IŞİD Gerçeği! - Sonay Şengül TOĞUŞLU

IŞİD Gerçeği!

Geçtiğimiz günlerde haberleri izlerken ışidin zulmünden kaçıp Türkiye'ye sığınan Yezidilerin anlattıklarına şahit oldum. IŞİD'in binlerce insanın öldürüldüğü ve yüz binlercesinin yiyecek ve su olmadan dağlara kaçmaya zorlandığı kızlarının IŞİD tarafından götürüldüğünü söyleyen gözü yaşlı teyzeler ve muhabire konuşan diğer yezidi genç bayanlar için seks kölesi olma korkusunun ölümden beter olduğunu belirttiler.

Erkekler ise kızlarını, kız kardeşlerini, karılarını IŞİD'den koruyamadıklarının acısını yaşamanın ölümden beter olduğunu anlatıyorlardı, dinlerken hem ağlıyor ve duyduklarıma''Bu yüzyılda böyle bir olaya tanık olduğumuza inanamıyordum.

Ama bu gerçekti ve bize çok yakındı!

Iraklı Yezidi Milletvekili Vian Dakheel bu ay Irak meclisinde bir duyarlılık çağrısında bulunarak, Yezidi kasabaları Sincar ve Zumar'dan püskürtülmesi için acil destek istedi.

Dakheel meclis'e "Kadınlarımız metres gibi kullanılıp pazarlarda satılıyor'' dedi. "Bizler 'Allahtan başka yaradan yok' afişiyle katlediliyoruz! 'Diyordu ve:

''Savaş sırasında kadınlarla ilişkiye girmenin helal olduğunu söyleyerek bu konuda fetva veriyorlar. Kendilerinde kadınlara tecavüz etme hakkı buluyorlar. IŞİD'in dini bir yapı veya dine bağlı bir kuruluş olmadığı açıkça ortadadır'' diye ekliyordu..

Bugün IŞİD hakkında öne sürülen çeşitli tezler var. Mezhep çatışmalarının olduğu söyleniyor. Hepsinin ortak kanaati ise her çeşit radikal örgütte olduğu gibi IŞİD'in de perde arkasında Batılı güçlü istihbarat örgütlerinin bulunduğu...

Irak ve Suriye'de etkinlik gösteren örgütte, dünyanın çok sayıda ülkesinden eleman bulunuyor: İngiltere'de yayınlanan TheTelegraph gazetesi, Suriye ve Irak'ta, IŞİD terör örgütü saflarında 70 ülkeden 11 bin kişinin yer aldığını yazdı.

Bu örgütlerin üyeleri birtakım hurafeleri, uydurma yasakları, şiddet ve nefret içeren ruh halini İslam dininin gereklerinden olduğunu ve (cihat) ettiklerini zannediyorlar..

Cihat ışidin yaptığı gibi eline silahı alıp, genç yaşlı ,kadın erkek, çoluk çocuk demeden kamyonlar dolusu masum insanların, bebeklerin,tek tek başlarına kurşun sıkarak ,vahşice öldürüp, sonra videoya çektiği görüntüleri sanal alemde paylaşmak değildir..

Cihat kavramının masum insanlara yönelik bir şiddet eylemini, yani terörü tarif etmek için kullanılması ise, çok büyük ve haksız bir çarpıtma olacaktır. Cihat" kelimesinin tam karşılığı "gayret"tir. Yani İslama göre, "cihat etmek", "çaba göstermek, gayret etmek" anlamına gelmektedir.

IŞİD ve El Kaide gibi şiddet dolu eylemler gerçekleştiren örgütlerin oluşumu kuranla tamamen zıt olan Peygamberimiz (sav) adına uydurulan hadisler, mezhepçilik ve İslam'ın içine sokulan hurafelerden kaynaklanıyor.

Örnek: Hadis: 'Dinini değiştireni öldürün.'Nesei 7-8/14; Buhari 12/1883Allah'ın hükmünü hadisle aşmaya, Allah'ın dinini kendi kafalarına uydurmaya çalışanların bu anlama gelen uydurmaları yüzünden birçok insan öldürülmüştür. Dine referanslar gösterilip dehşet bir psikolojiye kapılarak örgütlerin yaptığı katliamları, , zihinlerinde meşrulaştıran da bunun gibi uydurma hadislerdir. Ne yazık ki bahsedilen katliamları meşrulaştıracak izahlar, Sünni hadis kitapları ve mezhep izahlarında mevcuttur.

Kuran'a göre dinden dönen kişi için dünyevi ceza yoktur. Kişi hayatının herhangi bir döneminde tövbe eder ve tekrar Müslüman olabilir. Veya dinden dönmüş olarak ölebilir, bunların karşılığını vermek Allah'a aittir. Her Müslüman dinini en güzel şekilde sevgi ve şefkat esasına göre yaşamakla yükümlüdür. Bizler cezalandırmak değil affetmek ve dinin güzelliklerini anlatmak görevindeyiz.

"Kuran İslam'ında zulüm yoktur. Senin dinin sana, benim dinim bana...

Kuran: Dinde zorlama yoktur. 2-Bakara Suresi 256

Üstelik İslam tarihine baktığımızda peygamberimiz Mekke'yi fethettiğinde bir zamanlar kendisine zulüm edenleri bile affetmiştir. Yine fatih sultan Mehmet de İstanbul'u fethettiğinde öldürüleceklerini zanneden Hıristiyan din adamlarını bağışlamış özgürce ibadetlerini yapabilecekleri yeni düzenlemeler yapmıştır.

Görüldüğü gibi İslam affedici, bağışlayıcı, hoşgörülü, sevgi dolu olmamızı isteyerek huzurlu bir toplum oluşmasını istemektedir.

Allah kuranda kendi kafalarına göre fetva verenleri şöyle anlatmıştır.

Bir de onlardan bir fırka vardır dillerini kitaba eğer büğerler: onu kitaptan sanasınız diye: hâlbuki kitaptan değildir, hem o Allah tarafındandır derler: hâlbuki Allah tarafından değildir, de Allah namına bile bile yalan söylerler. (Ali Imran, 78)

Onlar hayallerinde canlandırdıkları geleneksel 'KURAN DIŞI BİR DİNE inanıyorlar.Kısacası uydurma hurafelere inanan Müslümanlar çok ciddi anlamda şirk içindeler..

Bağnazlık İslam âlemi ve Batı için de büyük beladır.

Sözde İslam âlimlerinin Kuran dışı yorum ve izahları bağnazlığın temel kaynaklarıdır.

Bunlar bilime, sanata, gâvur icadı deyip teknolojiye, müziğe, resme, heykele, kısacası bütün güzelliklere düşmandırlar.

Allah Kuran'da sanatla donatılmış bir cennet tasviri yapıyor. Çünkü -- Allah sanatı seviyor -- Bağnaz zihniyet Allah'ın ''sani/sanatçı'' sıfatını görmezden gelir ve hatta sanatı haram ilan ederler..

İslam Devleti (ışid) Sigaraları yaktı ve haram ilan etti. Kafa kesmek, insanları kurşuna dizmek, cihad nikahı diye tecavüz etmek, camii ve türbeleri bombalamak uyuşturucu yetiştirip satmak, uyuşturucu hap kullanarak elde silah katliam yapmak,uyuşturucu hap kullanarak elde silah katliam yapmak caizmiş! Batılıların icad ettiği elektriği, silahları kullanıyor, otomobillere biniyor caizdir sorun yok yapılabilir ,ama sigara yasak!

Bugün İslam dini bu tür bağnaz insanlardan dolayı dünya çapında Kuran'da tarif edildiğinden dünyada çok farklı bir biçimde tanınmakta ve algılanmaktadır..

Bu nedenle batı toplumlarında İslamofobia adı verilen İslam'a karşı beslenen korku, dehşet ve nefret günden güne artarak yayılmaktadır..

Doğuya gittim Müslümanları gördüm ama İslam yoktu! Batıya gittim İslam'ı gördüm ama Müslüman yoktu!

- Ali Şeriatı -

Bu söz yaşanan bu durumu sanırım özetle açıklamaktadır.

Oysa geçmişimize bakıldığında ORTADAOĞUDA MİMARİDE, SANATTA, BİLİMDE, BURUNİ, PİRİ REİS, MİMAR SİNAN, FARABİ GİBİ BİRÇOK ÂLİM YETİŞMİŞ YAPTIKLARI MUHTEŞEM ESERLERLE DÜNYAYA SANATI ESTETİĞİ İHTİŞAMI İŞLEMİŞLERDİR.

Şimdi ise başlarında örtüyle, sarıkla, üzerinde entarileriyle gezen ,hacı yağı süren ,kadınları aşağılayan,eve hapseden, gülmenin , neşenin ,parfümün haram olduğunu söyleyen, sanata, güzelliklere düşman olan ,mağazaların, evlerin harap olduğu bir yaşam gösteren, tek bir tabakta ortaya konan etli pilavı kaşık kullanmaksızın ,ellerini daldırarak yiyen ,sonrada elini ağzını elbisesine silip, birbirine karışmış olan saç ve sakallarını sıvazlayan bir Müslüman portresi çizen ,kendini takva sanan, demokrasinin ,özgürlüğün yaşanmadığı zulümle yönettikleri hukuk sistemine kuranın şeriatı deyip, şeyhlerini,, alimlerini arkalarına alıp, istedikleri fetvayı keyiflerine göre veren, halkına baskı uygulayan,Müslümanları katledip, cihad yaptıklarını söyleyen zalimler soruyorum size bu yaşam çok mu güzel? Güzelse işte size sonuç : İŞİD..

Bağnazların yobazların ve İSLAM DÜŞMANLARININ istediği Müslüman modeli bu, bunu yaparak İslama en büyük kötülüğü yaptılar.

Şimdi ise dünyada IŞİD'in nasıl geliştiği, nereleri ele geçirdiği, nasıl durdurulabileceği konuşuluyor.

Irak'ın eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, IŞİD'in sadece hava saldırılarıyla yok edilemeyeceğini belirterek, 'Tamamen yok olmazlar, Bir süreliğine uyurlar. Ülkede bu tarz sorunlar yeniden baş gösterdiğinde ve kaos hakim olduğunda yine gün yüzüne çıkarlar' dedi.

Çok doğru bir tespit yapmış!

Kaynağı İslam'mış gibi gösterilmeye çalışılan sorunların ana nedeni cehalet ve bağnazlıktır. Bağnazlıkla ortaya çıkan IŞİD Topla Tüfekle Yok Olmaz! Yıllardır ülkemizde terör örgütüyle silahlı mücadele yapıldı, onca şehit verdik, fakat asla bitmedi geri çekilip bekledikleri zamanlar oluyorlar fakat daha güçlenmek için sadece bir ara veriyorlar.

Bu nedenle islam âlemini bu cehaletten, yobazlıktan ve bağnazlıktan kurtarmanın tek yolu eğitimdir, bilimle, ilimle, fikri mücadeledir.

Öncelikle kurana ters düşen hurafelerden, uydurma hadislerden, uzak durmak yani doğru kaynaktan beslenmek gerekir.

Bağnazlık ortadan kalkmadığı takdirde Avrupa ülkelerinde ve Amerika'daki tüm Müslümanlar, katı, sevgisiz, neşesiz, sanattan anlamayan, bilimi dışlayan IŞİD ve El Kaide elemanları ile bir görülecek ve İslam'a karşı tavır almaya yöneleceklerdir.

İslam sevgi ve şefkat dolu, merhameti, affediciliği ve adaleti güzelliği kaliteyi sanatı esas alan bir dindir.

İslam'a dair yanlış yanılgılar da ortadan kalkması için baskıcı zihniyetin bir kısım bağnaz insanların görüşü olduğu ve Kuran'ın, İslam'ın bu şekilde olmadığı DÜNYAYA geniş çaplı olarak anlatılmalıdır.

Türkiye İslami temsil eden sanatın, estetiğin yaşandığı en modern ülke olmalıdır. Türkiye Avrupa'ya bilimde, sanatta, demokraside, özgürlükte islamın modern yaşandığı bir yüzü yansıtması islamafobianın kalkmasında faydalı olacaktır.

· Not. Türkiye genelinde devlet kurumlarının yaptığı işlerde kalite sorunu yaşandığını söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, şunları aktardı: "Biz bir kalite sorunu yaşıyoruz. Türkiye genelinde devletin kurumlarının yaptığı işlerde kalite sorunu yaşıyoruz. Nasıl evrensel insan hakları varsa kalite de bir insan hakkıdır kalite devlet politikası olmalıdır.. Kalite devlet politikası olmalıdır, hatta sırf bunun için bir Kalite Üst Kurulu bile kurulabilir! Diyor bu çok sevindirici bir haber ülkem için İNŞAALLAH..

2014-09-12

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.