Gürbüz BATTAL
|
|||||||||||||||||||||||||
![]() 1951 Sarıkamış Yeniköy doğumlu. 1969 yılında Kars Kâzım Karabekir İlköğretmen Okulu’ndan mezun oldu. Manisa’da 37 yıl sınıf öğretmenliği yaptı. 2006 yılında emekli oldu. 6 yıldır Manisa Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde sınıf öğretmenliği yapıyor. Evli, üç çocuk babası, dört torun dedesi. Email: [email protected] |
|||||||||||||||||||||||||
YAZARIN SAYFASI | |||||||||||||||||||||||||
Terör ve Türkiye Üzerinde Oynanan Oyunlar | |||||||||||||||||||||||||
![]() Viyana kapılarına dayanan Osmanlı'yı, çevirdiği dalaverelerle ve Osmanlı içerisine soktukları nifak tohumlarıyla Avrupa'dan sildi, süpürdü. Arkasından Anadolu'dan da çıkarmak istedi. Atatürk komutasındaki şanlı Türk ordusu bu heveslerini kursağında bıraktı. 100- 200 yıllık planlar yapan ve yaptığı plan iktidardan iktidara değiştirmeyen Batı dünyası, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da emellerinden vaz geçmedi. 3 tarafı denizlerle çevrili, iki kıtayı birleştiren, önemli yollar üzerinde bulunan, stratejik bir öneme sahip Türkiye'yi, aynı zamanda Ortadoğu'daki emellerini gerçekleştirmelerinde önemli bir engel gören Batı, bu engeli ortadan kaldırmak için yıllardır çalışıyor. Aramıza ektiği nifak tohumlarıyla başımız beladan kurtulamadı. 27 Mayıs İhtilali, 12 Eylül Darbesi, 28 Şubat süreci, 2001 mali krizi bizleri ayrı ayrı en az 30'ar yıl geriye götürdü. Sağ-sol çatışmaları, Alevi-Sünni, Kürt- Türk çatışması çıkarmak için sarf edilen çabalar sonuçsuz kalınca Türkiye'nin başına terör belası sarıldı ve terörle uğraştırıldı. Bu yüzden Türkiye, katrilyonlarca lirayı silaha yatırarak kendi toprağını bombalamak zorunda bırakıldı. 40 000 evladını teröre kurban verdi. Buna rağmen Türk düşmanlarının heveslerini kursaklarında bırakacak şekilde kalkınmasına devem etti. 2001 krizinden sonra iş başına gelen Ak Parti Hükümeti zamanında da oyunlar devam etti. Bu dönemde 14,5 katrilyon nema ödendi, her ile üniversite açıldı, 26 havaalanı, 16 bin kilometre oto yol yapıldı, yerli uçak, yerli savaş gemileri, milli tank, insansız hava araçları yapılmaya başlandı. 3- 5 Avrupa devletinin bütçesi büyüklüğünde yatırımlar yapabilen, batı dünyasının istememesine rağmen 3. Boğaz Köprüsü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul gibi devasa projeleri başlatan bu iktidar, 30- 40 yıldır kangren haline gelen terör sorununun çözmek için kefenini giyip işe koyuluyor. Devletin Kürt sorunuyla yüzleşmesi sağlanıyor. Kürt kimliği rahatça tartışılıyor. Kürt sorununa çözüm yolları aranıyor. Bir iki yıl şehit haberleri gelmiyor. 2023 gibi 2071 gibi hedefler belirleniyor. Japonya ille 22 milyar dolarlık enerji santrali anlaşması imzalanıyor. Halkbank dünyanın sayılı bankaları arasında yerini alıyor. Batının ambargo koyduğu İran'la ticaret önemli bir yer tutuyor. Davos'ta İsrail'in karizması çiziliyor. İstanbul Borsası 93000 üstüne çıkıyor. Merkez Bankası döviz rezervi 185 milyar dolara yükseliyor. Gösterge faizi yüzde 63'ten yüzde 4,61'e düşürülüyor. Dört tane kredi derecelendirme kuruluşu Türkiye'nin kredi notunu artırıyor. Türkiye ekonomisi rekor üstüne rekor kırıyor ve enerji üssü oluyor. Türkiye Marmaray ve hızlı trenle tanışıyor. 30 yıldır adı konmamış bir savaş sona erdiriliyor. Ne zaman Türkiye şahlanır, biraz kendine gelmeye başlarsa Türkiye'nin önünü tıkamak, bölmek, parçalamak ve kardeş kavgasına sürükleyecek senaryolar uygulamaya konur. Türkiye bunlarla uğraştırılırken atı alan Üsküdar'ı geçer. Tüm bu gelişmelerin önünü kesmek için Taksim Gezi Parkı'nda bir eylem başlatıldı. Bir isyan hareketi olan olaylar bastırıldı ama her fırsatta Gezi olaylarının özlemi bitmedi. Bu eylemlerin amacının 3-5 ağaç olmadığı, 10 yıldır iktidarda olan ve kalkınma hamleleriyle Türkiye'yi önemli bir dünya devletli haline getiren Recep Tayyip Erdoğan'ı bitirmekti. Gezi eylemleri ardından birbiriyle ilgisi olmayan 3 ayrı dosya bir potada eritilip rüşvet ve yolsuzluk operasyonu adıyla Türkiye sarsılarak ekonomimize 104,5 milyarlık bir zarar verildi. Bu plan da tutmayınca başımıza IŞİD belası çıkarıldı. Kuzey Suriye'ye PYD güçleri yerleştirildi. Kobani bahanesiyle meydana gelen 2. isyan hareketi sonucu 50'den fazla vatandaşımız öldü. Rus savaş uçakları İSİD'İ bombalama bahanesiyle sınırımızı ihlal etmeye başladı. 10 Ekim günü Ankara'da patlatılan bomba ile 97 kişi öldü, 508 kişi yaralandı. 7 Haziran seçimlerinden sonra muhalefetin halini yazmaya gerek yok çünkü bu olayları canlı yaşadık. Hatta muhalefet seçim hükümetine girmeye cesaret bile edemezken terör karşısında Ak Parti ve CHP dışında bir araya bile gelemedi. 7 Haziran seçimlerinde geçirilen sarsıntıda bunca olay yaşayabiliyorsak Allah korusun tökezleyip düştüğümüzde başımıza neler geleceğini tahmin etmek bile istemiyorum. Kalın sağlıcakla. Gürbüz Battal |
|||||||||||||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||||||||||
2015-10-16 | |||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||