: Milli Eğitim Şurası... Uzman Öğretmen, Bakanlık Müfettişleri, Müsteşar ve Üniversite camiasından pek çok akademisyenin katılacağı böyle bir Şura yegâne çözüm yeridir. Hem şuralarda alınan kararlar zamanında deklare edilir ve uzun vadede kimseyi mağdur etmeden uygulanırlar. Milli Eğitim Bakanlığımızın tabii ki gelecek planlamaları olmalıdır. Mesela, önümüzdeki 25 yıl için planlamalarını bu şurada alınan kararlar doğrultusunda yapsalar ve diğer tüm kuruluşlar da aynı şekilde kendi planlamalarını yapabilseler. Dün açılan bir yayınevi bu gün kapanmasa mesela. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2013-07-14 | |||
|
|||