Ş.Mehmet ÇET
|
|||
![]() |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Barışa Bir Adım Daha | |||
![]() Geçmişe dönüp baktığımızda ne zaman Türkiye'de Kürtlere uygulanan ret ve inkar politikalarına hayır dediği,ötekileştirmekten vazgeçtiği,eşit vatandaşlıktan ve özgürlüklerden konuşmaya başlasa mutlaka Küresel güçler bunu engellemek için oyun üzerine oyun kuruyorlar.. Malum Turgut Özal Büyük Türkiye'nin oluşumunu Kürtlerle Türklerin birleşmesinde görmüş bunun yolunun da Özgürlük ve insan haklarından geçtiğini vurgulamıştır... ![]() Kürtlere geniş haklar ve özgürlük yolunu açmaya çalışmıştı..! Türkiye'de ise Küresel güçlerin içerdeki yerli ittifakları, paralel güçler, yerli İngilizler, Kürtlere geniş haklar vermeye çalışan başta Turgut Özal ve Orgeneral Eşref Bitlis'i öldürmüşlerdir. Tarih tekerrür ediyor gene aynı senaryo ve gene aynı taktik devam ediyor..! Eski başbakan Erdoğan ile başlayan Kürtlere özgürlük ilkesi, Kürtlere geniş haklar tanıyordu. Kürtlerin edebiyatından diline kadar her alanda özgürleştirerek 30 yıldır devam eden Kürt Türk kardeş kanını Durduran Recep Tayyip Erdoğan çözüm sürecini başlatarak Kürtlere geniş özgürlük yolunu açmış sonunda Kürt Türk kardeş kanı durmuştu.İki yıldır da kan akmıyordu.. Bunun anlamı Türklerle Kürtlerin birlikte büyük Türkiye'yi kurma yolunda ilerlemesiydi. Ne yazık ki içerde muhalefet ve dışarıda da Küresel güçlerin engellemeleriyle karşılaşmıştı... Evet kısaca tuzak oyun hep aynı taktik aynı amaç Kürtlere özgürlük verilmesin, Kan akmaya devam etsin .. Bugün bazı ( Türk ve Kürt ) siyasetçiler ne yazık ki sırf kendi çıkarları için Küresel güçlerle ittifak kurmaktan çekinmediler... Özgürlük adı altında masum Kürtleri kullandılar. Chp ise yıllarca bölünme korkusunu güçlendirerek Kürt düşmanlığını körükleyip insanları sokağa dökmeye çalıştı. Ne acıdır ki bizdeki muhalefet hiç yerli olamadı...! Yeni Türkiye inşası yapılanmaya başlandığında küresel güçler yerli işbirlikçilerinin vasıtasıyla engellemeye çalışmaları özellikle 2014 yılındaki 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde ki saldırılarını çözümden yana kararlılığı ve dik duruşu sayesinde atlatan hükümet yavaşlayan çözüm sürecini hızlandırmaya yönelik adımlar attı. İmralı heyeti genişletildi ve Hükümet ile HDP yönetimi arasındaki görüşmelere ivme kazandırıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun kararlı duruşu, Öcalan'ın da iki silah arasında kalmış barışa susamış Kürtlerin sesi olarak çözüm sürecine inançla katılması, Türkiye'yi barışa ulaştıracak noktaya ulaştırdı. Zamanın ruhunu okuyamayanlar, tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler, uçuruma sürüklenirler. Bugün, Türkler ve Kürtler tekrar kader birliğine giderken, yeni şafakların doğuşuna şahitlik edilmektedir. Çatışmalardan, bölünmelerden yorgun düşen insanlarımız yeniden kökleri üzerinden doğmakta, omuz omuza ayağa kalkmaktadır. Halkın barış koşusu önünde durulmaz. Kim veya kimler durursa tepetaklak olur, toprağa yapışır. Halk barışa koşmaya başlamıştır ve koşacak gücü de kendinde bulmuştur. Bundan sonrasını, bu koşuyu ne pahasına olursa olsun durdurmaya çalışmış olan emperyal güçler ve onların yerli tosuncukları düşünsün! '200 yıldır özgüveni hırpalanan, 200 yıldır, hem içerden, hem dışarıdan iteklenen, tartaklanan ve yağmalanan bir Türkiye'den, kendi ayakları üzerinde duran, bölgesinde ve dünyada 'BEN DE VARIM' diyerek, iddia sahibi olan bir Türkiye geliyor artık.' Son olarak şunu aklımızdan çıkarmamamız lazım. Birleşirsek TOK, ayrılırsak YOK oluruz! Esen kalın. Günün sözü: 100 yıllık zincir kırılıyor. Facebook: mehmetçet21 Twitter: mehmetçet21 Mehmetcet21.blogspot.com |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2015-03-12 | |||
|
|||