Serdar USMAN
|
|||
![]() 1971 Ankara doğumlu olan Serdar Usman, Mısır El-Ezher Üniversitesi mezunu. Usman, evli ve 3 çocuk babası.İngilizce ve Arapça biliyor. Dış ticaret uzmanı olan ve 17 yıldır bu mesleği devam ettiren Usman, birçok firmanın da dış ticaret danışmanlığını yürütüyor. Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika'daki pek çok ülke ile ihracat faaliyeti yürüten Usman çok sayıda sosyal sorumluluk faaliyetinin yanında sivil toplum kuruluşlarında da görev aldı. Usman, bir diğer taraftan yerel bir gazetede 8 yıl köşe yazarlığı yaptı. Şu anda Hakimiyet Gazetesinde köşe yazarlığı yapan Usman, bunun yanında da Konya Pusula Gazetesinde ekonomi danışmanlığı yapmaktadır. Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
CHP'yi bir de benden dinleyin – II | |||
![]() Kuranı Kerimler o dönemde toprağa gömülerek saklanıyordu. Gizli gizli çıkarılıp okunduktan sonra tekrar gömülüyordu. İnsanların ana lisanlarını yasakladığınız zaman tepki alacağınız bir realitedir. Kürtlerin o zaman dillerine engelleme getirilmeseydi zaten yüzyıllardır içiçe yaşayan farklı toplumlar arasında bu durum normal seyrinde çatışmaya zemin teşkil etmeyecek şekilde sürecekti. Ama günümüzde Kürtçe talepler, zamanında alınmayan bu önlemler sebebiyle farklı algılandığı için siyasi sorun olarak karşımıza çıkıyor ve ülkemizin sağlıklı idaresinde sektelere sebebiyet veriyor. Elbette sorun sadece lisan değildi. Laiklik tabirinin tanımı doğru düzgün yapılamadığından bugün gelinen noktada İslami hassasiyeti derin olan toplumumuzda dayatılan laiklik rejimi muhafazakârların uzun yıllar musallat olmuştur. Konu öyle bir noktaya taşınmıştı ki laiklik kelimesini kullanmayan siyasi liderler bir çırpıda damgalanır hale gelmişti. Çoğumuz yakın geçmişten biliyoruz. Bugün başörtüsünü isteyen istediği kamu kuruluşunda takamıyor ve rahatça dolaşamıyor. Biraz esnemiş olsa da bazı kurumlarda müdahale olduğu bilinir. İşte bu da bugün özgürlük vaat eden CHP zihniyetinin günümüze taşıdığı bıkkınlık veren bir uygulamadır. Normalleşme AK Parti hükümetleri döneminde kademe kademe sağlanmış ve yakın gelecekte bu komik uygulama Allah'ın izniyle tamamen ortadan kalkacaktır. Daha 15 sene öncesine kadar iktidara gelen partiler için asker botları en büyük tehdit olarak algılanır ve herkes ayağını ona göre denk alırdı. Siz seçilmiş bir iktidar dahi olsanız az önce zikri geçen laiklik rejiminin dayatmacı uygulamalarına hiçbir şekilde müdahalede bulunamazdınız. Bunu denemeye kalkıştığınız anda hemen askeri uygulamalardan en hafifi olan muhtıra ile uyarılırdınız. Daha kötüsü her gece uykuya dalarken askeri darbe endişesiyle sabahı zor ederdiniz. Her şey saplantı, her şey korku imparatorluğu uygulamalarıydı. Bugün birçoğu yerle yeksan olmuş Arap ülke yönetimlerinin bir benzeri idi. 10 yıl önce Irak'ta Saddam Hüseyin'in tablosuna karşı dil çıkaramazdınız. Allah muhafaza buna yeltendiğiniz anda o dilinizi koparırlardı. Mısır Diktatörü Hüsnü Mübarek'e laf edemezdiniz. Buna yeltendiğiniz anda sizi kaptıkları gidi kodese taşırlar ve tenasül uzvunuzdan saatlerce elektrik vererek canınıza okurlardı. Peki, ülkemizde durum farklı mıydı? Çocukluğumda yaşadığım bir olayı anlatayım. Okuduğum ilkokulun bahçesinde top oynayan talebelerin topu kaçırması sonucu büste çarpan top yüzünden heykel kısmen kırılmıştı. Gayet olağan bu durum karşısında okulumuza gelen polisler günlerce soruşturma yapmıştı. Daha sonra da benzer bir durumu liseli yıllarımızda yaşamıştık. Sınıfta ki Atatürk resmi olan tablo haylaz talebelerin gayri ihtiyari tepinmeleri sonucunda çivisinden kurtularak düştü ve camı kırıldı. Aynı şekilde okulumuz soruşturmadan geçirildi. Sizce fark nedir? Unutmayalım! Bu ülkede son koalisyon hükümeti döneminde özel şirketlerde maaşlar ödenemez hale gelmişti. Bunu bizler yaşadık ve geleceğimizin mimarları gençlerimizde babalarına abilerine sorarak bu durum hakkında net bilgiler edinebilirler. Yine o devirlerde sol görüş mensubu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından o günün sol partiye mensup ülke başbakanı Bülent Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlatıldığı için çıkan kriz sonucunda yüzbinlere insan işsiz kaldı. Esnaf kepenk kapattı. Daha örnekler ister misiniz? Bu ülkede Konya-Ankarakarayolunda seyahatimizi bin bir güçlükle yapabilirdik. Konya'dan Ankara'ya gidişte, Ankara'dan Konya'ya dönüşte düğün konvoyu gibi ulaşım sağlayabilirdik. CHP mantığının yansıması olan gediş geliş tek yol düzeni sebebiyle nice canları o yollarda feda ettik. Bir acı gerçeği müsaadenizle buradan ifade etmek istiyorum. CHP'li yılların kalıntısı asker dipçiği o devirlerde milletin omzundan hiç eksik olmuyordu ya işte aynı zihniyet bugün iktidar olsa vallahi değişen bir şey olmaz. 24 saat içinde o yıllara hemen döneriz. Eğer CHP içinde bugün bir anket yapılsa yüzde doksanı o yılları savunur. Bakmayın bugün yaptıkları herkese eşit yaklaşım ve demokrasi çığırtkanlıklarına! İnanın gen değişmez. Demokrasi dışı oluşumlar desteklenerek Anadolu insanı üçüncü sınıf vatandaş olarak görülür. Bu sebeple Kemal Kılıçdaroğlu'nun sırıtkan suratına, alaylı konuşmalarına, bol keseden patlattığı vaatlere kanmayacak kadar bilinçli bir toplum olduğumuzun farkındayız. Farkında olmayan çok az sayıda ki kesiminde uyandırılması gerektiğinin de farkındayız. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2015-05-16 | |||
|
|||