Özkan ÇİFTÇİ
|
|||
![]() Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Bak Kürt Kardeşim! Sen BDP'ye HDP'ye Uyma! | |||
![]() Bu ülkede Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Zaza beraber değil miyiz? Acılarımız ortak değil mi? Sevinçlerimiz bir değil mi? Aynı ülkede aynı havayı teneffüs etmiyor muyuz? Aynı kıbleye birlikte dönmüyor muyuz? Acılarımızı sevdiklerimizi aynı toprağa gömmüyor muyuz? Aynı topraktan geçimimizi sağlamıyor muyuz? Neden aklıselim ile düşünmüyoruz? Bak bizi vuran Ermeni ASALA gitti; yerine PKK geldi. Yine ölüm geldi, acı geldi. Yine analara gözyaşı dökmek geldi. Yavrularını kollarından koparmak geldi. Yavrularımızı beraberce kaybettiğimiz günler geldi. Silah seslerinin altında, ölüm burnumuzun ucuna geldi. Şehirlerde patlayan bombalar sivilleri, otobüste yanan kız kardeşimizi, aşeren eşine meyve alırken yitirdiğimiz astsubayımızı, kafasını taş ile ezdiğimiz Hüda Par'lı kardeşimizi, köylerde eşkıyaya yemek vermeyip öldürülen köylüleri ve kundaktaki bebekleri, kurşuna dizilen köy korucularını unutup da üzerlerine bayrak dikip devlet mi kuracaksınız? Hangi vicdan buna izin verebilir ki! Hangi insan mezarın üstüne ev yapar. Hangi akıl ve vicdanla HDP ve BDP insanları sokaklara döker. Kobani gösterilerinde ölen eylemcileri unutup, kendi çocuklarının yüzüne nasıl bakarlar? İnsanlar Kobani eylemi için ölürken, BDP'li vekillerin çocukları evlerinde otururken, senin ne işin var ölümün kol gezdiği sokakta? Ey BDP HDP vekilleri, Sizler Meclis'te Kürtlerin sorunlarını çözün diye vekil oldunuz. Amigoluk yapın diye değil. İnsanları sokaklara döküp anaları babaları ağlatın diye değil. Hele hele Öcalan'a yaverlik yapın diye hiç değil. Siz hala kimin oyuncağı olduğunuzu öğrenemediniz mi? Bunca insanın kanı ve gözyaşının hâkim olduğu bu topraklarda, sizler hala kime hizmet edersiniz? Alın açılım, alın televizyonda Kürtçe yayın, okullarda Kürtçe eğitim, Kürtçe tabelalar. Bunlar yapılmadı mı? Nedir problem açıkça söyleyin BDP ve HDP. Artık çıkarın ağzınızdaki baklayı .. Sorun Kürt meselesi değil, sorun devlet kurma meselesi deyin bizlere. Lafı dolandırıp durmayın devlet istiyoruz deyin bizlere. Oysa cesur bir lideriniz bile yokken, bu kadar özgürlük çok değil mi sizlere? Bu ülkede insan öldürmeden asılan Deniz Gezmiş'e bile ‘'af dile'' dediler. Ama Deniz Gezmiş ve arkadaşları inandıkları doğrular üzerine ölüme yürüdüler. 'Asın bizi' dediler. Davası için ölen adama herkes saygı duyar benim duyduğum gibi. Ya senin liderine ne demeli. Yaverliğini yaptığınız Öcalan ne söyledi mahkemede. 'Ben Türkleri severim benim annem de Türk' demedi mi? 'Ben Türkleri severim'' demedi mi? 'Bunca insanın ölümüne pişmanım' demedi mi? Oysa annesi Türk müydü? Sorsaydınız ya, niye pişman oldun diye önderinize? Sorsaydınız taptığınız liderinize 'Asın beni' neden demedin diye? Neden yalan söyledin? Benim annem de Türk diye... Yoksa hala sormadınız mı? Anneniz Kürt mü değil mi diye? İşte Irak'taki bölgesel Kürt yönetiminin çaresizliği ortada. Bir petrolü bile dünyaya neden satamadığını bir düşünün? Esat güçsüz kalınca, Kobani nasıl yerle bir edildi görün. Oradaki Kürtler nasıl öldürüldü bir anlayın. Kuzey Irak yönetimi ve Türkiye el ele verince, IŞİD nasıl ortaya çıktı diye bir düşünün.. Türkiye olmadan Barzani petrol bile satamadı anlayın artık. Nasıl kobay olarak kullanıldığınızın farkına varın. Irak'ta Şii ve Sünni çatışması sürerken, Suriye'de aynı sıkıntılar varken, Türkiye'de Kürt sorunu olmalı ki, petrol kolay tanzim edilip satılabilsin. Ben sizlerin yerinde olsam ya da Barzani'nin yerinde olsam, Şileplerle petrol gönderdim ey dünya, neden almadınız diye haykırırdım... Neden petrolümü almadınız diye sorardım? IŞİD'i silahlandıranların kim olduğu belli. Gözlerimizin önünde Amerika hem size, hem de IŞİD'e silah indiriyor bölgeyi silahlandırıyor. Neden? Neden mi? İşin içine Türkiye'yi çekmek içinde ondan.. Müslümanlar birbirine tekbir getirerek kıyım yapacak ya ondan. Onlar yazsın çizsin bizde rolümüzü oynayalım.. Bu iş bu kadar kolay.. Bak Kürt kardeşim, Bugün Suriye nasıl bu hale geldiyse; yarın Türkiye içinde düşünülenler tıpatıp aynısı. O yüzden bu ülkede huzurumuz varken, huzursuzluk çıkarmayalım. Eğri oturup doğru düşünelim. Gözünü vahşet bürümüş toplulukların içinde olmayalım. Nasıl ki Diyarbakır'daki Hüda Par'lı kardeşimiz Kürt olmasına rağmen öldürülüyorsa, Altan Tan'ın dediği gibi 'sokaklardaki kalabalıkları kontrol edemiyorsak, sokaklara çıkın demeyecektik' sözü bana samimi bir itiraf olarak geliyorsa, aynısını sizlerde düşünmelisiniz. Eğer inancın varsa ölenlerin vebali de var. Eğer inanancın yoksa, ne Kürt olmuşsun ne de Türk! Öldürmek daha kolay. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-11-04 | |||
|
|||