Fevzi GÜNENÇ
|
|||
![]() 1940 yılının şıra zamanında, 1 Eylül Dünya Barış Gününde Gaziantep’te doğmuşum. Öğretmenlik, metin yazarlığı, tiyatro oyunculuğu, gazetecilik, öykücülük yaptım. Sayısı 50’yi aşan sahne için çocuk oyunu, bir o kadar radyo oyunu, çocuk romanları, yüzlerce çocuk öyküsü, çocuk şiirleri yazdım. İlgi alanım çocuk edebiyatı. Ama toplumsal olaylara da duyarsız kalamadığım için sıklıkla köşe yazıları yazıyorum. Erişkinler için yazdığım edebi yapıtlarım da var. Bu bağlamda 1991 yılında Orhan Kemal Öykü Ödülü birinciliğini kazandım. Ödüller aldım bir yığın... Ulusal bir gazeteden Emekli oldum. İki çocuğum var. Ayıp olur öbürlerini saymazsam: kendileri için yazdıklarım da çocuklarım değil mi? Dünyanın dört bir bucağındaki sarı, kara, beyaz, kızıl derili olan kimileri kurşunlardan, bombalardan, kimileri açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ölen düşlerinde bile gülemeyen, daha yaşamanın ne olduğunu anlamadan, ölen çocuklar öldüklerini bile bilemeyen çocuklar benim çocuklarım değil mi? Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
''Kanun Benim!'' | |||
![]() Polisiye roman kahramanı bir Mayk Hammer vardı zamanında. Bu roman kahramanının serüvenlerinin birinin adı 'Kanun Benim'di. Günümüzde de türedi 'Kanun Benim!' diyebilenler. Bir takım insanlar, 'Kanun-manun tanımam, ben bildiğimi okurum!' diyebiliyorsa, bunun adı diktatorya'dır. İsterseniz önce diktatoryanın ne olduğuna bakalım: "Recep Tayyip Erdoğan, '1 Kasım'da inşallah Türkiye tekrar seçimi yaşayacaktır,' dedi. ‘CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na görev verip vermeyeceği' sorusuna ise 'Beştepe'yi tanımayanı niye çağırayım ki' yanıtını verdi." işte diktatorya böyle bir gerçekliktir!' Diktatör pek öyle sevilesi biri değildir. 'Dediğim dedik, çaldığım düdük,' diyen birisi gücünü önce rakiplerine karşı kullanır. Sonra sırasıyla yandaşlarına yan gözle bakmaya başlar. Osmanlı'nın Kızıl Padişahı da bir diktatördü. O da son zamanlarında artık havada vızıldayan sinekten bile kuşkulanır olmuştu. Buyrurkur: 'Bu sineği öldürün!' Bugün diktatöre hoşgörüyle bakanlar yarın onun önünde ecel teri dökerlerse, yaptıkları yanlışı ancak anlayabileceklerdir. Ama artık iş işten geçmiş olacaktır. *** Sözü yasa tanımazlığa, 'Kanun benim'liğe getirmek istiyorum. Politikada dini siyasete alet etmek anayasal suçudur. Ne var ki benim diktatörüm anayasayı-manayasayı sallamaz. AKP için bir seçim şarkısı yaptırıldı. Şarkının nakaratları: '....haydi bismillah' diye bitiyordu. Bunun dini siyasete alet eden anayasal bir suç olduğu muhalefet tarafından ilgili mercilere duyuruldu. Yüksek Seçim Kurulu da büyük yüreklilik göstererek şarkıyı yasakladı. Yasakladı ama yasağı sallayan kim? İşte, sabahtan akşama kadar sokaklarda dolaştırılan AKP otobüslerinin hoparlörleri '...haydi bismillah!' diyerek bas bas bağırıyor. Sen ey, dinsel söylemlerinle zavallı bilinçsiz halkı kandırabilen diktatör, sen Müslümansın da biz kâfir miyiz? Sen her işe başlarken 'bismillah' dersin de biz demez miyiz? Şimdi diyeceksiniz ki, 'madem ortada bir kanun tanımazlık var. Siz de ilgili mercilere suç duyurusunda bulunun.' Eski bir sözü vardır atalarımın: 'Ananı öpen kadı. Kimi kime şikayet edeceksin.' Doğru karar veren savcıların, yargıçların başlarına diktatör ne işler açıyor görmüyor musunuz? Ey halkımın yüzde 40'ı... Toplumu A'dan Z'ye böylesine sindiren bir diktatöre hala oy verebiliyorsanız, sizde zerre kadar akıl fikir yok demektir. Zira o diktatör eninde sonunda seni de sindirecektir. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2015-10-10 | |||
|
|||