Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 19 Ağustos 2016
Kazım ÖZTÜRK
Kazım ÖZTÜRK kimdir?
ÖZGEÇMİŞ 1949 yılında Konya’da doğdu. İlkokul ve İmam hatip lisesini Konya’da bitirdi. İzmir Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun oldu. Yurdun çeşitli yerlerinde ve Yurt dışında; eğitimcilik ve yöneticilik yaptı. Çeşitli Dernek ve Vakıflarda; Kurucu Başkanlık, Başkan Yardımcılığı, Basın Danışmanlığı, Dergilerde: Genel yayın Yönetmenliği görevleri ifa etti. ÜYESİ OLDUĞU KURULUŞLAR: 1. İlesam 2. Türkiye Yazarlar Birliği YAYINLANMIŞ MAKALELERİ: 1. Yeni İpek yolu dergisi (Konya Ticaret Odası yayını) 2. KONYA KİTABI VI (Yeni ipek yolu Özel Sayı) 3. KONYA KİTABI vıı ( “ “ “ “ “ ) 4. RİBAT DERGİSİ 5. KONYA ANSİKLOPEDİSİ 2. Cilt, “çocuk oyunları” maddesi. 6. www.hicrandergisi.com 7. www.dogruses.com 8. www.kazimozturk.com YAYINLANMIŞ ŞİİRLERİ 1. www.antoloji.com/kazim_ozturk RADYO VE TELEVİZYON PROGRAMLARI 1. Kanal 42 2. Kon TV 3. İsra FM 4. Radyo EN 5. Sun TV 6. Konya TV KÖŞE YAZARLIĞI YAPTIĞI GAZETELER: 1. Konya postası 2. Türkiye’de yarın 3. Yeni meram 4. Merhaba 5. Hâkimiyet 6. Yeni Konya (Halen Yazarlığı Devam ediyor) YAYINLANMIŞ ESERLERİ: 1. Çocuklarımıza Pratik Dini Bilgiler 2. Konya’da Dini Hayat 3. Mevlana’nın Tefekkür Dünyası 4. İsrail İhaneti ve Gazze 5. Şems-i Tebrizi’nin Evrensel Mesajları 6. Hz. Mevlana’nın Evrensel Mesajları 7. İbni Arabi’nin Evrensel Mesajları 8. Hz.Mevlana’da İlahi Aşk 9. Hz. Mevlana’nın Yedi Sırrı 10. Sadreddin Konevi’nin Evrensel Mesajları 11. Larende’de açan Gül SULTAN VELED’İN EVRENSEL MESAJLARI ALDIĞI ÖDÜLLER 1. Takdir Belgesi (Konya Valiliği) 2. Takdir Belgesi ( Meram Kaymakamlığı) 3. Teşekkür Belgesi (Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü) 4. Teşekkür belgesi (Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı) 5. Teşekkür belgesi ( Mevlana İlköğretim okulu Müdürlüğü) 6. Teşekkür belgesi ( Meram Belediye Başkanlığı) 7. Teşekkür belgesi (Karatay Belediye Başkanlığı) 8. Teşekkür Belgesi (Selçuklu Belediye Başkanlığı) www.kazimozturk.com www.antoloji.com/kazim_ozturk e-mail: 1. [email protected] 2. [email protected] GSM: 05358931158 KAZIM ÖZTÜRK EĞİTİMCİ/YAZAR
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Asrı Saadette Kadın...
ASRI SAADETTE; ÇALIŞMA VE TİCARET HAYATINDA KADIN

Kadının fizikî bakımdan erkeğe göre daha narin olduğu ifade edilir. Kadınların, bazı ağır işler yerine, el işleri ve maharet isteyen ince işleri, erkeklerden daha iyi yaptıkları bilinmektedir.

 Hz. Peygamber devrinde kadınların, çalışma hayatında, özel­likle özel beceri gerektiren el işlerinde faal olarak çalışmışlardır. Hz. Peygamberin hanımlarından olan Zeyneb bint Cahş, deri tabaklamış ve bunları kullanılabilecek hale getirmiştir. Esma bint Umeys, de ay­nı beceriye sahiptir. Kadınlar, evciller kadar vahşî hayvan derilerini de işlemişler ve bunlardan kocala­rına elbiseler yapmışlardır. Bu devirde tabaklan­mış deriden, elbise, ayakkabı, mest, üzerinde oturmak için sergi, yatak, minder ve yastık yüzü, sıvı veya katı yiyecekleri koruyan kaplar ve savaş ve barışta çok yaygın olarak kullanılan su kırbası gibi eşyalar yapıldığı düşünülürse, dericiliğin önemi daha iyi an­laşılır.

 Dericilik yapan; Rayta bint Abdillah, Hz. Peygamber'e: "Ya Rasûlallah ben zanaatkar bir kadınım, kocamın (Abdullah b. Mes'ûd) ve çocuğumun bir şeyleri yok; zanaatım­la elde ettiğim ürünleri satıyorum" der ve ailesine yaptığı harca­malarının, sevabı olup olmadığını da sorar. Hz. Peygamber, ona: "Onlara yaptığın harcamalarda sana elbette sevap vardır" diye cevap verir.

 Beceri gerektiren mesleklerden biri de hiç şüphesiz terzilik­tir. Kadınların bu dalda erkeklere göre daha başarılıdır. Hz. Peygamber devri Arap yarımadası ka­dınlarının, işe ip imalatından başladıkları, sonra bundan kumaş ve elbiseler ürettikleri anlaşılmaktadır. Medine'de ip imali için kullanılan aletlerden bahsedilmektedir. Hz. Aişe: "Kadının elin­deki ip eğirme aletinin (eğirmeç), Allah yolundaki mücahidin elin­deki mızraktan daha güzeldir" der. Çünkü bu, toplumun çok önemli bir ihtiyacını karşılamaktadır.

 Arap yarımadasının güneyinde ve kuzey batısında, dokuma tezgahları olduğu ve kadınların buralarda kumaş ürettiği bilinmektedir.

 Bir kadın, kendi eliyle özel olarak imal ettiği hırkayı Hz. Peygamber'e hediye ederken "Ya Rasûlallah bu hırkayı elimle doku­dum ve sana giydirmek için getirdim" der. Küçük çapta da olsa Medine'de de dokuma tezgahlan vardı.

 Hadramut'u bir kadın, Hz. Peygamber için diktiği bir elbiseyi oğluyla ona göndermiştir. Ebu Nuaym, Hz. Âişe'nin kendi iç çamaşı­rını (uzun klot, don) diktiğim kaydetmektedir. Kadınların ailede eskiyen elbiseleri yamaladıkları ve tamirini yaptıkları anlaşıl­maktadır. Yine Hz. Aişe'nin, Hz. Peygambere de bir hırka diktiği gelen rivayetler arasındadır.

 Hz. Peygamber devri savaşlarında kadınlar, önemli tıbbî hizmetlerde bulunmuşlardır.

 Medine'de barış zamanlarında da bu hizmetleri yürüten kadınlar bulunmaktadır, İslâm tarihinin ilk resmî hastanesi diyebileceğimiz bir çadırın, Hz. Peygamber'in mescidi içinde bu­lunduğu ve burada hicretten sonra bey'at ederek İslâm'a giren Eş­lem kabilesinden Kuaybe bint Sa'd'ın hastaları ve yaralıları tedavi ettiği kaydedilmektedir. Esasen Kuaybe'nin aç, kimsesiz ve bakıma muhtaç kimselerle de ilgilendiği ifade edilmektedir. Hendek savaşında yaralanan Sa'd b. Muaz'ın da bu çadırda Kuay­be tarafından tedavi edildiği mevcut rivayetler arasındadır.

 İlk Müslümanlar arasında yer alan ve kocası Cafer b. Ebi Talib ile beraber Habeşistan'a hicret eden, zeki, görgülü ve tecrübeli bir kadın olan Esma bint Umeys'in de iyi bir doktor olduğunu söy­leyebiliriz. Ümmü Seleme, Esma bint Umeys'in Hz. Peygamber'e "Hindistan ve Yemen'den getirilen bitkiler ve zeytin yağı ile bir ilaç" yaptığını söyler. Bu rivayette, Esmâ'nın, bu ilacın yapımını Habeşistan'da öğrendiği de ifade edilmektedir.

 Esma gibi Habeşistan'da kalmış olan Ümmü Seleme de bazı tıbbî konularda bilgi sahibidir. Hz. Aişe'nin kız kardeşi Esma bint Ebibekir, tedavi için ya­nına getirilen hummalı kadın hastaları, soğuk su ile tedavi etmiştir.

 Tıp konusunda Arap kadınının cahiliyeden gelen bir tecrübe­si olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Evd oğullarının doktoru olan Zeyneb, hastalara ilaç yapmış ve bu konudaki şöhreti Arap­lar arasında yayılmıştır.

 Hem cahiliye hem de Hz. Peygamber devrinde eş-Şifâ isimli kadınlar bulunmaktadır. Bu ismin konulmasının, tıbbî hizmetleri yürütmeleri ile ilgili olabileceği akla gelmektedir. 



   
2016-03-09
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları