Bizler bu ülkenin üvey evlatlarıyız. Kimsenin sahip çıkmadıklarıyız. Ağaç için sokağa dökülen güzel halkımız bizim için bir tweet dahi atmıyor. Hükümetin yandaşı da kandaşı da bizim sesimiz olmuyor.

Geçmişimiz 1859 Osmanlı Mektebi Mülkiyesine dayansa da  Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız bizden (İktisadi İdari Bilimler Fakültesi) olsa da biz bu milletin üvey evlatlarıyız.

Üniversite sınavını kazanır. 4 yıl okur. 1 yıl sınava hazırlanırız. Gene atanamayız , gene atanamayız. Çünkü bizim kadrolarımız yoktur. 350.000 öğretmene 40.000 kadro veren devletimiz 400.000 İİBF'ne 4.000 kadro bile veremez. Öyle memurlar atar ki kamu kurum ve kuruluşlarına yüzünüze gülmez, işini bilmez, fırsatını bulduğunda devletim beni yetiştirdi demez terk eder gider. Nasıl olsa kolaydır ya bizim işimiz herkes yapabilir. Öğretmen, mühendis, seracı ve çok daha fazlası...

Yani aslında boş yere öğreniriz Hukuk, maliye, iktisat, muhasebe, siyaset çünkü sonunda tezgahtar, garson, kasiyer oluruz. En fazla bir bankada çağrı merkezi elemanı...

Bizler bu milletin sevilmeyen evlatlarıyız. Ama bazıları bizden daha şanslı biyerlerde dayıları, amcaları var çünkü. Belediyelerde lise mezunları karşılar bizi hatta ilkokul mezunları burada bir ayet gelir aklımıza 'Muhakkak ki Allah size emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.'

Bizler adalet istiyoruz. Biz sokaklara çıkıp dükkanlara saldırmıyor, insanlara zarar vermiyoruz. Hukuki yollardan hak olan hakkımızı istiyoruz. Ne yazık ki ne hükümet ne muhalefet ne de diğerleri sesimiz olmuyor sesimizi duyurmuyor. Sosyal medyada birçok ateşli  gazeteci, köşe yazarı bir rt yapmaktan müzdarip kalıyor. Halbuki onlar sosyal medyada ne de çok seslerini duyururlar. Madem bizim için konuşuyorlar neden bizi konuşmuyorlar?

Bizim meselemiz politik değil politika üstü bir mesele bizim meselemiz ekmek meselesi. Namuslu ve eğitimli vatandaş haklı yollardan yardım isteyince haber olamıyor ne yazık ki. Biz bu devletin iktisadi idari yönetimini karşılamak için devletle vatandaş arasındaki sorunları giderecek olan bunun için yetişmiş olan üvey evlatlarıyız. En acısı da kendi mesleğimizi yapamayışımız.

Ben Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İİBF mezunuyum. Şeyh Edebali'nin de dediği gibi 'İlla edep, illa edep'...