YAZARIN SAYFASI | |||
Neden Mutsuzuz? | |||
![]() Dostoyevski'nin söylediği gibi hüzünlerimizi o kadar çok büyütüyoruz ki yaşamımız boyunca aklımızda kalanlar hep zorlukla geçen günlerimiz oluyor, ayrıca bunları tekrar tekrar düşünerek acılarımızı tazeleyip süresini uzatıyoruz, hiç şunu düşünmüyoruz bu güne kadar üzülmemiz neyi değiştirdi bizi daha da yıpratmaktan başka? Hüzünde mutluluk kadar doğal bir duygudur. Hayatımızı hep mutluluklarla geçecek diye kendimizi buna göre endekslersek, bu beklenti içerisinde olursak büyük bir yanlış olur çünkü insan en çok beklentileri olup da elde edemeyince hayal kırıklığına uğrar! Mutluluğu değerlendirirsek aslında mutsuzluk diye bir şey yoktur. Yalnızca ibreleri bazen düşük oluyor, ama bunun hep aynı seviyelerde seyredecek diye bir zorunluluğu yoktur, mutsuzluğumuzun bir sebebi de biz sadece acılarımıza sevdalanıyoruz, takılıp kalıyoruz, dert gördük mü hemen yapışıyoruz sanki zevk alıyoruz. Oysa hep şükür halini sevsek, kendimizden zor durumdakileri örnek alsak, halimize şükretsek işte o zaman halis mutluluğa erişiriz ve bu sınırlı değil! İşte bu hal sağlam inancı olanlarda oluyor bir insanın iman derecesine göre Allaha teslimiyeti bağlılığı artıyor! Gerçek mutluluk için Allah'ın rızasını kazanmayı ve ahreti hedeflemekten başka yol yoktur aslında. Bunu nasıl elde edebileceğimiz kutsal kitabımızda detaylı olarak anlatılmaktadır. RABBİMİZ mutluluğu bulanların müminler olduğunu ve müminlere güzel bir hayat yaşatacağını vaat ediyor.. Allah bu ayette (müminler gerçekten felah bulmuşlardır. Diyor (müminun 1.). «Erkek veya kadın, kim mümin olarak iyi iş işlerse, elbette ona (hoş bir hayat yaşatacağız) ve onların mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.» diyor.. (NAHL suresi 97. Ayette. Mutsuz olan mümin bu ayetlerin kendisinde tecelli edip, etmemesine baksın! Elbette müminlere güzel bir hayat yaşatacağım derken hiçbir sıkıntı, zorluk görmemesi anlamına gelmiyor, bunu peygamberimiz şöyle açıklıyor: Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır. Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder bu da hayırdır.' (Müslim, Zuhd 64, 2999) Dünya geçici bir mekândır, imtihan yurdudur. Mümin de her insan gibi hayatının sonun kadar denenecektir. Müminler zorluklar ve sıkıntılar sonrası inşallah Ahrette Allah'ın izniyle sonsuz nimetlerle dolu CENNETE kavuşurlar diyor ayette. (Hiç şüphesiz Allah müminlerden karşılığında onlara cenneti vermek üzere canlarını ve mallarını satın almıştır. Şu halde yaptığınız bu alış verişten dolayı sevinip müjdeleşiniz. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur. Tevbe suresi 11. Bu bilinçte olan Müslüman'a imtihanlar için azap olmaz, iç huzurundan bir şey eksiltmez. Ve insanların çoğu tevekkülü unuttukları için eziyet çekmektedirler! Allah müminlerin tevekküllü olmasını ister. Çünkü insanın yaşadığı her şey Allahın kontrolü dâhilin de gerçekleşmektedir. (Deki: Allah'ın bizim için yazdıkları dışında bize kesinlikle hiç bir şey isabet etmez o bizim Mevlasızdır ve müminler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidir. Tevbe suresi 51) Müminler her şeyin Allah'tan olduğunu bilirler, hiçbir olay karşısında telaşa kapılmaz her zaman serinkanlı ve tevekküllü davranırlar. Bu nedenle demeliyiz ki yarabbi sana olan teslimiyetimizi ve tevekkülümüzü artır inşallah... Allah kuranda mutlu olmanın sırrını vermiştir. Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın( zikriyle )mutmain olur. RA'D Suresi 28. Zikir denince aklınıza sadece belli sayılarda tespihler gelmesin tespih sadece sözle yapılmaz. ZİKİR: Evrendeki her şeyi tek tek okutmaktır .. Mümin gördüğü tüm görüntülerde hemen Allah'ı zikreder. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Ali İmran Suresi, 191 Çevremizdeki tüm güzelliklere bakarken her şeyin bir nimet olduğunu görmek, mesela minicik bir balığın üzerindeki rengârenk şekilleri, sebze ve meyvelerdeki muhteşem lezzetleri, korunması için kabuklarıyla paketlenmiş olmaları, çiçeklerdeki mis kokuları, Allah'ın bizlere sevgisinden ikramı olduğunu bilmekle doğaya her baktığında tarifsiz bir zevk alır. Allahın yarattığı bu güzelliklerde tecellilerini görüp, muhteşem ve kusursuz bir sanatla yaratıldığını tefekkür ve takdir etmek, bunun sevincini, coşkusunu, içimizde yaşamaktır ZİKİR. Ayrıca mümin bu güzel görüntüleri gördükçe sürekli şükreder ve şükrü sayesinde kalbinde sürekli bir ferahlık ve güzellik oluşur. Yine bir başka husus da SEVGİDİR: unutmayın dünyayı kasıp kavuran bütün kötülüklerin, mutsuzlukların nedeni sevgisizliktir. İman edenlerin dünyadaki en önemli görevlerinden biri insanlara sevgiyi, Allah sevgisini öğretmektir. İnsanlar ancak Allahın üzerlerindeki rahmetini, korumasını, en önemlisi de sevgisini, tattıktan, kavradıktan sonra dünya hayatının her anından zevk alabilirler, MUTLU OLABİLİRLER. Allah iman edenlere ve Salih amellerde bulunanlara sevgi vaat ediyor elhamdülillah.. İman edenler ve Salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır. (Meryem Suresi, 96) Çünkü SEVGİ bambaşka bir şey çok büyük geniş kapsamlı olabildiğince benliği sarıyor ,insan sevdiğinin önem verdiği her şeyi seviyor ,mesela kıymet veriyor,koruyor, esirgiyor,merhamet ediyor,sevginizin sahibi( Allah) olunca o zaman çevrenizdeki güzelliklere daha çok değer veriyorsunuz ,şefkatle bakıyorsunuz ,sevdiğinizin değer verdiği her şeye bu nedenle otantik bir huzur ,mutluluk oluşuyor içinizde kaybolmuyor lezzeti daha da fazlalaşıyor .. Ama kolay mı her şeyi herkesi sevmek demeyin... O bana bunu dedi, Şu bana şunu yaptı, Ama o yalan söyledi, Ama o kıskanç, Ama o kalbimi kırdı, Ama Ama Ama diye diye sevgiyi bitirdik. Koşulsuz sevin belli bir şeyleri yerine getirmelerini beklemeyin insanlardan yoksa mutlu olamazsınız. Kendi mutluluğunuz için kimsenin huzurunu çalmayın, sevdiğinizin mutluluğu için mutsuzluğu bile göze alın fedakâr olun vazgeçin. AMA BENCİL OLMAYIN İNŞAALLAH... Sevgiyi paylaşın büyütün ve günlük hayatınızda her daim vicdanen rahat olabileceğiniz güzel işler yapın çünkü vicdanın sağladığı huzuru hiçbir şey sağlamıyor. Son olarak bakın Mevlana ne diyor bu konu da : Kalp Sırrına Erenler; Neler Yapar, Bilir Misin...?" "Kızmazlar... Küsmezler... Kırmazlar... Kırılmazlar... Her Şeyde Bir Güzellik Bulurlar... "Hiçbir Şeyi İnsanoğlundan Bilmezler; "Rab'inden Bilirler' Her Şeyi; Ondan Umup Beklerler... Ve, Susarlar...Susarak Konuşurlar.. Hz. Mevlana |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2015-05-10 | |||
|
|||