Kredi kartlarını kullanmayan hemen hemen yok gibi. Köşe başlarında kurulan stantlarda bedava dağıtılan kredi kartlarından, herkesin cebinde birkaç tane muhakkak vardır. Alırken güzel de ya iptal ettirirken... kırk-elli dereden su getiriler, diksiyonu düzgün elemanlarla, sizi kaybetmemek ve kartınızı iptal ettirmemek için her yola başvururlar, türlü diller dökerler. Ya kardeşim madem bu kadar basit ve çok çabuk verebiliyorsun, bu kadar çabuk ve basit de iptal ettirsene. Neden insanların analarından emdiği sütü ağızlarından burunlarından getiriyorsunuz. Yok, 'bilemem hangi müşteri numarasını arayın, iptal ettirin' denir. Ararsın müşteri numarasını, 'şunun için 1'e, bunun için 2'ye, başka bir işlem için 3'e, çıkmak için 4'e, yeniden girmek için 5'e basın'  gibi benzeri birçok yönlendirmelerle insanı oyalayıp, aradığına pişman ettirirler.

 

Belki fazla olmamak şartıyla kredi kartını yerinde ve zamanında, usulüne uygun kullandığında, faydasının olup olmadığı tartışılabilir. Ancak cüzdanında onlarca kredi kartı taşındığında, esas sıkıntı burada ortaya çıkıyor.  Kredi kartını doğru kullanmadığınızda sırtınıza olmadık yük yükler, sizleri olmadık mecralara sürükler, hayatınızı zindan eder, ailenizi dağıtır, sıkıntılara duçar eder, Beklenmedik sonuçlarıyla sizleri hayal kırıklığına uğratır, ruhi bunalımlara sürükler, ekonomik darboğazlara doğru götürür, bilinmedik denizler doğru size yelken açtırır. 

 

Sonuç, fiyasko, depresyon, bunalım, Allah muhafaza belki de intihar, ölüm...

 

Kadınından erkeğine, gencinden yaşlısına herkesin cebinde olan kredi kartlarını kullanmanın en akıllıca ve doğru yolu, onu sadece bir taksit aracı olarak kullanılmasıdır.

 

Peki, bizler ne yapıyoruz?

 

 Markette bir sakız almak için, dışarıda lokantada yemek için, ufak tefek bakkal alışverişlerinde kullanmak için, anlık küçük ihtiyaçları satın almak için kullanıyoruz an için pek bir ifade etmeyen parasal miktarlar, ay sonunda banka faturaları geldiğinde gördüğümüz rakamlar bizi hayal kırklığına uğratmaktadır. Özellikle kredi kartlı harcamalarda ipin ucunu kaçırmamak, sonradan ah-vah etmemek için, bütçemiz oranında elimizdeki mevcut paraları harcamalı ve alışveriş yapmalıyız.

 

AVM' ler de hesapta olmayan bazı satış teknikleriyle kredi kartı alışverişleri kullanımı da arttırılmaktadır. Sıkça rastladığımız ve adeta tuzak olan bir takım ürün etiketlerindeki yanıltıcı veya özendirici fiyatları, çalışan müzikler, insanın yüreğini okşayan renkler kredi kartı kullanımını tetiklememektedir. Her zaman çok basit bir pazarlama taktiğidir olmuştur, etiketlerdeki 9, 99 ya da 999 kuruşluk fiyatlar yazılımı... 

 

Bunların bir tuzak olduğunu hepimiz biliyoruz, ama yine de şöyle bir uğramak, bakmak belki de almaktan kendimizi alıkoyamayanız. Bize çok ucuz gibi gelir; ama aslında olabileceğini dikkate almalıyız. Kuruşluk küçük bir farkla aslında daha büyük oluştuğunu, hemen kredi kartlarına başvurarak alırken, büyük bir yanılgı içerisine düştüğümüzü fark etmeyiz. Bu yiyecek, içecek gibi gıda maddelerinde, mağazalardaki kıyafet, giyim, kuşam da olabilir, takı, tasarım ve aksesuarlar olabilir, ihtiyacımız olmadığı halde alınan üçü-büyük çeşitli ev ihtiyaçları olabilir, müşteri çekmek özellikle kredi kartıyla çok cazip olduğuna değinilerek müşteri çekme maçoyla bir kredi kartı kullanım çılgınlığına dönüşebiliyor.

 

Söyler misiniz hangimiz mutfağında ihtiyaç fazlası olan gıda maddeleri, temizlik maddeleri, hangimizin elbise dolabında ihtiyaç fazlası bilmem kaç yıl bize yetecek giyeceğimiz yoktur. 

 

Muhakkak bazı indirim günleri, bu işi hakkıyla yapanlar vardır, bunları kaçırmamakta fayda vardır. Ancak normalde hiç kullanmadığınız ürünleri almak da, kredi kartı tuzağıyla bilindik muhtemel sonlara davetiye çıkarmaktır. Sizi siz olun kredi kartını kullanırken' bin düşünüp bir karar verin' ve ona göre alışverişler yapın, sözde indirim ilanlarına kanarak, tuzaklara düşmeyin. Sonara başınızı taştan taşa vurursunuz ama olan olmuştur artık nafile!..