Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 01 Ekim 2014
Mustafa KOCA
Mustafa KOCA kimdir?
1955 Yılında Mersin, Musalı Köyü'nde doğdum. ODTÜ Kimya Mühendisliği Fakültesinden mezunum. Tarımda ve Gıdada kullanılan Kansere neden olan Kimyasallara şiddetle karşıyım... Çocuklarda Zihinsel Gelişimin yapılandırılmasını anlatan KELEBEK TERBİYECİSİ ve tarım uygulamaları ile kanser arasındaki ilişkiyi anlatan TOPRAĞIN ÖLÜM ÇIĞLIĞI isimli yayınlanmış iki tane kitabım var... Yerel Gazetelerde KANSERLE ilgili çok sayıda makalem yayınlandı...
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Sorgulamayan İnsanlara Ben Ne Anlatayım...
Bugün hiçbir şey yazma isteği duymuyorum. Gerçekte sizlerden umudumu kesmiş gibiyim. Hayatı yanlışlar üzerine kurulmuş,  algıları başkaları tarafından yönetilen, doğruyu yanlışı birbirinden ayıramayan, sorgulamayan insanlara ne anlatsam boş. Kelimelere dökülen sitemim siyasetten değil, siyasetle ilgili yazarken zaten ötekileşiyoruz, bazı insanlar beni onaylarken, diğerleri kınayacaklar. Evrensel konularla yazıyorum ki, toplumun bütününe ulaşayım, bildiklerimi paylaşayım.

Ne zaman pazar yerine gitsem içimi bir hüzün kaplıyor. Tezgâhlar albenisi yüksek meyve sebzelerle dolu.  Harika elmalar, erikler, domatesler, üzümler, biberler, v.b. Fiyatları el yakıyor. Bir elma sergisinin önünde durup, elmaların nereden geldiğini soruyorum, bir ilçe ismi söylüyorlar. Bildiğim bir ilçe, pek çok ilçede olduğu gibi o ilçede de bizzat ilçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğünce üreticiler ürünleri kimyasallarla ilaçlamaya yönlendiriliyor. Bir yılda 23 kez ilaç uygulanan bir ürün. ( İstenilmesi durumunda yetkili kurumlara ilçe adını verebilirim.)

 Az ileride bir duvarın gölgesinde de birkaç köylü kadını evlerinden getirdikleri bohçayı açmışlar, üzerine birkaç kilo patlıcan, patates, domates, ceviz, fasulye, salatalık, üzüm, elma koymuşlar, pazarın üvey evlatları gibi. Düşünüyorsunuz sergiledikleri ürünler ev geçindirmeye yetecek gibi değil. Fiyatını soruyorsunuz neredeyse tezgâhta satılanların yarı fiyatı. Ürünlerin görünümünden bile doğal oldukları belli ama yine de ilaç kullanıp kullanmadıklarını soruyorum, ilaç bilmeyiz biz beğim diyorlar.

Sergilerin önünde biriken insanlara bakıyorum, üzerindeki ilaç kalıntısı çıplak gözle bile görülebilen tezgâhlar müşteriyi sıraya diziyor, köylü kadınların ürünlerine bakan bile yok.

Akşam eve döndüğümde bir hekim arkadaşım telefon ediyor, elmaları karbonata yatırdığında üzerindeki ilaç kalıntılarının temizlenip temizlenmeyeceğini soruyor. Tabi hekim arkadaşımın uzmanlık alanı değil, bilmeyebilir, ama bu kadar zaman bilmemesini yadırgıyorum. Her hangi bir ürüne uygulanan pestisit, ya da insektisit (kimyasal ilaç) bir şekilde ürünün içerisine nüfuz etmiştir. Hadi kabuğu temizlediniz içerideki kalıntıyı temizleyemezsiniz.

 Son yıllarda bir de eğer bir meyvede kurt varsa ilaçsızdır deniliyor. Aklına güvenen bazı insanlar pazardan kurt deliği olan ürünler seçiyorlar. Adam neden 20 kere ilaç uyguluyor? Elması, armudu risk altında, kurt deliği oluşmasın diye ilaçlıyor. Eğer son iki ilacı uygulamamış olsaydı kurt deliği oluşacaktı. Bir sebze ve meyvenin üzerinde kurt deliği olması o ürünün ilaçlanmadığı anlamına gelmez.

Raf ömrü arttırılmış olan ürünler, kozmetikler, deterjanlar, üzerinize giydiğiniz tekstil ürünlerinin çoğu, aldığınız nefes, kulağınıza dayadığınız cep telefonları sağlığınızı tehdit ediyor.

Ben önce tüketicileri ayıplıyorum. Eğer siz talep etmezseniz, üretici sizin isteklerinize yönlenmek zorundadır.

Sorgulamayan insanlara ben ne anlatayım...

Saygılarımla

  Mustafa Koca

 

         


   
2014-09-24
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları