Sözler yetersiz kalıyor

Kerim BAYDAK

Kerim BAYDAK kimdir?
Kerim BAYDAK 01.01.1961 ADIYAMAN doğumlu. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakultesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Adıyaman’da Yenigün gazetesi ve akabinde, Güne Bakış, şu anda da Adıyaman da Yeniyol adlı gazetede günlük olmak üzere çeşitli internet sitelerinde köşe yazıları yazmakta ve şiirleri yayınlanmaktadır. Kerim BAYDAK’ın yayınlanmış eserleri: 1 - OTUZA KADAR – Roman - 2004 - Avcı Ofset ve Matbaacılık 2 - ENTERESAN KÖYÜN ENTERESAN HİKÂYELERİ – Hikâye - 2006 - Gündüz Yayınları (Sabit İNCE ödülleri 2008 Hikâye dalında 1. Mansiyon ) 3 - AĞLAMA GÜLÜM – Şiir - 2007 - Gündüz yayınları 4 - ACIYIN BANA - Şiir – 2011 - Enzim Ajans 5 - ASLAN HÜSAYİN – Biyografi – 2012 - İz Ajans Yayıncılık 6 – Gecenin İçinden Güneşin Doğuşu ( Nemrut Dağı)-Şiir- 2012- Adıyaman Belediyesi Kültür Yayınları
Email: [email protected]

YAZARIN SAYFASI

Milletçe zor günler yaşıyoruz.

Ne söylersek boş,

Sözler yetersiz kalıyor.

Nasihatler kar etmiyor.

Gençlik iyi durumda değil.

Gençlere bir türlü sahip çıkılamıyor.

Büyüklerin söyledikleri kabul edilmiyor.

'Eskiden di o!' diyerek, kestirilip bir kenara fırlatılıyor.

Biz gençlerimize sahip çıkamadığımız için, başkaları sahip çıkıyor.

Para, zevk, sefa ve eğlence, uyuşturucu... gençleri tuzağına çekiyor.

Girilen yolda geri dönüşler imkânsızlaşıyor. ,

Girilen yolda, 'ya öldüreceksin, ya öleceksin,' yok bunun başka bir yolu.

İnançsız, imansız bir nesil, şeytanın tuzaklarına giriveriyor.

Maddi imkânsızlıklar, ailevi baskılar, toplumsal dengesizlikler, maddi farklılıklar...

Dengesiz ve tutarsız sahiplikler, işsizlik, yoksulluk, biraz da maceraperestlik...

Hiçbirimiz, bazı istisnalar dışında, aile içerisinde çoluk çocuğumuzla bir arada oturup iki kelime konuşamıyoruz.

Sabah erkenden çıkıyorlar, akşam geç saatlerde eve geliyorlar.

Kim/kimlere takılıyorlar, nerelerde geziyorlar, kimlerle arkadaşlık edip, vakit geçiriyorlar,

Ağzını açıp, bir hesap bile soramıyorsun, hemen 'boş konuşuyorsunuz, siz ne anlarsınız!' diyerek, ukalalık yapıyorlar.

Eğer anne-baba da çalışıyorsa, o da bambaşka bir sıkıntı ve problem.

Gencin yaptıkları, sadece kendini ilgilendirecek olsa neyse...

Yapılanlarla hem kendi hayatını zindana dönüyor, hem ailesini zor durumda bırakıyor, hem de toplum büyük bir sıkıntı içerisine giriyor. Kişinin yaptıkları tüm topluma mal ediliyor.

Siz ne kadar iyi, doğru, dürüst olursanız olun, çocuğunuzun yaptığı veya hasbelkader başına gelen bir bela ve musibetle, tüm ailevi değerleriniz yerle yeksan ediliyor.

Tüm toplumsal değerleriniz anlamını yitiriyor, bundan nemalanmak isteyenlere de gün doğuyor tabi ki!

Tıpkı huzurun kenti, kardeşliğin, barışın ve yardımlaşmanın merkezi olan, aslında ırgat kent yaftası yemiş olan Adıyaman da olduğu gibi.

Adıyamanlı bir gencin yaptığı veya yaptırıldığı bombalama olayından sonra, onlarca genç hayatını yitirdi.

Onlarca genç, yaşamlarının en güzel anında hayata gözlerini yumdu.

Onlarca ailenin yüreğine ateş düştü,

Onlarca aile, gözyaşlarına boğuldu.

Katliama sebep olan terörist genç Adıyamanlı olduğu için, fütursuzca yaftalayarak, Adıyamanlılara atfen saldırı yapıldı. Ferdi olarak bir kişinin yaptığı tüm Adıyamanlılara mal edildi. Görsel medyanın bir kısmı acımazsızca genelleme yapıp, manşetler atarak, Adıyamanlıları bombacı, katıl, hunharca saldırının failleri diye lanse etti. Bu her ne kadar toplu ölümlere sebep olmuş bir kişi olsa da, bütün Adıyamanlılara mal edilemeyeceğinin bilinmesi gerekir. Bütün Adıyamanlıların suçlu, katil, bombacı, o kişinin mensup olduğu her ne grup olursa olsun, tamamını Adıyaman'a mal etmesi ve terör yuvası gibi göstermesi, insanımızı üzdü, huzursuz etti.

Bundan kim/kimler nemalandı. Oturup etraflıca düşünmek ve iyi muhasebe etmek gerekir. Bizler ister yardım amaçlı olsun, ister bu vatana canı pahasına korumaya çalışan asker olsun, burunlarının bile kanaması bizim yüreğimizi derinden yaralar, ancak unutulmamasın ki, zevkle seyredenlerin olduğu muhakkak. Bizler bunlara, o fırsatı vermememiz gerekiyor.

Gençlerimize sahip çıkmamız, inancını ve imanını öğretmemiz gerekiyor. Yoksa daha çok canlar yanacak, daha çok yüreklere ateşler düşecek ve daha çok ah-vah edebiliriz.

Kerim BAYDAK

[email protected]

2015-07-27

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.