Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 23 Mart 2016
Fevzi GÜNENÇ
Fevzi GÜNENÇ kimdir?
1940 yılının şıra zamanında, 1 Eylül Dünya Barış Gününde Gaziantep’te doğmuşum. Öğretmenlik, metin yazarlığı, tiyatro oyunculuğu, gazetecilik, öykücülük yaptım. Sayısı 50’yi aşan sahne için çocuk oyunu, bir o kadar radyo oyunu, çocuk romanları, yüzlerce çocuk öyküsü, çocuk şiirleri yazdım. İlgi alanım çocuk edebiyatı. Ama toplumsal olaylara da duyarsız kalamadığım için sıklıkla köşe yazıları yazıyorum. Erişkinler için yazdığım edebi yapıtlarım da var. Bu bağlamda 1991 yılında Orhan Kemal Öykü Ödülü birinciliğini kazandım. Ödüller aldım bir yığın... Ulusal bir gazeteden Emekli oldum. İki çocuğum var. Ayıp olur öbürlerini saymazsam: kendileri için yazdıklarım da çocuklarım değil mi? Dünyanın dört bir bucağındaki sarı, kara, beyaz, kızıl derili olan kimileri kurşunlardan, bombalardan, kimileri açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ölen düşlerinde bile gülemeyen, daha yaşamanın ne olduğunu anlamadan, ölen çocuklar öldüklerini bile bilemeyen çocuklar benim çocuklarım değil mi?
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Ocağı Kaçırdıysanız, Şubatı Kaçırmayın!
Sözüm şiirseverlere: GASED'in düzenlediği aylık 'Şiir İkindileri'nin 2016'ta gerçekleştirilen ilk şiir günü 2 Ocak'ta yapıldı.  Ocak ikindisi tam anlamıyla bir şölendi Doğrusu katılmayanlara 'bu güzel buluşmayı kaçırdınız' demekten kendimi alamayacağım.

Şölen'i bir kat daha şenlendirenler Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin '25 Aralık Türk Sanat Müziği Korosu'nun bir bölümü oldu.

Eğer tamamı 50 kişiden oluşan bu koronun halka açık haftalık çalışmalarını izlemek isterseniz, Salı günleri 18.00'de Kozanlı mahallesindeki (Devlet Hastanesi arkası) Büyükşehir Belediyesinin Aksoy Kültür Merkezine (Eski küçük kiliseye) gitmelisiniz.

Küşümlenmeden gidin 200 koltuklu salonda siz de kendinize bir yer bulabilirsiniz.

Kemal Küçükcan beyin GASED'e yaptığı jesti birkaç kez yazmıştım. Bir kez daha yinelemekten kendimi alamayacağım. Gaziantep'imizin bu değerli mimarı, mülkiyeti kendisine ait olan binasının alt katını, Bilge Kazaz hanımefendinin arabuluculuğuyla GASED'e tahsis etmişti. Hem de 'Kalın kalabildiğiniz sürece. Isınma, aydınlanma dahil beş kuruş istemiyorum,' diyerek.  

***

Şiir gününü müzikleriyle onurlandıranlar:  25 Aralık Korosunun şefi Ekrem Katan, Koronun öğreticilerinden (Siz Hoca da diyebilirsiniz) Mustafa Batur, Ritim Mehmet Hanifi Kiriçkan. Bayan solist Nursen Savranoğlu, erkek solist Haydar Güler olmuştu.

Koronun solistleri vardı ama inanın öbür dört koro mensubunun da solistlikten kalır yanı yoktu. Hele ritimdeki Hanifi Kiriçkan umulmayacak kadar güzel bir efor göstermişti.

Hanifi bey ritimde darbukanın üstünde gezinen parmaklarıyla adeta akrobasi yapıyordu. Ritmin böylesine önemli bir orkestra öğesi olduğunu o zaman böylece daha iyi kavradım.

Öyle ya, eğer ritim böylesine önemli bir müzik dalı olmasaydı, Devletin konservatuarlarında yıllarca eğitimini verirler miydi bunun?  

Hele koronun ierkek solisti Haydar Güler'den söz etmeden geçersem ayıp ederim.. Gönüllü olarak koronun çayını demleyen Haydar bey Nat King Cole gibi kadife bir sese sahipti. Şairler onun da hakkını alkışlarıyla ödemeye çalıştılar.

***

GASED'in şairleri şiirlerini okudular. Derneğe üye olmayıp sadece dinletiye gelen konuklar arasından da şölene katkı verenler oldu. Örneğin bunlardan biri Ayten Aldaş hanımdı.

Ayten hamım, şiire ilk adımını atmış bir şair adayı olmasına rağmen dizeleri dinleyenleri büyüledi.

Konuklar arasından şölene sesleriyle katkıda bulunanlar da vardı. Serpil Yazgan hanım.

***

Bu müzikli şiir ikindisinde bir şey keşfettim. Ahmet Ayaz'ın sesi. Maşallah hiçbir grubun etkinliğini kaçırmayan Ahmet Ayaz da oradaydı.

Sunuculuk da yapan Başkan Kemal Polat beyin 'İzleyicilerimiz arasında sesiyle katkıda bulunmak isteyenler var mı?' der demez, sınıfın yaramaz çocukları gibi onun parmakları hemen en yükseklere ulaştı: 'Ben ben ben!'

Söyledi, dinledik. Ayaz'ın Türk Sanat Müziğinden anladığını bilmiyordum. Ona yakışan Türk halk müziğiydi. Deneyimi de varmış. Ama doğrusu icra ettiği şarkıyı kusursuz söyledi.

Çeşitli etkinliklerde türküler, özellikle de kendi yöresinden Barak havaları söylemiş Ahmet bey. Hani ne derler: Gavuru öldür, hakkını yeme. Sesi de güzeldi, icrası da kusursuzdu Ayaz'ın. O zaman kendi kendime dedim ki:

'Bu Ayaz şiiri de, düz yazıyı da bırakıp kendini tümden müziğe adasa sanırım çok daha başarılı olurdu.

***

Epeydir GASED'e gidip gelmiyordum. Sevmediklerime karşın sevdiklerimin özlemine dayanamayıp bu kez gittim. Hem de gitmediğim ayların acısını da çıkarttım. Bir yerine üç şiirimi birden okudum.

Solist Haydar beyin çayı ise şiirlerle müziğin üstüne adeta bal ekti.

Yani ya, sözümün özü şu: Eğer 2016'ın 2 Ocakta yapılan bu şiir şölenini kaçırdıysanız yazık etmişisiniz. Bari 6 Şubat' Cumartesi saat 14.00'te yapılacak olan mutat 'Şiir ikindileri'ni kaçırmayın.

Bilmeyenler için adres: Muammer Aksoy Bulvarı (Eski adıyla SSK Hastanesinin kuzey-doğusundaki bölümde) Göğüş Sokak (Tramvay hattının öte yanında) Numara 44, Kemal Küçükcan Mimarlık bürosunun altı. GAZİANTEP



   
2016-01-09
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları