Domatese Dayalı Ekonomi - Mehmet Celal SAVAŞKAN

Mehmet Celal SAVAŞKAN

Mehmet Celal SAVAŞKAN kimdir?
İnşaat Yüksek Mühendisi
Email: [email protected]

Domatese Dayalı Ekonomi

Dünya ekonomisinin hergün çalkalandığı bir dönemden geçiyoruz. Özellikle etraftaki devletler ya ekonomik kriz ya da savaş içerisindeler. Türkiye'de ise bu dönemde gerek ekonomik gerekse sıcak çatışma anlamında önemli bir hareket yaşanmıyor.
İki tane nedeni var;
Birincisi, etraftaki şekillendirme operasyonunda henüz sıra Türkiye'ye gelmedi. Politik olarak da çatışmadan istenilen gibi şekillenmenin yollarını kendi içinde aramakta.
İkincisi ve önemli olan bilgi, Türkiye'nin gelirlerinin katma değerli ürünler olmaması ve coğrafyaya dayalı bir sistem kurmuş olmasıdır. Yani zaten ortada, Anadolu'nun güneşini, toprağını, deniz kenarlarını, kısacası bereketini kullanmasının dışında kayda değer bir geliri yoktur.
Mesela Avrupa'nın çöküş nedeni, üretimin Uzak Doğu'ya kaydırılmasıdır. Artık Hindistan, Çin gibi ülkeler Avrupa markalarını üretmektedir. Avrupalı toplum işsizdir. Günden güne durumları bu nedenle kötüye gitmektedir. Rusya, gaz ve petrol gelirinden başka dış pazarlara mal satacak durumda değildir. Türkiye ise dünya ekonomisinde ağırlıklı olarak tarıma dayalı sektörler, turizm ve ucuz işgücü ile var olduğu için şuan itibari ile bu kalemlerin bir alternatifi veya rakibi yoktur. Dolayısı ile Türkiye büyük ekonomik dalgalara girmeden yol alabilmektedir. Dikkat ederseniz, Avrupa ile Rusya köprüleri attığında Türkiye'nin Rusya'ya domates satmasına kimse bir şey dememiştir. Çünkü 'domates ekonomisi', Türkiye için olmazsa olmaz olmakla birlikte, esasında 'devede kulak' kadar bir hacim bile değildir.
Viyana'ya giderseniz bütün boşta müşteri bekleyen taksi şöförlerinin, tezgahtarların ve garsonların Türk olduğu ile sevinebilirsiniz. Avrupada kimsenin yapmadığı işleri yapan milyonların Türkiyeye gönderdikleri paralar da Türkiye için önemli bir katkı olurken aslında bu da solda sıfır sayılacak bir ekonomidir. Bugün işsiz de olsa ortalama bir Avusturyalı, saatlerce müşteri bekleyerek vaktini geçirecek kadar ucuz değildir.
Özetle kriz bekleyenlere önerimiz, bu beklentilerinden vazgeçmeleridir. Ortada kayda değer bir sanayi veya teknolojik üretim olmadığına göre, kısa süreli hareketler ve 'ayar verme' operasyonları dışında, gökte güneş, yerde toprak ve su mevsiminde olduğu sürece, Türkiye'de ekonomi de bu şekilde ilerlemeye devam edecektir.

2015-02-06

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.