Bir gazetede yayınlanan habere göre, tiyatro sanatçısı Ferhan Şensoy, oyun başında bir seyirciye kendi üslubuyla "Kapat lan telefonu!" diye bağırıyor. Hayranları tarafından kendisine yazılan eleştirel bir mektuba, "Alıp bu mektubu kıvırıp münasip bir yerine sokacaksın." diye yanıt veriyor. Seyircilerden bazıları üslubu sert bulup "Böyle rezalet olmaz." deyip salonu terk ediyor. Ferhan Şensoy ise oyununa bir şey olmamış gibi devam ediyor. Tüm bunları tiyatro, yani sanat adına yapıyor. Hangi hakla, hangi hukuk çerçevesinde seyirciye bu şekilde saygısızlık yapıyor, bu gücü nereden buluyor? Bunlara cevap vermesi gerekiyor. 

Diğer yandan yıllarca filmlerini izleyerek güldüğümüz İlyas SALMAN, Ülkenin cumhurbaşkanına küstah ifadeler kullanarak onu tartışmaya davet ediyor, üstüne üstlük, hazırlanması için bir yıl da süre tanıyor. Pes doğrusu demekten kendimi alamıyorum.

Soruyorum şimdi: Biz hangi sanattan bahsediyoruz?

Bütün bu çirkinliklerin sanat(!) adı altında yapıldığını görmek insana 'pes doğrusu' dedirtiyor.

Sanatı, topluma faydalı olabilmek amacıyla kullanmak yerine, toplumun manevi değerlerine saldırı amaçlı kullanırsak, hem sanata hem de kendi toplumumuza ihanet etmiş oluruz.

Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bizler de toplum olarak, gereken yerde gerektiği şekilde tepkimizi ortaya koymalıyız. Yoksa sesimizi çıkarmaz, bize her sunulanı alıp kabul edersek yozlaşırız. Böylelikle de kendi kimliğimizi kaybedebiliriz, Allah muhafaza.

Sağlıcakla kalın.