Ş.Mehmet ÇET
|
|||
![]() |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Küresel Güçlere Karşı Türkiye'nin Direnişi | |||
![]() Yakın tarihe göz atarsak ABD'nin kimyasal silah bahanesiyle Irak'ı işgali ve devamında on dinlerce insanın ölümü ki hala ölümler devam ediyor. 3 yıldır Suriye de devam eden iç savaş ve buna seyirci kalmaya devam eden küresel güçler. Yüz bin den fazla ölümlere, milyonu geçen mülteci ve sayıları yüz binlerle ifade edilen yaralı ve sakat olmasına rağmen sessizliği devam ettiren güçler. Demokrasiye adımını atan Mısır'da ise seçilmiş cumhurbaşkanını devirip iktidarı ele geçiren askeri yönetime desteği esirgemeyen emperyalist güçler, cunta yönetiminin yüzlerce kişi hakkında idam kararı vermesine sessiz kalarak adeta toplu katliamı andıran kararların arkasında, darbeye destek veren güçlerin sessiz kalmasından cesaret alan cunta yönetimi, üstü kapalı bir şekilde baskı ve şiddetle halkı bastırmaya çalıştı. Ortadoğu'ya demokrasi adına her türlü müdahaleyi yapan, ama asla demokratik dönüşümlere izin vermeyen, bu yönden toplumsal arayışları her türlü kirli oyunlarla boşa çıkaran, Mısır'daki askeri müdahaleye 'darbe ' bile diyemeyen bu güçlerin, verilen idam kararların da da sorumlulukları vardır. Tarih bunu böyle kaydedecektir. ABD ve Avrupa, Suriye'de de Mısır'da da diktatörlerden, otoriter rejimlerden yana durdu, Demokrasi ve özgürlüklere destek vermedi, hatta bölgenin özgürleşmesinden korktu. İşin kolayına kaçarak bölgenin geleceği üzerindeki etkisini kaybetti. Aslında Ortadoğu dinamiğini ve geleceğini kaybetti. Ukrayna'yı kendi hevesleri uğruna uçuruma sürükleyen Batılı 'dostların utanç içinde gelişmeleri izlemekten başka yapacak hiçbir şeyleri yok. İstihbarat örgütleri üzerinden sokakları terör ize ederek Ukrayna'yı Rusya denetiminden tamamen çıkarıp kendilerine bağlamaya çalıştılar. Basit, bir adım sonrasını ölçemeyen bir plandı bu. Ukrayna'yı elbirliği ile paramparça ettiler /ediyorlar. Türkiye de direndi ve hala yeni oyunlara karşı direniyor. Bu üç ülkede uygulanan senaryoların hepsinden daha fazlası, Türkiye'de uygulandı, uygulanıyor. Gezi olayları Ukrayna benzeri bir senaryoydu. Hedef toplumsal kaos yaratıp, sokakları yakıp yıkarak savaş alanına çevirmek ve kamu binalarını ele geçirmek, son olarak Başbakanlığın ele geçmesiyle hükümeti düşürmekti. Özgürlükler üzerinden ülke ve demokrasi vuruluyor, otoriter yönetime hazırlık yapılıyordu. Gezi olaylarında amaçlarına ulaşamayan güçler. 17 Aralık'ta yöntem değiştirerek sistem içindeki kadrolar üzerinden hükümeti hedef aldılar. Bütün darbe planlarına destek veren çevreler bu oyunda da yerlerini aldılar, güç birliği yaptılar. Bir süre sonra hedefin sadece hükümet olmadığı, Türkiye'nin yeniden yönetilebilir alana çekilmesi olduğu ortaya çıktı. Hükümete karşı kullanılan söylemler, servis edilen malzemeler Türkiye'yi yıpratıyor, küçük düşürüyordu. Türkiye'yi bu üç ülkeden biri haline getirmek istediler. Biri olmazsa diğeri olacaktı. Olmadı, başaramadılar. Türkiye direndi. 30 Mart ve 10 Ağustos'taki Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle millet oyunu bozdu, durumun farkında olduğunu ortaya koydu. Türkiye üzerinde hesabı olan küresel güçler, Türkiye'ye diz çöktürmek için oyun üstüne oyun kuruyorlar. Kaybetseler de durmayacaklar. Küresel güçlerin anlamadığı veya farkına varamadığı! Anadolu insanı bu coğrafya üzerinde 100 yıldır oynanan oyunun farkına vardı, bu kez ülkesine, hükümetine ve demokrasi'sine sahip çıkıyor. Günün sözü: Mahalledeki tüm köpeklerin aynı anda havlaması asla tesadüf değildir. ( Çin atasözü ) Kalın sağlıcakla... Facebook: mehmetcet21 Twitter: Mehmetcet21 Mehmetcet21.blogspot.com |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-10-21 | |||
|
|||