Türkiye Büyük Millet Meclis'i, tatile girmeden önce: yasama yılının son oturumunda, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35.Maddesi'ni, darbeye hukuki zemin hazırladığını gerekçe göstererek değiştirdi.

Bundan böyle "Türk Silahlı Kuvvetlerinin; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve koruma" görevi olmayacak!

PKK dağlarda eli silahlı dolaşacak, cenaze törenlerine omzunda kaleşinkof silahlarla iştirak edecek, bu silahlı eşkıya iç düşman sayıldığı için TSK'leri müdahale etmeyecek.

Yeni yasa, Silahlı Kuvvetlerin Vazifesini; 'yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, TBMM kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır."  diye tanımlamış.

Vatanın bir bölgesini bölmek için 30 yıldır terör estiren, can alan, kan akıtan katilleri TSK'leri  iç tehdit diye mi değerlendirecek?  PKK'ya haddini bildirme yetkisi olmayacak mı? Evlere şenlik bir tanım, çok su kaldıracak bir ifade! Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdulkadir SELVİ ,"taşları bağlayan itleri başıboş bırakan" bu yasa için "popüler deyimle sezon finali muhteşem oldu" diye değerlendirmeyi uygun bulmuş!

Sizce de Türkiye Büyük Millet Meclisinin final yasası '"Muhteşem" bir yasa mı?
Darbe yapanların yasal bir hukuk zeminine ihtiyacı var mıdır? Bir sabah tatlı uykunuzdan uyanacaksınız, "Anayasayı ve yasaları askıya aldım, devlet yönetimine el koydum'" diyen bir anonsla sokağa bile çıkamayacak, sonra bana falan kanunun fişmakan maddesi bu yetkiyi verdi demesinler diye TSK İç Hizmet Kanunun görev tanımını değiştirecek darbeye zemin oluşturan madde kalktı diye zil takıp oynayacaksın!

Güldürmeyin adamı! Darbe yapanların mevcut yasaları askıya aldığını, kendi yasalarını kendi yaptığını bilmeyen var mı?  Ve askıya aldığı 'Anayasa'yı bir daha kullanmadığını; yenisini kaleme alarak oyunuza sunduğunda siz de paşa paşa kabul etmediniz mi?

Abdulkadir SELVİ, 35. Madde değişikliğini muhteşem final diye değerlendirirken, Yeniçağ Gazetesi köşe yazarı Ahmet TAKAN' da: "Terör örgütü PKK'ya hamiliğinizi var gücünüzle yapıyorsunuz... Yetersiz kalıyorsunuz. Daha fazla çalışıp bir yerlerinizi daha da fazla  yırtmalısınız!.. Darbe kamuflajıyla PKK'nın bir isteğini daha yerine getirdiniz.." diye değerlendiriyor.  

Ben de diyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aydınlık yüzü ile sorunu olanlar, karanlığa giden yolu açmak için taşları bağlıyor İtleri boş bırakıyor. Kim ne yaparsa yapsın! Mustafa Kemal Atatürk'le yolu aydınlanan Türkiye, hiçbir zaman bir daha karanlığa yolculuk etmeyecek. Muasır medeniyete giden yolda  kararlıkla yürümeye devam edecek ve bir gün burca Türk bayrağını dikecek!