Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 01 Ekim 2014
Mustafa KOCA
Mustafa KOCA kimdir?
1955 Yılında Mersin, Musalı Köyü'nde doğdum. ODTÜ Kimya Mühendisliği Fakültesinden mezunum. Tarımda ve Gıdada kullanılan Kansere neden olan Kimyasallara şiddetle karşıyım... Çocuklarda Zihinsel Gelişimin yapılandırılmasını anlatan KELEBEK TERBİYECİSİ ve tarım uygulamaları ile kanser arasındaki ilişkiyi anlatan TOPRAĞIN ÖLÜM ÇIĞLIĞI isimli yayınlanmış iki tane kitabım var... Yerel Gazetelerde KANSERLE ilgili çok sayıda makalem yayınlandı...
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Bildiğimiz ekmek ne hallerde?..
YEDİĞİMİZ EKMEĞE KÖR BAKABİLİRSİNİZ

Önce ekmekler bozuldu, Oktay Akbal'ın 1946 yılında yayınladığı bir eser... Artık ekmekler düzelmez diyorum... Bir tarafta kapitalizmin gözü dönmüş doğa tahribatçıları, bir tarafta sanki endüstriyel kimyasallar kullanmaktan başka ürün arttırma yolu yokmuş gibi fütursuzca gübre ilaç kullanan üreticiler, diğer tarafta aklını peynir ekmekle yemiş tüketiciler.

Bundan elli yıl önce yerde bir ekmek parçası bulduğumuzda öpüp başımıza koyardık, temizse hiç düşünmeden yerdik. Bir köye girdiğinizde ekmek açan evden burcu burcu ekmek kokusu yayılırdı. Nerede o ekmekler? Belki bir Yörük evinde duyabilirsiniz o kokuyu.

Şu an yediğiniz ekmeklerin saygı duyulacak yanı kalmadı. Çünkü, tohumdan bize ulaşıncaya kadar her aşamada bozuluyor. Daha çok verim almak için hibrit tohumlar kullanılmasa bile üretici toprağa kimyasal gübre ile işlem yapıyor. Yapılan kimyasal işlemler sonucu topraktaki bakteriler mutasyona uğruyor. Toprağın kompozisyonu bozuluyor,  mutasyona uğramış bakteriler toprakta hiç bilinmedik enzimler üretiyorlar, buğday daneleri olması gereken kompozisyondan farklı bir kompozisyona sahip oluyor. Bu kadar bozulma yetmiyormuş gibi yabani ot mücadelesi için kullanılan ilaçlar daha başka bozulmalara neden oluyor. Özellikle yabani ot mücadelesinde kullanılan esterli ilaçların kendileri kanserojen ve kullanıldığı her bitkinin bünyesine katılır.

Hasadı yapılan buğdaylar fabrikalarda öğütülür, elenir. Tarlada dane içeriğinin bozulduğu yetmiyormuş gibi binlerce çeşit bileşiğin bir arada bulunmasıyla oluşmuş danenin kepeği ayrılır, karbonhidratı ayrılır. Bembeyaz unun bembeyaz ekmeği olur. Olur, da sağlıklı mı olur?
 
Şimdi gelelim asıl yanlışımıza; Elmanın, armudun, üzümün, biberin, domatesin, turpun aklınıza ne gelirse, bütün meyve ve sebzelerin kendi içlerinde bir denge vardır. Bizim hücre bilincimiz bu dengeyi bilir, metabolizma faaliyetlerimiz kırk milyon yıl bu dengeye göre gerçekleşmiştir. Unu öğütüp, kepeğini ayırarak bu dengeyi bozmuş olmuyor muyuz?

Buğday danesinin kendi içerisinde var olan dengenin bozulması ister istemez vücudumuzdaki metabolizma faaliyetlerini etkilemekte olup, bünyemizin çalışma ahengini bozmaktadır. Buğday öğütüldükten sonra kepeğinin alınması, içeriğindeki B vitamini gibi önemli unsurları ortamdan uzaklaştırır. Bu durum metabolizma faaliyetlerimiz açısından olumsuz bir durumdur.


Kepeği alınmış una kepek karıştırılması ise başka bir denge bozucu unsurdur.

Aşırı derecede kimyasal gübre ve ilaç kullanımı nedeniyle ülkemizdeki patates arazilerinin bir kısmında kanser vakaları görülmekte, kanser vakası görülen tarlalar uzun süre karantina altına alınmaktadır.  On beş yıl kadar karantina altında tutulacak olan tarla sahipleri kanser vakası gördüklerinde olayı sır gibi saklamakta, hasat ettikleri patatesi satamadıkları için patatesli ekmek yapımında kullanmaktadırlar. Patatesler, kanserli olmasalar dahi kullanılan kimyasal gübreler ve ilaçlar nedeniyle patatesli ekmekler sağlıklı ürünler değildirler.

Ekmek kabartmada kullanılan mayalar konusunda da sorunlar olduğu, insanların ekşi mayaya yönlenmelerinden belli olmuyor mu?

Doğru ekmek, sağlıklı tohumun, sağlıklı koşullarda yetiştirilip, öğütülüp, kepeğiyle ekşi mayayla mayalanıp sağlığa uygun koşullarda tüketiciye sunulan ekmektir.

Afiyet olsun...

       



   
2014-09-28
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları