YAZARIN SAYFASI | |||||||||||||
Ruh ve Vicdan | |||||||||||||
![]() Milli bir gözlükle ve özgür irademizle bakıp değerlendirdiğimizde, Osmanlının her alanda zayıf düşürüldüğü son 150 yıllık dönemin de Anadolu'yu baştanbaşa saran misyonerlerin, Milletimize yerleştirdiği Arap Cahilliye devri kültürü ile zayıflatılan Müslüman TÜRK gelenekleri ve inanç birlikteliğinin azalması... Osmanlı Hanedanı ve Bürokrasisinin Avrupa kültürünün etkisinde kalarak aldıkları eğitimin sonucu, Milli ve manevi değerlerden halkı uzaklaştırma ve İmparatorluğun yıkılışına kadar giden yol... Yok oluş noktasında milli mücadele vererek kurulan yeni Türkiye Cumhuriyeti devletinin lider caydırıcılığı ile Anadolu halkının yeniden kendi değerlerini yakalama çalışmaları... Liderden sonra güç ve irade zayıflığının her kesim ve zihniyet tarafından suiistimal edilerek, Ülke yönetimlerin de yeniden kapıkulu zihniyetlerin ağırlık kazanması... Halkımız için yapılmak istenen her şeyde, Siyonizm'in bir oyunu olan 'sözde' Evrensel değerlerin aranması, Milli ve Manevi değerlerin göz ardı edilmesi... Milletimizin yetiştirdiği değerlerin sadece zikri yönü alınıp zamanla magazinleştirilmesi ve Tefekkür'ün unutturulması, Tefekkürle uğraşanların bir şekilde cezalandırılması... Toplumun eğitilmesi için gerekli her türlü girişimin engellenip, Yozlaşmış halk çoğunlukları oluşturmak için tüm yenilik ve kalkınmanın şehirlerden başlaması ve şehirlerin yoğun göçlerle gecekondulaştırılması... Bu değerler üzerinde ustaca kullanılan dünya varlıkları ile nefislerin iradeyi esir almasını sağlayıp milletin kamplara bölünmesi ve halk çoğunluğunun beyniyle değil midesiyle düşünmesi... Özellikle Anadolu insanı içinden seçilen Siyonizm'e ve emperyalizme hizmet edebilecek karakterlerin bulunup yetiştirilip devletin belli kademelerine yerleştirilmesi... Toplumu etkileyecek kitle iletişim araçlarını yetiştirdikleri bu karakterlere teslim ederek, Toplumun yozlaştırılmasının önünün açılması... Toplumda gerçek idealist düşüncelere sahip olan kişi ve toplulukları, kendi destekleri ile geliştirip birbirleri ile kavga ettirilmesi... Dünyada en büyük güç ve silah olan açlığa ve tokluğa hükmedenlerin aynı zihniyetler olması, Vb. daha birçok gerçekleri görebiliriz. Bütün bunlar değerlendirildiğinde, görsel ve yazılı basınımıza, İradenin, nefsin emrinde olduğu bu günlerde, Anadolu halkına, 'Medeniyet ve çağdaşlığın gereği isteyen istediğini yapsın.'Mesajını verdirmektedirler. Zaten yıllardır ' Anadolu toplumunu bir arada tutan, içinde Milli ve Manevi değerlerini barındıran gelenekleri, ya 'İslamiyet'e uymamaktadır' diyerek Arabeske kurban edilmiştir, ya da'Çağdışıdır' diyerek Alafrangaya kurban edilmiştir. Tabi son yıllarda Müslüman Türk'ün ve Türkçenin yükselişinden duyulan korkunun bu gün neler yaptırabileceğini çok daha iyi görebiliyoruz. Toplumun bunları görebilmesi için biraz zaman geçecektir ama mutlaka görecektir. Bu gün ülkeyi yönetenlerin, bu tehlikeleri görerek içte ve dışta hazırladıkları stratejilere, Milli gözlükle bakarak değerlendirmeliyiz ve Devletine baba diyen, Toprağına Ana diyen Türk Milletinin (Anadolu Halkının) ruh ve vicdanını çok iyi görebilmeliyiz. Ulu önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK' ÜN sözünü bir daha hatırlayalım. 'Başarıya varmak için, aydın sınıfla halkın zihniyet ve hedefi arasında tabii bir uygunluk olması lazımdır. Yani aydın sınıfın halka aşılayacağı MEFKÛRELER, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalıdır. 09.09.2014 ALLAH'A EMANET OLUNUZ. |
|||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||
2014-09-09 | |||||||||||||
|
|||||||||||||