Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 17 Ekim 2016
Mustafa Nevruz SINACI
Mustafa Nevruz SINACI kimdir?
Mustafa Nevruz SINACI Mustafa Nevruz SINACI 1954 Niğde doğumlu. İlk, Orta ve Liseyi Konya’nın Ereğli ilçesinde bitirdi. Tahsilini Ankara’ da tamamladı. Hukukçu, Siyaset Bilimci, İktisatçı-İlâhiyatçı. Sırasıyla; Demokratik Parti Gençlik Teşkilâtı Genel Başkanlığı, Tüketicileri Koruma Birliği Genel Başkanlığı, TÜRK-KONUT Kurucu Üyeliği ve Birlik Başkanlığı, EKKON Genel Başkanlığı, Kuruluş dönemi ANAP’ta (3. Cumhurbaşkanı Merhum Celâl Bayar’ın ricası ile) Başkan Yardımcılığı, Demokrat Parti’de ‘yeniden açılış dönemi’ Genel Koordinatör Yardımcılığı, 7. ve 9. dönem Genel Başkan Yardımcılığı, Genel Sekreterlik, İdari ve Mali İşler Başkanlığı ve nihayet İnsan ve Kültür Ocağı Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu. Adalet, Sabah, Akşam, Zafer, Son Havadis, Bugün, Her Gün, Ortadoğu, Tasvir, Zaman , Meydan, Haber Gazetelerinde ve Bilim Teknik dahil pek çok Dergide yazarlık yapan Mustafa Nevruz SINACI 2002 yılında emekli oldu. Halen merkezi Amerika’da olan “TURKİSH FORUM"
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Maaş ve ücret zamlarında kalleşlik
Aslında mizacımız, yukarıdaki (kalleşlik: sözünde durmamak, döneklik etmek, alenen haksızlık ve gizlice, sinsice yapılan kötülük) kelimeyi ‘mutlak gerçeği ifade etmedikçe, konu bakımından zorunlu olmadıkça' kullanmaya izin vermez. Fakat apaçık bir haksızlık karşısında dilsiz şeytan misali sessiz, sorumsuz ve tepkisiz kalmak; Çözüm üretmeden, alternatif öneriler sunmadan durmak; Yazar-çizer, münevver, Kanaat Önderi, ulema ve aydın kısmına yakışmaz. Zira 'sorunlu toplum'un nedeni: Medeni cesaretten yoksun, onursuz, sorumsuz, ilmiyle amel etmekten aciz, zavallı ya da cahil, korkak, sünepe, dalkavuk, emir kulu ulema ve fukahadır.

Doğal olarak böyle bir toplumda insan hakları, adalet ve hukuktan da söz edilemez.

HAK, ADALET AHLÂKI VE HUKUKUN ÖLÇÜSÜ:

Hak kavramının Allah anlamına geldiğini, haksızlığın Allahsızlık-kâfirlik; Hüküm'ün, Hikmet bağlamında ilim-ahlâk ve fazileti zorunlu kıldığını; Hükümet'in eşitlik, hak (Hakkıdır Hak'a tapan Milletimin İstiklâl), (evrensel) hukuk ve adaleti uygulamaya memur: Her derece ve düzeyde adaleti fiilen sağlamaya görevli/mecbur olduğunu bilmek, bu bilinçle hüküm irsal etmek gerekir! Çünkü bütün evrensel değerlerin ortak noktası, odağı ve bileşkesi adalettir. 

  Evrensel gerçek, İlâhi, ilmî ve insani (fıtrat) hakikat şudur ki: Adil (adaletli, eşitlikçi, namuslu, dürüst, şeffaf ve demokrat) olmayan hükümetler meşru değildir. Milletler arası bazı temas, tedbir ve misillemeler hariç olmak üzere, devlette gizlilik olmaz. Gizlilik melânettir. 

 BU HAYATİ BİLGİ, İZAH VE GİRİZGÂHTAN SONRA!.. 

  Her ne kadar birileri, mevcut hükümetin siyasi kanadı 'Adalet ve Kalkınma Partisi' adının; Necmettin Erbakan avenesinin 'Milli Görüş' savında görünür semere olarak tezahür eden 'AK EVLER' projesine dayandığını ve 'ne kadar millet, o kadar devlet' zihniyetinden kaynaklandığını ileri sürse bile., Ben yine de bu isimle müsemma olmak maksadıyla 'Adalet ve Kalkınma' adının samimiyetle, bilinçle, icra amacıyla konulduğuna inanmak istiyorum. 

  Çünkü çoğu kez rastlantı sonucu, tesadüfen ve bilinçsizce verilen çocuk isimleri, pek önem arz etmese de; Kurumsal isimler her şekilde önemlidir. Anlamlı ve anlamıyla bütünleşik olmak zorundadır. Buna ilim, irfan, adalet ve fazilet erbabı, Lügât'lar, Türkçe Sözlük ve Türk Deyimler Sözlüğü'nde 'ismiyle müsemma olmak veya ismiyle çelişmek' denilir!

 ŞİMDİ BAKALIM, HAL VE HAKİKAT NEDİR? 

Meclis'in seçim öncesindeki son gününde yapılan değişiklikle hayata geçen SSK ve Bağ-Kur emeklilerine seyyanen zam, temmuz ayında yürürlüğe girecek. Emekli maaşlarına önce yüzdeli enflasyon farkı zammı yapılacak. Ardından da maaşı bin liranın altında kalanlara seyyanen zam gündeme gelecek. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun seçimden önce açıkladığı ve Meclis'in son gününde acilen yapılan yasa değişikliğiyle hayata geçirilen SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yapılacak maaş artış biçimi: 'Önce, mevcut aylıklar' enflasyon farkı oranında arttırılacak. Bu artıştan sonra 'bin liranın altında kalan aylıklara' 100 lira daha seyyanen zam yapılacak. 100 liralık eşit artıştan yararlanabilmek için, aylığın 950 liranın altında olması şart.

Davutoğlu Hükümetince çıkarılan yasa uyarınca, seyyanen artıştan SSK (4/a) ve Bağ-Kur (4/b) statüsündeki emekliler yararlanacak. Memur emeklisine seyyanen artış yok. Ancak, mevcut emekli aylıkları önce, her 6 ayda bir olduğu gibi enflasyon oranında artırılacak. Sonra bin liranın altında kalan aylıklara 100 lira seyyani artış yapılacak. Enflasyon farkı eklendikten sonra 'bin liranın üstüne çıkan aylıklar' da 1.100 lirayı geçmeyecek tutarda ayrıca artırılacak!

Öncelikle ifade etmek gerekir ki; 2015 yılı Mayıs ayı itibarıyla Açlık Sınırı: 1.349 TL Yoksulluk Sınırı:, 4.395 TL olan ülkemizde ‘bin liranın altında emekli maaşı' büyük utanç, enflâsyon (!) bahanesiyle maaşlara uygulanan 'yüzdeli zam' ise; Bütün anlam ve unsurlarıyla haksızlık, insanlık dışı yolsuzluk, millete karşı ayıp, onursuzluk, sorumsuzluk ve küstahlıktır.

Hani ismiyle müsemma/adının adamı olmak nerede? 'Adalet ve Kalkınma' adının bu hükümete göre anlamı ne? Halkı aldatmak, sömürmek ve süründürmek mi acaba! 18.5 milyon maaşlının tamamına 'NEDEN VE NİÇİN' Seyyanen zam yapılmaz. Millet gerçeği bilmeli: 'Bu devleti yönetenler; ‘ateşe tapan, putperest Nuşirevan kadar bile' adil değiller mi yoksa!'



   
2015-06-28
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları