İsmail AYBEY
|
|||
İsmail AYBEY kimdir? Allah'ın yarattığı bir kulum işte... Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Neşet Ertaş'ı Rahmetle Anıyoruz | |||
Son günlerde okuduğum ve derinden etkilendiğim bir söz var. Kimin söylediği hakkında muhtelif yazılanlar var. Bizim için kimin dediğinden çok söylenen sözün manası önemli: 'Bir ülkenin türkülerini yapanlar kanunlarını yapanlardan daha değerlidir'
Sözü okur okumaz, iki yıl önce hayatını kaybeden ünlü halk ozanı Neşet ERTAŞ aklıma düştü. İki yıl ne çabuk da geçmiş. Onun elinde sazı, gözlüklerinin altında gözlerini kapatmış, kederli, mahzun hali birden gözümde canlandı. Son günlerde kaç kere dinledim bilmiyorum. Yolda yürürken bile kulaklarımda çınlıyor. Ustanın en çok bilinen belki de en çok sevilen Yalan Dünya türküsünden: 'Hep sen mi ağladın, hep sen mi yandın. Ben de gülemedim yalan dünyada. Sen beni gönlümce mutlu mu sandın Ömrümü boş yere çalan dünyada' Gazeteler, belgeseller hep ondan 'Bozkırın Tezenesi' diye bahsetti. Bozkırın ne demek olduğunu hepimiz biliriz de tezeneyi çoğumuz pek bilmeyiz. Türk Dil Kurumunun (TDK) resmi internet sitesine baktım, sadece 'mızrap' yazıyor. Yetinmedim, başka kaynaklarda araştırdım. Tezene, köken olarak Farsçadan dilimize geçmiş. Saz çalarken tellere vurulan plastik mızrabın diğer adı. Yöreden yöreye ve çalan kişiden kişiye değişiklik gösteren saz çalma sitiline de bu isim veriliyormuş. İç Anadolu'nun köylerinde yetişen Rahmetli Ertaş'a Bozkırdan gelmesinden dolayı Bozkırın tezenesi (mızrabı) denilmekteymiş. Bir rivayette şöyle: Neşet Ertaş, Almanya'da bir sebepten dolayı kısa süreliğine hapiste kalmıştır. Bu arada kimsenin kendisini aramamasına üzülen Neşet Ertaş burada 'mahpushanelere güneş doğmuyor' şarkısını yazmıştır. Bu süreç içerisinde kendisine sadece Yaşar Kemal'den geçmiş olsun mesajı ulaşmış, o da şöyle: 'Geçmiş olsun bozkırın tezenesi.' Bundan sonra Neşet ERTAŞ, 'Bozkırın Tezenesi' olarak anılmaya başlamış. Fazla söze gerek yok. Büyük ustanın ölümü üzerinden iki yıl geçti. Kendisini rahmetle anarken ölümünden bir ay önce kaleme aldığı 'Veda' şiiriyle yazımı bitirmek istiyorum. VEDA Tükendi ömrümün çoğu gidiyor, Cahil ömrüm geldi geçti yel gibi. Sevdiğim uzaktan seyir ediyor, Beni görüp bakınıyor el gibi. Geçti günler, yıllar, ömürse doldu. Giden gitti bilmem geri ne kaldı. Ömrümün baharı sarardı soldu. Yandı kaldı garip bağrım çöl gibi Veren, geri almak için gözlüyor Her an her saniye beni izliyor Garip bağrım için için sızlıyor Sazımda inleyen sırma tel gibi Uzun yoldan gelmiş gibi yorgunum Ne kimseye küskün ne de dargınım Bir ahu gözlüye candan vurgunum Garip gönlüm kapısında kul gibi Neşet ERTAŞ |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-09-26 | |||
|
|||