Bu gözyaşları hiç dinmeyecek!..

Hüseyin AKGÜN

Son günlerde milletçe çok zorlu süreçlerden geçiyoruz. Birbirimizi anlamak kenara dursun dinlemeye bile asla tahammülümüz yok. Acılarımızı karşılıklı yarıştırır hale geldik, ölümler üzerinden, akan kan üzerinden siyaset yapar olduk. Hangi taraftan birileri öldüyse hemen karşısına diğer taraftan ölümleri gösterip kendimize haklılık gerekçesi bulmayı hak sayar olduk, artık sağlıklı düşünemez olduk.

Özellikle siyaset adamları, halka örnek olacak, lider olacak, yol gösterecek kişiler her gün sadece günü kurtaracak söylemlerde bulunuyorlar. Bugün yapılanların, konuşulanların toplumu nasıl etkileyeceğini akıllarına bile getirmek istemiyorlar, oysaki lider dediğin kişi bütün sorunları göğüsleyen ve çözüme yönlendirici kişidir.

İstanbul veya farklı metropoller de silahlı gruplar güpegündüz yürüyüşler düzenliyor, halkın işyerlerini yağmalıyor, pkk bayrakları açıp halka yaşam korkusu salıyor. Ülkenin neresinde devlet var iddiaları ortalara atılıyor. Yürütme ve yargı vazifelerinin örgütün bilmem ne kanadı tarafından yapıldığı söyleniyor.

Aynı zamanda adına 'Çözüm Süreci' dediğimiz açılımın neyi kapsadığını neye işaret ettiğini kimse bilmiyor. Süreci yürütmekle görevli Başbakan yardımcısı ve sürecin siyasi muhatabı olduğu varsayılan partinin vekilleri bütün dünyaya hem de Başbakanlık resmi ofisinde birliktelik pozu veriyor. Sonra Cumhurbaşkanı öyle bir toplantıyı tanımıyorum diyor. Akiller kapı kapı geziyor, gizli toplantılar düzenleniyor, basına yakalanınca şaşkın bakışlara bürünüyorlar, vatandaş bu süreci nasıl anlasın? Nasıl işin içinden çıksın? Kime güvensin?kapıda silahla tehdit edenemi sığınsın? yoksa devlet babasınamı ? İçeriğini bile bilmediğiniz bir sürece eleştiri yaptığımız zaman ise 'Ne yani analar mı ağlasın?' sorusuyla karşı karşıya kalıyoruz. Bütün Ortadoğu anneleri ağlarken bizim annelerimizi onlardan ayıracaklarını zannediyoruz.

Suruç'ta yine analar ağlıyor. Adıyaman'da şehit edilen askerin anası ağlıyor. Bağdat'ta, Şam'da, Halep'te, Musul'da, Kerkük'te, Gazze'de, Filistin'de, Kahire'de, Türkiye'de hep İslam beldelerinde analar ağlıyor.

Ey İslam ülkelerinin yöneticileri, batılı dostlarınızın! gözlerinize iliştirdiği gözlükleri kaldırın atın. Kendi sorunlarınızı, kendi değerlerinizin gerçekleri ile çözebilirsiniz.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK şöyle der;

"Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak, ilk önce biz kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti; hissi, fikri, ve fiili olarak bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki milli benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır. Milli mücadeleyi yapan, doğrudan doğruya milletin kendisidir; Milletin evlatlarıdır. Milli mücadelede şahsi hırs değil, milli izzeti nefs, gerçek saik olmuştur."

2015-08-05

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.