Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 22 Ağustos 2016
Erkan ARKUT
Erkan ARKUT kimdir?
05 Ekim 1970 Ankara doğumluyum. Bilkent Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezunum. Şu anda kendi şirketimde yönetici olarak çalışmaktayım. İstanbul’da ikamet ediyorum. Yazı yazmayı ve fikirlerimi insanlarla paylaşmayı çok seviyorum, bu yüzden her gün yazdığım yazılarımla insanlara ulaşıyorum ve onlardan aldığım olumlu yorumlardan dolayı çok memnun oluyorum. Siyaset, günlük yaşam, dünya kategorilerinde yazıyorum.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
''Masadan kaçış yok'' diyen Demirtaş’a...
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş söyle konuşmuş: 'Yüz yıl daha bu savaş sürse PKK orada PKK olarak kalacak. Bu savaşta kazanan olmayacak. Olan tabutlarda taşıdığımız gencecik bedenlere olacak. 100 yıl sürse de yine müzakere süreci başlayacak. Masadan kaçış yok. Masayı devirmek erdem değildir.

Öncelikle şunu söyleyeyim. Devlet Cizre'de PKK kalleşlerine karşı önlem olarak sokağa çıkma yasağı koydu. Bu alınan karar son derece normaldi ve halkın güvenliği içindi. Demirtaş PKK'nın nasıl Kürt halkımızın evlerini, kahvelerini bastığını, halkı nasıl bezdirdiğini görmüyor sanırım, ya da görmezden geliyor. Hükümet böyle bir tedbir alırken Demirtaş'ın yanına Figen Yüksekdağ'ı alıp böyle bir yürüyüş gerçekleştirmesi öncelikle devlete karşı saygısızlık ve devletin aldığı kararları hiçe saymaktır. Devletin bu durumda taviz vermeyeceği ve şehri PKK'ya teslim etmeyeceği ortadadır.

Demirtaş konuşmasında yapılan terör saldırılarından bahsetmiş. Demirtaş bundan bahsederken her gün kalleş PKK'nın döşediği bombalardan dolayı kaç şehit verdiğimizin farkında mı acaba? Neden Demirtaş konuşmasında bu gerçeklerden bahsetmiyor? Ayrıca bu terör saldırılarını yapanlar da, yalan haber yayanlar da yine PKK'lılar. Bunu  Demirtaş da çok iyi biliyor.

'Yüz yıl sürse de PKK orada PKK olarak kalacak ve bu savaşta kazanan olmayacak' demiş Demirtaş. Bunda da yanılıyor. PKK'nın def edilmesi için bizim 100 yıl beklemeye hiç niyetimiz yok! Deccal örgütü PKK 40 yıllık süresini doldurdu, şimdi ülkemizden def edilme zamanı geldi. Kandil'de PKK sığınaklarının olduğu sarp alanların nasıl dümdüz edileceğini ve PKK'nın deliler gibi kaçışacağını Demirtaş seyretsin:

https://www.youtube.com/watch?v=nVoZT93ZZWY

'Bu savaşta kazanan olmayacak, olan tabutlarda taşıdığımız gencecik bedenlere olacak.' demiş Demirtaş. Bizim hiç korkumuz yok, bizim şehit vermek konusunda hiç çekincemiz yok. Bunu anlamdınız mı hala? Tam 40 yıldır 40.000'e yakın şehit verdik bu kutsal toprakları böldürmemek için. Atatürk zamanından beri ne değişti? Hiçbir şey! O zamanda kadını, genci, çoçuğu birleşip, tek yürek olup bu kutsal topraklarımızı savunmadık mı? Elimizdekini avucumuzdakini topraklarımızı korumak adına harcamadık mı? Bir lokma ekmekle savaştı bu cesur halk, yine de yılmadı! Çanakkale'de binlerce gencimizi şehit vermedik mi? Kanlar sular seller gibi aktı ve kazanan her zaman biz olduk. Şehitlerimiz cennete giderek sonsuza kadar kazandılar. Bu savaşta her zaman kaybeden ve köpek gibi ölen PKK'dır. Bizim Mehmetçiğimiz şehit düşerek müthiş onurlu bir şekilde cennete gidiyor. Dolayısıyla bizi ölümle korkutamazsınız, 75 milyon şehit oluruz da topraklarımızı böldürmeyiz.

'100 yıl sürse de yine müzakere süreci başlayacak. Masadan kaçış yok. Masayı devirmek erdem değildir'  diye devam ediyor konuşmasına Demirtaş. Bu konuda da yanılıyor. Çözüm süreci diye bir konu hiçbir zaman olmadı. Çözüm süreci diye halk oyalanırken PKK tüm Güneydoğu'ya bomba ve mayın döşedi. Yine Çözüm Süreci diye diye, PKK silah bırakacak diye diye halk oyalanırken PKK yurt dışındaki derin devletler tarafından en gelişmiş silahlarla donatıldı. Bu arada PKK iyice şımartıldı, Öcalan güya 'tek kurtarıcı adam' ilan edildi.

Fakat Türk milleti sizin zannettiğiniz gibi kolay kandırılabilir bir millet değildir, hiçbir zaman da olmadı. Avrupa ve Amerikan derin devletleri de bunun farkında zaten. 'Türk milleti eğilir, bükülür, yine dimdik ayağa kalkar' diyenler de onlardır. Dolayısıyla Türk milleti oynanan oyunların hepsinin tek tek farkındadır.

Ortada ne çözüm süreci, ne de müzakere süreci var Sayın Demirtaş. Hiçbir zaman da olmadı. Sizim müzakere sürecinizin baş maddesi Türkiye'ye başkanlık sistemini getirmek, ardından federasyon ile Türkiye'yi paramparça etmektir. Bunun ardından Türkiye'nin Güneydoğu'sunda Komünist Kürdistan'ı kurmaktır. Bunun ardından önce Öcalan'ı çıkarıp bu Komünist Kürdistan'ın başına lider olarak geçirmek, bunun ardından da 'Savaşmaları yasaldı' diyerek tüm PKK'lıları hapisten çıkarmaktır. Yani Mehmetçiklerin tüm katillerini dışarı salmaktır. PKK asla silah bırakmayacak, Komünist Kürdistan'ı kurduktan sonra daha da silahlanacaktır. Sizler bu maddeler gerçekleşmeden asla vazgeçmezsiniz. Biz de PKK'yı ülkemizden kovmadan asla vazgeçmeyiz. Öcalan'ı da, katil PKK'lıları da asla hapisten bırakmayız. Topraklarımızı da asla böldürmeyiz. Siz bu maddelerinizin gerçekleştiğini ancak rüyanızda görürsünüz!

Dolayısıyla ortada sizin gördüğünüz sanal bir masa var Sayın Demirtaş. Sanal bir çözüm süreci, sanal bir müzakere süreci var! Herşeyden önemlisi bu masa demir bir yumrukla paramparça edilmek üzere. Ama her nedense burnunuzun ucunu ve bu gerçeği göremiyorsunuz. PKK'nın işi artık bitmiştir Türkiye'de! PKK'nın ülkemizden def edilmesi için 100 yıl beklemeye hiç niyetimiz yok bizim. Bunu da bir yere yazın ve seyredin. Hiçbir zaman topraklarını böldürmemiş bir millet nasıl direniyor, nasıl tek vücut olup savaşıyor, nasıl tek yürek oluyor seyredin! Sonra da kalleş PKK'yı nasıl arkasına bile bakmadan köpek gibi ülkemizden def ediyor seyredin! Sonra 'böyle olacağını bize söylemişlerdi, PKK boş yere köpek gibi öldü, şerefli Türk milleti asla yılmadı, asla vazgeçmedi, asla yenilmedi' dersiniz...



   
2015-09-15
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları