Tarihi Yarımada - Hüseyin GÜZEL

Hüseyin GÜZEL

Hüseyin GÜZEL kimdir?
Milli Eğitim Bakanlığı'nın çeşitli kademelerinde öğretmen olarak görev yaptıktan sonra emekli oldum. Çeşitli site ve bloğlarda 2008 yılından bu yana yazılarım yayınlanmakta.

YAZARIN SAYFASI

Tarihi Yarımada

Eğer İstanbul'u tanımak istiyorsanız kendinize bir gün izin verin, bir bakıma kendinizden kaçın.
Bunu yapmak için küçük bir yolculuğa çıkın. İstanbul'u tanımak için yapacağınız yolculuğu araçla değil yürüyerek yapın.
Hoş kısa bir yolculukta yetmez aslında. Çünkü tarihi dokuyu anlamak için, gördüğünüz binaların, eserlerin ayrımına varmanız gerekir.
Çoğu insan şehrin ana arterlerinde dolaşırken gördüklerinin kısacası İstanbul'un farkında bile değildir.
Nitekim çoğu eser göz önünde olmasına rağmen görmezden gelinir.
Çünkü o an orada bulunanların zihnini meşgul eden kültürel değerlerin varlığı değil, o günkü geçim gailesi, kaygısıdır.
İstanbul'un kent dokusunu koruyan, geçmişin ayak izlerini günümüze taşıyan en güzel yerlerinden biri de "Tarihi Yarımada" dır.
Suriçi olarak da bilinir.
Burayı tanımak için, Ayasofya, Sultanahmet Camisi ve çevresini, Topkapı Sarayı ve çevresini, Eminönü'nü, Sirkeci'yi, Yerebatan Sarnıcını, Divan Yolu'ndan Beyazıt'a, Kapalıçarşı'dan Aksaray ve Laleli'ye, Fatih, Edirnekapı, Topkapı, Yedikule ve nihayetinde Sahil Yolu'nu görmelisiniz.
Asırlık çınarların altında soluklanmalısınız.
Şu sıralarda iş makineleri , ülkenin en büyük şehrinin kalbinde, köklerinden savrulan ağacın hışırtısıyla, Kumkapı Balık Hali'nde ve sahil şeridinde yer alan Avrasya Tünel Geçişinin bağlandığı Kennedy Caddesi'nde çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
"İstanbul 2.İdare Mahkemesi'nin tarihi yarımadayı imara açan koruma amaçlı uygulama planındaki 61 maddeden 37' sini iptal etmesine" rağmen.
Bir şehirde iş makinelerinin çokluğu o şehrin dokusunun korunması için değil, kaybolması için homurdanır.
İş makineleirnin uğultusu, doğanın ve geçmişin korunması gerektiğini hatırlatıyor.
Unutulmamalıdır ki dünyayı kültürler yaşanır kılar.
Uzak diyarlara yapılacak yolculuklarda ilk görülmek istenen yer çelik ve cam karışımı ucube yapılar değil, devasa gökdelenler değil, geçmişin ayak izlerini taşıyan, o yerin kadim kültürünü tanımamızı sağlayan insanlığın ortak mirası olan kültürel eserlerdir.
Her ülkenin sahip çıkması gereken kültürel değerleri vardır.
Dünya kültür mirası olmayı hak eden eserler UNESCO tarafında İnsanlığın ortak mirası çerçevesinde korunmaya alınmaktadır.
Lakin esas koruyacak olan o eserin bulunduğu yerde yaşayanlardır.
Çünkü kültürler geçmişin belleğidir.
Yol haritasıdır.
Tarihi ve kültürel miras olan, Bizans'tan Osmanlı'ya, Osmanlı'dan günümüze gelen Tarihi Tarımada'nın dokusunun kaybetmemesi için gerekenin yapılması lazım.
Dokunun yok edilmesi, değiştirilmesi kültürel değerlerimizi kaybetmemize neden olacaktır.

2015-08-22

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.