Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 24 Mart 2016
Gürbüz BATTAL
Gürbüz BATTAL kimdir?
1951 Sarıkamış Yeniköy doğumlu. 1969 yılında Kars Kâzım Karabekir İlköğretmen Okulu’ndan mezun oldu. Manisa’da 37 yıl sınıf öğretmenliği yaptı. 2006 yılında emekli oldu. 6 yıldır Manisa Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde sınıf öğretmenliği yapıyor. Evli, üç çocuk babası, dört torun dedesi.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Çocuk ve Cami
Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nın değişmez konularından birisi ' Çocuk ve Cami' olmalıdır diye düşünüyorum.

Günümüzde camiler, ne yazık ki vakit namazlarında çocuk sesleriyle çınlamıyor. Çocukların koşarken çıkardıkları ayak seslerine de hasret kaldık.

Çocuğun ve çocuk ayak seslerinin olmadığı camiler öksüz kalmaya mahkûmdur.

Devamlı namaz kılınan evlerde küçük çocuk varsa, çocuk belli bir yaşa geldiğinde namaz kılanı taklit etmeye başlar. Namaz çocuk için bir oyuncaktır adeta. Ebeveynlerinin oyun oynadığını sanır ve oyuna katılır. Secde sırasında namaz kılanın karşısına geçer, oturur boynuna sarılır, yatar, sırtına çıkar, biraz da şımarıklık yapar. 

Belli bir yaşa gelince büyükleri çocuğu camiye götürür. Çocuk camiye seve seve gider.

Evinde namaz kılınmayan çocuğu camiye götürmek de zor değildir. Çocuklar camiye gider gitmesine de ilk defa camiye gittiğinde çoğu zaman dananın kuyruğu kopar. 

Camiye devam eder mi etmez mi orası en önemli kısmı oluşturur.

İlkokulda okurken babam beni namaz kılmak için camiye götürürdü. İlkokul öğretmenim Süleyman Değirmenci camiye geldiğinde özellikle yanıma gelir başımı okşardı. Ben de bundan büyük bir haz alırdım.

Bir iki ay önce yatsı namazında imamın farzın bitiminde selam vermesiyle cemaatten benden yaşlı birinin 3 yaş dolayında bir çocuğa bağırdığına şahit olduk. Babası 3 yaş dolayındaki çocuğunu camiye getirmiş, çocuk da çocuk olmanın verdiği enerjiyle koşmuş, biraz da gürültü yapmış. Adam çocuktan rahatsız olmuş olacak ki çocuğun ne kadar şımarık, ne kadar terbiyesiz olduğunu bağıra bağıra söylemeye başladı. Cemaatin tepkisi karşısında sesini kesmek zorunda kaldı. Babası çocuğunun elinden tutarak camiden çıktı. 

Bu çocuğun bundan sonra kolay kolay camiye geleceğini sanmıyorum.

Birkaç filmde izlemiştim. Hayatında ilk defa kiliseye gelen çocuğa papaz ve cemaat iltifat ediyor, bundan sonra kendisini aralarından görmekten memnun olacaklarını söylüyorlardı.

Geçenlerde Ankara'daydım. Bir dost meclisinde bir arkadaşımızın anlattığı bir olayı paylaşmak istiyorum.

İsmini not etmediğim için hatırlayamadığım tanınmış zatlardan birisi, 3-4 yaşlarındaki çocuğunu camiye götürür. Namaz kılarlarken çocuk yanlarından ayrılır. Geniş olan caminin içinde ipini koparan danalar gibi koşmaya ve oyun oynamaya başlar. Namaz bitince imam çocuğa, yanıma gel işareti yapar. Baba, imamın çocuğu azarlayacağını, eğer azarlarsa bir daha camiye getiremeyeceği korkusu yaşarken imam elini çocuğun başına koyar ve ' Bunca yıldır camide imamlık yapıyorum. Camiye çok sayıda çocuk geldi ama hiç birisi senin kadar hızlı koşmadı. Seni tebrik ediyorum. Bu caminin şampiyonu sensin. Çak bakalım' der ve 'çak' hareket yapar. Baba, ' Bu olaydan sonra çocuğum, yoğun iş tempoma rağmen beni neredeyse zorla camiye götürür oldu' der.

Günümüzde çocukları camide tutabilmek için cemaat olarak çocukların sevdiği yiyecek ve içeceklerden alıp camilere bıraksak, imamlar da bunları camiye gelen çocuklara devamlı olarak ikram etse nasıl olur?

Kalın sağlıcakla...




   
2015-11-13
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları