Diyarbakır ve Acı Haber

Necati KAVLAK

Bu gün, basının ilginç bulduğu, manşetten verdiği, acı haberlerden bir buket yaparak huzura çıkayım istedim. Biliyorum, özetlediğim manşet haberleri, daha önce okudunuz, gözlerinize ve kulaklarınıza inanamadınız.

Hatta böyle şey olmaz diye saçınızı, başınızı yoldunuz.

Gelin tepkinizi çeken haber özetlerine bir kerede hep birlikte göz gezdirelim.

-Suriye'den, göç dalgası bütün ihtişamı ile sürüyor. '3 günde 3bin 128' sığınmacı daha geldi.

-Diyarbakır'ın Sur İlçesinde ' PKK Roma Tünellerini' ulaşım ağı olarak kullanıyor.

-Diyarbakır'dan Yine acı Haber '4 Şehit' !

-Türk Dışişleri Bakanlığı 'Su- 34 Rus Savaş uçağının Türk Hava sahasını ihlal etiğini' açıkladı. (Vatan İnternet ve cümle basın )

Elbette insana saçını başını yolduran haberler bunlarla sınırlı değil!

Lakin biz bu kadarı ile yetinelim ve düşüncelerimizi 4 haber üzerine inşa edelim.

Türkiye'de cereyan eden, özet olarak sunulan ve hatırladığımız haberleri, Demokrasisi gelişmiş, başka bir ülke yaşasa; yer yerinden oynamaz mıydı?

Devleti yönetenler, işini gücünü bir kenara bırakıp, olayları nasıl çözeceğinin muhasebesi üzerine kafa yormaz mıydı?

Çözülmeyen kör düğümü, çözmek için aklını, mantığını, imkânını seferber etmez miydi?

Dudaklarınızdaki acı gülümsemeyi görüyor, bu da sorulur mu dediğinizi de işitiyorum.

İnanıyorum ki A-Z' ye Milletin büyük ekseriyeti, bire bir bizim gibi düşünüyor.

Lakin Türkiye'nin dümenini elinde tutan, direksiyon başında oturan ehliyetsiz kaptan, 'lafla peynir gemisi yürümez' sözünün hikâyesini unutmuş görünüyor.

Yüce kitabımız Kuran'ı Kerim'de akılla ilgili yaklaşık 75 ayet ten söz edilirken, İslam referanslı siyaset yapanların çırpınışı akla ziyan!

Özetlediğimiz 4 haberden herhangi biri ABD'de veya AB devletlerinden birinde yaşansa: devlet yöneticileri, seyahatlerini yarıda keser, görüşmelerini iptal eder yurda dönmez mi?

İddia ediyorum ki dönerdi! İncelersek örneklerini de bulabiliriz.

Lakin Türkiye son yıllarda demokrasi, hukuk ve adalet sınavlarından bütünlemeye kalmış olmanın sıkıntısını içinde kıvranıyor.

Ortak aklın, mevcut olaylar karşısında, gerçek devlet adamı profilinin çıktığı yurt dışı geziyi iptali düşünülür, dönüş akıl edilir derken; mevcut devlet adamı profil'i, birbiri ardına çığ gibi gelen olayları görmezden gelerek, bilinçaltlarındaki 'Burak ya da Refret'le seyahate çıkmakta beis görmeyebiliyor.

Yazık!

Türk Milleti, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde, bu kadar çaresizliğe düşmedi.

2016-02-02

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.