Entrika Komedyası - Necati KAVLAK

Necati KAVLAK

Entrika Komedyası

Bazen deyimler ve atasözleri karşınıza geçip dikiliyor. Ben bu günler için varım diye bağdaş kurup başköşeye kuruluyor!
Memleketi yönetmekte acze düşenler, biraz rahatlamak için 'Kurban Bayramını' bahane ederek dokuz günlük tatil icat etmişlerdi.
Dokuz gün tatil bitince 'Sayılı gün çabuk geçer' atasözü geldi, başköşeye yerleşiverdi.
Kovacak değildim ya, eline bir fincan kahve tutuşturdum, çikolata ikram ettim, yüzü güldü, keyfi yerine geldi.
Şimdi 9 günlük bayram tatilinin dedikodusunu yapacak, birlikte sohbet edeceğiz...
Sohbete katılmak isterseniz size de ikram edecek bir fincan acı kahvemiz ocakta hazır!
Arzu ederseniz bir de müzik açalım keyfimiz yerine gelsin!
Âşık Mahzuni Şerif'den 'Seher Vakti Evinize Vardım Varmaz Olaydım, Geçiyordum Bağınıza Vardım Varmaz olaydım''ı dinlerken, birlikte günü yorumlayalım.
Virgül ile Nokta ne bayram dinliyor ne seyran, nereye düşse cümlenin yüzü asılıyor, anlamı değişiyor; okuyanın midesi kalkıyor, her şey toz duman.
Milletin anası ağlarken, Nokta'nın yüzünde müstehzi bir gülümseme, anası ağlayan milletle alay ediyor.
Virgül dersen evlere şenlik! Bir taraftan din pazarı, öte yanda yalan dolan tiyatrosu Anadolu turnesine çıkmış.
Çadır tiyatrosunda sahneye konulan 'Entrika Komedyası' oyununu aslında birçoğumuz zorunlu izledi.
Bu yüzden bende oyun detayına girmeden, küçük not düşerek sahneyi hatırlatmaya çalışacağım.
Biliyorsunuz Kurban Bayramında memleketin bir gölgesinde can güvenliği yok diye yollar kapatıldı. Bayramlaşmak için köyüne kentine gitmek isteyen birçok insan aile ziyaretini ertelemek zorunda kaldı.
Terör Bayramda da tatil yapmadı!
Tunceli'de bir Binbaşı Şehit!
Şırnak'ta iki asker yaralı,
Bingöl'de, Diyarbakır'da operasyonlar devam ediyor.
Terör almış başını giderken: Bizim Ünlü Potamya'lı bir televizyon kanalına kapağı atmış, gündemi değiştirmek için eski defterleri karıştırmış ve geçmişte de söylediği bir türküyü yeniden gramofona koymuş, herkes onu konuşuyor.
Bayram boyunca çadır tiyatrosunda, Kelkit'ten Kasımpaşa ya yazılan 'Yalancısın Yalancı' türküsü eşliğinde oynan komediyi izledik.
Doğma büyüme Kelkitli, doğma büyüme Kasımpaşalıya diyor ki 'Yıllar önce Conrad Oteli'nde' yaptığımız bir görüşmeyi yeniden gündeme getirdin.
Benim, daha önce değerli üç devlet Şahsiyeti hakkında 'öyle dönemler oldu ki, biz hükümet getirdik hükümet götürdük' ifadesini kullandığımı ileri sürdünüz.'
"Hayatım boyunca seçilmiş hiçbir lidere, hiçbir devlet insanına böyle veya bu manaya gelecek bir şey söylemedim. Asla söylemem. Yine doğma büyüme bir Kelkitli olarak şunu da eklemek isterim: Conrad Oteli'ndeki görüşmede size de böyle bir şey söylemedim, bu manaya gelecek bir söz sarf etmedim.'
Tırnak içindeki ifadeyi satır aralarını açarak okursanız, Mahsuni şerifin 'Yalancısın İnanamam, Gayrı sana Güvenemem, Yalancısın Yalancısın, Yalancısın Sen' türküsü dile gelir okunur!
Şimdi tiyatronun başrol oyuncusu, Aslen Potamya'lı, doğma büyüme Kasımpaşalı delikanlısı; Kelkit'li delikanlının okuduğu yalancısın türküsüne hangi türküyle cevap vereceğini merak etmez mi insan?
Vallahi ben merak etmiyorum.
Sadece Kelkit ve Potamya nerede, aslı astarı ne diye içimde merak uyandı!
Küçük bir yolculuk yaptım ve kısa notlar aldım. Onu paylaşırsam neden merak etmediğimi çözersiniz diye değerleniyorum.
Potamya "Osmanlı Yazılı kaynaklarına ilk olarak 1486 yılında Trabzon tahrir defterine Trabzon imparatorluğu döneminde kurulmuş bir Rum köyü olarak geçmiş".
"1530 tarihli defterlerde 3 mahalle ve 2 köyden oluşan Potamya, karesinde 228 Hıristiyan Rum, 28 yeni Müslüman(olmuş Rum) baştine ve 13 değirmen kayıtlıymış" (Kaynak Vikipedi Ansiklopedi)
Kelkit ise Gümüşhane ilinin bir ilçesi. Popiler bir rivayete göre "Kelkit sözcüğü 7. Yüzyılda yöreyi ele geçiren Peçenek'lerin önderi Kilki Bey'in ismini almış bir yöre". ( Kaynak VİKİPEDİ ANSİKLOPEDİ)

2013 yılı Nüfus sayımına göre Kelkit İlçesi köylerde ı 27 100 Merkez de 14 454 olmak üzere toplam 41 554 nüfus mevcuttur. Bölgede ağırlıklı olarak Peçenek Türk'ü yaşar.(Kaynak Gümüşhane Valiliği Bilgi işlem Şube Müdürlüğü)

Şimdi elimizi vicdanınıza koyalım ve Kelkitlinin Bayramda yazdığı açık mektubu bir kere daha okuyalım! Sonra, yüce kitabımız Kur'anı hatırlayalım Zariyat 10'ncu sureyi 'Kahrolsun o yalancılar' okuyalım.

Ve Mahsuni Şerif'in okuduğu' Yalancısın İnanamam, Gayrı sana Güvenemem, Yalancısın Yalancısın, Yalancısın Sen! Türküsüne kulak vermeye devam edelim.

2015-09-29

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.