Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 03 Kasım 2015
Serdar USMAN
Serdar USMAN kimdir?
1971 Ankara doğumlu olan Serdar Usman, Mısır El-Ezher Üniversitesi mezunu. Usman, evli ve 3 çocuk babası.İngilizce ve Arapça biliyor. Dış ticaret uzmanı olan ve 17 yıldır bu mesleği devam ettiren Usman, birçok firmanın da dış ticaret danışmanlığını yürütüyor. Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika'daki pek çok ülke ile ihracat faaliyeti yürüten Usman çok sayıda sosyal sorumluluk faaliyetinin yanında sivil toplum kuruluşlarında da görev aldı. Usman, bir diğer taraftan yerel bir gazetede 8 yıl köşe yazarlığı yaptı. Şu anda Hakimiyet Gazetesinde köşe yazarlığı yapan Usman, bunun yanında da Konya Pusula Gazetesinde ekonomi danışmanlığı yapmaktadır.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Seçimlerde Kendi Geleceğimize Oy Verelim
Bugünkü yazım memleketimizin geleceği için ciddi önem arz ediyor. İki gün sonra seçim için milletçe sandık başına gideceğiz. Rabbim nasip ederse bir sonraki yazımda seçim sonuçlarıyla alakalı yorumlarda bulunmak üzere bir yazıda buluşuruz.
Seçim güvenliği özellikle ülkemiz adına çok önemlidir. Doğu bölgelerinde HDP'nin bugüne kadar yapmış olduğu ve devam ettireceği tehdit ve şantaja dayalı bir sonucun çıkmaması pek tabidir ki memleketimizin hayrınadır. O halde gelin hep birlikte şimdiden tedbirimizi sağlam alarak oyun ve şantajla alınması muhtemel gözüken bir komploya fırsat vermeyelim. Herkes özgür iradesiyle oyunu kullansın.
Özellikle doğu bölgelerinde terörün yaydığı korku sebebiyle halkımızın bir kesiminin, beyinlerini bulandırdığı şüphesiz olan HDP'ye karşı dimdik ayakta durması ve kendi beldesi ya da aşireti adına toplu oy kullanmaya gelen bir kişinin oy vermesi gibi saçmalıklara göz yummaması memleketimizin hayrınadır. İşin daha üzücü yanı halkımızdan tehdit ve şantajla kendine oy vermeye zorlayan çevrelerin varlığıdır. Ama bu kez bu oyunlar tutmayacak. Allah'ın izniyle kendi tuzaklarında boğulacaklardır.
Bugünü saymazsak sadece bir günümüz kaldı. Yarında geçtikten sonra Pazar günü ülkemizi ilgilendiren çok önemli genel seçimler yapılacak. Bu seçimlerden çıkan sonuca göre ülkemizin yeni gidişatı şekillenecek. Ama bu gidişatın ne yönde olacağı noktasında ciddi sonuçlar ve onarılamaz yaralar açılabilir.
Bu yaraların yeniden açılmaması için halkımız, geçtiğimiz haziran ayında ki genel seçimlerde HDP gibi bir oluşumu velev ki birilerine tepki amaçlı bile olsa desteklenmemesi yatıyor.
Bu seçimlerde halkımızın daha da hassas olması ve hainlere geçit vermemesi gerektiğine dikkatinizi çekiyorum. Dilediği gibi bir siyasi ortamın oluşması uğruna ülkemizi ateşe sürükleyen HDP'nin gereken dersi alması için sistem dışında kalması ve halkımızın bu konuda azami dikkat sarf etmesi gerekiyor.
Lütfen dikkat, burada ben şu parti ya da bu parti yarışı falan yapmıyorum. Memleketimizin geleceğinden gidişatından, etrafımızda ki yangından ve en önemlisi muhalefeti kullanarak ülkemizi ateş sarmalına salacak olan batı dünyasının iğrenç tuzaklarından bahsediyorum. Bu geleceğin yeniden şekillenmesi, iç ve dış tehditlerin bertaraf edilmesi için halkımızın bilinçlenmesi gerektiğine inanıyorum.
Meclise azıcık burun sokmalarıyla nasıl şımardıklarını ve halkımızı, nasıl kışkırttıklarına milletçe şahit oluyoruz. Bugün ülkemizde ki terör belasının başını da inanın bunlar çekiyor. Her fırsatta terör örgütü elebaşlarıyla adım atan HDP'nin hedefe ulaşma adına takiyye yaptığını bilmeyenimiz kalmamıştır.
Bunlar ülkemizde yaşayan Kürt nüfusu falan temsil etmiyorlar. Onların hassas duygularını istismar ederek ülkemizi geleceği karanlık bir cepheye sürüklüyorlar. Eş başkanlarıyla, vekilleriyle milletimizin sabır limitini zorlayan bu eşkıya destekçisi zihniyete gereken ders bu seçimde verilmelidir.
Gelelim diğer iki partiye ve temsilcilerine! Bugüne kadar bu memlekette zerre kadar katkıda bulunmayarak sadece kuru laf kalabalığıyla masum rolünde oy avcılığına soyunan CHP ve MHP'nin gerçek yüzü ortaya çıkmadı mı?
Bugüne kadar memleket adına defalarca hükümette yer almalarına rağmen şu halkın hiçbir yarasına merhem olamayan zavallı CHP ve MHP cenahı ne oldu da birden kurtarıcı rolü üslenmeye karar verdiler? Bu zihniyetlerin iktidar olması demek, ülkemizin geriye gidiş sürecine start vermek demektir.
Madem o kadar mahir idilerse neden kendilerinin hükümet ortağı oldukları yıllarda şu memleketin hayrına bir çivi dahi çakmadılar. Bırakın ağızlarından dökülen boş laf kalabalığını! Onların gerçek yüzüyle tanışın. Onların gerçek çehresi, köprüyü geçinceye kadardır. Özellikle genç kesimlerimize birkaç cümle ile bu partilerin gerçek yüzünü görmelerini murad etmekteyim.
Bundan 11 yıl öncesine kadar yaşanan süreçte MHP ve CHP gibi partilerinde aralarında bulunduğu bir dönemde bunlar her seçim sonrasında koalisyon kurarlar. Üzerinden çok geçmeden birbirlerini yercesine itiş kakışlarla ülkemizi içinden zor çıkılacak bir darboğaza sürüklerlerdi. Yeniden o dönemlerin yaşanmaması adına lütfen ortaya attıkları kuru vaatlere aldanmayın.
Özellikle kendi içinde sayısız muhalefet barındıran CHP ve MHP gibi zavallı partilerin oyununa gelmeyin. Hep birlikte bu ülkenin ekmeğini yiyeceğiz. Suyunu içeceğiz. Ama direksiyona şoförlüğü olmayan ehliyeti olmayan aciz kişileri oturtmayacağız. Onlarla kaybedecek zamanımız yok. Ülkemiz ileri adımlarında başarıya koşmaktadır. Bu başarının engellenmesi adına bazı batılı ülkeler ülkemizde ki müzmin muhalefet partilerine gaz vermekte ve el altından onları desteklemektedir.
Almanya Başbakanı Merkel bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde ülkemize günü birlik bir ziyaret gerçekleştirdi. Türkiye'nin başarıyla dolu atılımlarını başından beri hazmedemeyen Almanya'nın bugün AK Parti'ye destek olması söz konusu değildir.
Ülkemize ziyaret sebebinin temelinde sadece yaklaşan kış öncesinde ülkelerinin sınırlarına doluşan Suriyeli mültecileri ülkemizin başına sarmaktır. Kendilerinin açtığı ateş çemberinden kaçmaya çalışan bu girişimiyle Merkel, adeta bir dilenci gibi ülkemize yalvarmaya gelmiş ve ülkemizden tüm mültecileri kabul etmesini istemiştir.
Ben bu ülkenin vatandaşı olarak ülkemize yapılan her yatırım sonrasında şok üstüne şok yaşayan ve bunu engelleme uğruna Türkiye'de ki muhalefeti de sinsice destekleyen bir anlayışı asla kabul etmiyorum. Bırakalım, kendilerine ulaşan mülteci akınında kendileri boğulsunlar.
Biz üzerimize düşeni bugüne kadar fazlasıyla yaptık. Mültecilere birer kardeş olarak kucaklarımızı açtık. Ama bundan fazlası ülkemiz adına zarardır.
Kalanı paylaşmak gerekir. Paylaşım öyle olmalı ki biz nasıl iki milyon mülteciyi bağrımıza basabildiysek, onlarda ülkelerine kadar ulaşan yüzbinlerce mülteciye kucak açmak zorundadırlar. Türkiye, dünyanın şefkat babası değildir.
Merkel'de bizim dostumuz değildir. Merkel düşmandır. Merkel, Türkiye düşmanıdır. Merkel, büyük bir zavallıdır. Çaresiz kaldığında dost kılığında yalanmaya başlayan bir zavallıdır.
Değerli okurlarım, işte yarından sonra yapacağımız seçim ile tüm bu gelişmeler karşısında dik durabilecek tek hükümeti ancak AK Parti kurabilecektir. Diğer partiler takiyye yapmaktadırlar.
Buyurun! Seçim sizin...
 



   
2015-10-31
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları
- İstikrarlı Bir Seçim Sonrası Temizlik..
- Provokasyonlara dikkat!
- CHP'nin Seçim Strateji Hatası ve MHP'nin..
- Rusya'nın Suriye'de Ne İşi Var? Okuyalım..
- Ak Parti'ye Alternatif Niçin Oluşamamaktadır?
- Batı Hikayesinin Sonu Geldi...
- İslam Dünyası Uyanmazsa Tehlike Ensemizdedir
- Topraklama Yapacak Alanlarımız Yok Edildi
- Ey Mağrurlar! Allah'a Kulluk Edin, Kul Olun!
- HDP+PKK'nın Amacı Kürtlere Hizmet Değildir
- Pkk Terörü Ve Uzantıları Temizlenecek
- Şu Ülkenin Kıymetini Ne Zaman Bileceğiz?
- Yeni nesillerin gözüyle dünyamız
- Tv dizileriyle uyutulan toplumumuz
- Afrika'nın Garibi: Sudan