Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 03 Kasım 2015
Fevzi GÜNENÇ
Fevzi GÜNENÇ kimdir?
1940 yılının şıra zamanında, 1 Eylül Dünya Barış Gününde Gaziantep’te doğmuşum. Öğretmenlik, metin yazarlığı, tiyatro oyunculuğu, gazetecilik, öykücülük yaptım. Sayısı 50’yi aşan sahne için çocuk oyunu, bir o kadar radyo oyunu, çocuk romanları, yüzlerce çocuk öyküsü, çocuk şiirleri yazdım. İlgi alanım çocuk edebiyatı. Ama toplumsal olaylara da duyarsız kalamadığım için sıklıkla köşe yazıları yazıyorum. Erişkinler için yazdığım edebi yapıtlarım da var. Bu bağlamda 1991 yılında Orhan Kemal Öykü Ödülü birinciliğini kazandım. Ödüller aldım bir yığın... Ulusal bir gazeteden Emekli oldum. İki çocuğum var. Ayıp olur öbürlerini saymazsam: kendileri için yazdıklarım da çocuklarım değil mi? Dünyanın dört bir bucağındaki sarı, kara, beyaz, kızıl derili olan kimileri kurşunlardan, bombalardan, kimileri açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ölen düşlerinde bile gülemeyen, daha yaşamanın ne olduğunu anlamadan, ölen çocuklar öldüklerini bile bilemeyen çocuklar benim çocuklarım değil mi?
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Kötü alışkanlıklarınızı terk etmeyin!
Kötü alışkanlık deyince aklınıza hemen içki, kumar, sigara geliyor değil mi? Kanımca bunlardan çok daha kötü alışkanlıklarımız var.

O saydıklarımı da terk edin elbette. Hem sağlığınıza, hem kesenize zarar. Ama çok daha hayati olan başka alışkanlıklarımız var. Asıl terk etmemiz gereken onlardır.

Peki nedir o çok daha kötü olan hayati alışkanlıklar?

Haydi, ufak-tefeğinden başlayalım.

Yolda yürüyorsunuz. Karşıya geçmeniz gerekiyor. Geçişin sağlıklı olması için trafik lambaları konmuş. Biz ölüme davetiye çıkartır gibi, bu ışıkları dikkate almayız.

Sanki Tabakhaneye bir şey yetiştireceğiz. Kazanıp kazanacağımız sadece birkaç saniyedir. Ölümle oyun oynamaya değir mi bu birkaç saniyeyi kazanmak?

Kaç defa uyarmışımdır birilerini. 'Sâ ne!' diye çemkirip atmışlardır beni. Bu da benim kötü alışkanlığım. Çemkirileceğimi bile bile uyarmayı sürdürürüm insanları.

Bir türlü anlayamadığım bir başka kötü alışkanlığımız da paramızdan 6 sıfırın silinerek milyonun liraya indirgenmiş olmasıdır.

Bir gezgin satıcı arabasını ite ite bağırır:

'Haydi bahtenizin üç bağı 1 milyona!'

Bre birader, bir milyon lira bugün bir emeklinin 1.000 aylık geliridir. Adam, üç demet maydanoz alabilmek için sana ömrü boyunca alacağı maaşının tamamını neden versin?

Neyse ki ince eleştirimin ayırımındadır bahtenizci. Gülümser.

'Ne edek ağam, alışkanlık işte. terk edemeyk biri milyon yerine 1 lira demeye.'

Neyese ki, en tehlikeli alışkanlıklarımızın yanında bu da bir sulu nimet. Tehlikenin en büyüğü, AKP'ye oy verme alışkanlığımızdan vazgeçemeyişimiz.

Sigara gibi, esrar gibi, eroin gibi bu partinin ülkeyi de, ulusu da en büyük badirenin içine sürüklediğinin ayırımına varamıyoruz bir türlü

İsterseniz, bütün bu kötü alışkanlıkların hiç birisini terk etmeyin. Ama günümüzde öyle kötü bir alışkanlık var ki...Lütfen, ama lütfen, rica ediyorum, yalvarıyorum onu muhakkak terk edin.

Ülkenizi, ulusunuzu, kendinizi, ailenizi, özellikle de yarına kalması gereken çocuklarınızı düşünün. Bırakın bu alışkanlıkların en kötüsünü.

Sağlıklı düşünün. Vazgeçin artık AKP'ye oy vermekten. Lütfen lütfen lütfen küçüle küçüle pula dönen 1 liramıza milyon demekten vazgeçmseniz bile...

400 milletvekili çıkartabilme uğruna, başkanlık, yarı başkanlık, çeyrek başkanlık uğruna ülkeyi kana boyayan, eski yarayı kaşıyıp kanatan, anaları ağlatan AKP'ye oy verme alışkanlığınızı terk edin! Çözüp atın gözlerinizdeki bağı!

Aksi taktirde kana boyanma sırası size gelecek.

Bunu anlayamıyor musunuz be kardeşlerim!

Terk edin, terk edin, onu terk edin!



   
2015-09-10
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları