Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 01 Eylül 2015
Ş.Mehmet ÇET
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Sözde ABD ve İsrail Uşaklığını İstemeyenler...
Geçmişe baktığımızda ülkemizde hükümetleri ABD ve İsrail uşaklığı ile suçlayıp ülkede terör estirenlere bir göz atmakta fayda var.                                                                                                                

Sayın Adnan Menderes, Amerikancı olmakla suçlandı. Sözüm ona Sol devrim adına Deniz Gezmiş ve arkadaşları,  hükümeti Amerikancı diye suçlayarak baş kaldırdıkları için idam edildiler. Sonradan ortaya çıkan gerçeklerde de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını sol devrim yapılacak maskesiyle kandıranların Amerikancı çıkmaları, tesadüf mü bugünde aynı oyunlar oynanmakta.

Turgut Özal aynı gerekçelerle öldü/öldürüldü.

Merhum Necmettin Erbakan'ı da önce Amerikancı diye suçladılar ama Amerika'nın İsrail'in işine gelmediği için post modern darbe ile adeta linç ettiler.

Bu ülkede iktidarlar ya Amerika ile İsrail'in emrinde talimatla iş görürlerdi ya da onlara karşı geldikleri için çeşitli oyunlarla iktidardan indirildiler.

Bu ülke topraklarında yaşayanlar,  hükümetlerinin Amerika'ya İsrail'e uşaklık etmesini istemezler ve kabullenmezler. Bunu bilen karanlık ve derin güçler de her sıkıştıklarında, işlerine gelmeyen iktidarları 'Amerikancı' etiketi yapıştırarak halkın gözünde itibarsızlaştırarak iktidardan indirdiler.

Şimdi ülkede Başbakan / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki hükümet var. Dış güçler ve yerli işbirlikçilerine boyun eğmiyor. Bunu yaparken geçmişten dersler çıkararak, halkı da arkasına alarak bu karanlık güçlerle mücadeleye ve arkasında ki halk gücünün desteğiyle dış güçlere ‘artık yeter bize karışamazsınız' diyor.

Erdoğan Hükümetinin yaptığı mücadele sadece ülke yönetimine karışanlara karşıdır.

Bu ülkede yıllardır, hükümetlerimizi Amerikan ve İsrail uşaklığıyla suçlayanlar, enteresandır ki bu hükümet uşaklığın her türlüsünü ret ediyor diye dış güçlerin piyonu olan yerli işbirlikçiler yine karşı çıkıyorlar, bu sefer niye ABD ve İsrail'e karşı geliyorsunuz diyorlar. Bir söz vardır halk arasında Allah şaşırtır diye.

Geçmişe baktığımızda bu güçler ülkenin her işine karışırlardı. İç işlerimize, ülkeler arası yapılan anlaşmalara, bize lazım olan malzemeleri istedikleri fiyata satarlar, en önemlisi hükümetler özgür iradeleri ile her hangi bir adım atamazlardı. Paran yoksa borç verirler, sonra elini kolunu koparırlardı.

Bu hükümet önce bu borç meselesini ( IMF kovarak ) temizledi.

Askeri anlaşmaları iptal etti. İsrail uşaklığına ' hayır' dedi. Kendi parasıyla, işine gelen yerden, ucuzu, kalitelisi, hangisiyse onu aldı.

Başbakan / Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki hükümet, Çin ile füze anlaşması yaptı , 'yapamazsın' dediler.

Azerbaycan'dan doğalgaz, Irak'tan petrol aldı, o enerjiyi kendi topraklarından geçirip başka ülkelere sattı. Hem parası cebinde kaldı, hem de üstüne para kazandı.

Geçmişte olduğu gibi davranmaya çalıştılar ama bu sefer karşılarında dik durmasını bilen bir iktidar olduğunun farkına varmamıştılar.  'Çin'le füze anlaşması yapma, biz verelim, Azerbaycan'dan alma, İsrail'den al, Irak'tan alamazsın, İran'dan bizim dediğimiz kadarını alabilirsin'. Dediler.

Hükümet ne dedi, ' para benim, memleket benim, işime neresi gelirse oradan alırım'

Sadece aldığımıza, sattığımıza değil, görüştüğümüze, konuşmadığımıza da karıştılar. Hem içerden hem dışarıdan baskı yaptılar.  Ona selam verme, bunla dost ol, bununla görüşme, bunu ata.

İşte bağımsızlık budur. Bu hükümet, daha öncekilerin aklına gelmeyeni, akıllarına gelse, cesaret edemediklerini, cesaret etseler, ömürleri yetmediğinden gerçekleştiremediklerini, bir bir uyguluyor.

Bugün de ülkeyi karıştırmak istemelerinin tek sebebi şu; aldığımıza, sattığımıza, işimize, gücümüze kimseyi karıştırmamamız, yani sadece ve sadece hakkımız olanı özgürce yapmak istememiz.

Ama özetle dış politikasını 'efendilerin yönetemediği bir Türkiye'nin, iç politikasının da yönetilemez hale getirilmesi ve ülkemizin Amerika-İsrail ekseninden ayrılmayan eski 'uydu devlet' ayarlarına döndürülmesi arzu ediliyor.

Geçmişte olduğu gibi kendilerini bu ülkenin sahibi sanan beyaz yakalılar bağımsız Türkiye sloganı atarak Amerikan mandacılığını istiyorlar, esas mesele bu.

Günün sözü: Düşmanların en büyüğü, düşmanlığını gizleyendir. ( Hz.Ali )

Esen kalın...

Facebook: mehmetcet21

Twitter : mehmetcet21

mehmetcet21blogspot.com



   
2014-10-12
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları