Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 18 Ağustos 2016
Kerim BAYDAK
Kerim BAYDAK kimdir?
Kerim BAYDAK 01.01.1961 ADIYAMAN doğumlu. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakultesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Adıyaman’da Yenigün gazetesi ve akabinde, Güne Bakış, şu anda da Adıyaman da Yeniyol adlı gazetede günlük olmak üzere çeşitli internet sitelerinde köşe yazıları yazmakta ve şiirleri yayınlanmaktadır. Kerim BAYDAK’ın yayınlanmış eserleri: 1 - OTUZA KADAR – Roman - 2004 - Avcı Ofset ve Matbaacılık 2 - ENTERESAN KÖYÜN ENTERESAN HİKÂYELERİ – Hikâye - 2006 - Gündüz Yayınları (Sabit İNCE ödülleri 2008 Hikâye dalında 1. Mansiyon ) 3 - AĞLAMA GÜLÜM – Şiir - 2007 - Gündüz yayınları 4 - ACIYIN BANA - Şiir – 2011 - Enzim Ajans 5 - ASLAN HÜSAYİN – Biyografi – 2012 - İz Ajans Yayıncılık 6 – Gecenin İçinden Güneşin Doğuşu ( Nemrut Dağı)-Şiir- 2012- Adıyaman Belediyesi Kültür Yayınları
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Kerim'ce Güzellemeler -52
Belli yerden, belli yoldan geldik, yine belli bir yere ve belli bir yoldan gideceğiz.

Bunun istisnası asla yok.

Nasıl, neyle, nereden gideceğin hiç belli değil ve garantisi de hiç yok.

Belki birkaç saniye sonra gidebilirsiniz, fırıldaklıklık yapmaya gerek yok.

Fırıldaklara duyurulur.

***

İşte sevdiğimiz birkaç söz:

"Sizin şikâyet ettiğiniz yaşantınız, bazılarının hayali olabilir."

"Sizin boş zamanınız, başkalarının dolu zamanı olabilir."

"Sizin çöpe attıklarınızdan, başkaları hayatlarını idame ettirebilir."

"Sizler giyinirken, kuşanırken, bakarken,, görürken, duyarken başkalarını görüp yapın."

"Sizin israf ettiğiniz her damla su için, başkaları birbirlerine savaş sebebi sayıyorlar, birbirlerini öldürüyorlar."

***

Vakar olan kim, kibirli olan kim?

Kalbe bakan kim, kalıba bakan kim?

Camiye giren kim, bilmem neye giren kim?

Aleni olan kim, gizli olan kim?

Şuurlu olan kim, şuursuz davranan kim?

Öze bakan kim, söze bakan kim?

Melun Malum kim, 'Ya Allah' diyen kim?

Ey düşünen insan?

Biraz muhasebe edersen/yaparsan anlarsın!

Yoksa hayvandan farkın mı kalır!

***

Türkiye'nin bunca iç ve dış kriz ortamından nemalanmak, birlik ve beraberliğin ortadan kaldırılmak istendiği şu hassas dönemlerde;  her kahpelik ve kalleşliği yapan,  acı ve ıstırap verdiklerini sanan, onlarca örgüt ve unsurları bulunmaktadır. Gözü kararmış bu terör örgütlerinin haince ve hunharca saldırılarını lânetlemek ve kınamak yeterli olmasa gerek. Artık kaybedilen her vatandaşımızın kanı var ellerimizde. Ne kadar yıkasak da gitmeyecek gibi... Bu kan da boğulacaklardır inşallah. Hiçbir zülüm ilelebet devam etmemiştir.

***

Öyle fırıldaklar var ki, taşıdıkları kalp bile kendilerine ağır gelir.

Söylenen her sözün, yapılan her nasihatin ve yapılan her hareketin altında ezilirler, biterler, yok olurlar. 

***

Şaşırdık kaldık, kime inanıp,  kime inanmayacağımıza karar veremiyoruz.

Yazılı ve görsel medyada çıkan uzmanlar, reklamlar ve söylemler karşı ne yapacağımızı bilemez durumdayız,

Her gün şu kanser, şu yapmaz,  şunu yiyin, bunu yemeyin diye şartlandırılmalarla karşı karşıya kalıyoruz.

Bazen kansere karşı yeni bir meyve ortaya sürülüyor, bazen kanser yapan yiyecek ve içecekler sıralanıyor.

Mesela, saç şampuanları,

Bulaşık ve çamaşır deterjanları, yapay tatlandırıcılar,

Pima pen kapı ve pencereleri,

Sebze ve meyve yetiştirenlerin kullandıkları hormonlu, kimyasal maddeler,

Sentetik kumaşlar ve iç çamaşırları...

Şimdi de başımıza binaların ısı yalıtımında, mantolamada kullanılan malzemelerim kansere sebep olduğu söylemleri!

Kimileri kanser yapar diyor, kimileri tasarruf yapmak adına illa ki yapın diyorlar. Hatta sanırım bu konu resmi olarak yaptırımlarda da söz konusu olacak yakın bir zamanda. Bazıları ceza bile girebilirmiş.

Yine yakın bir zamana kadar Avrupa'nın kullanmaktan vazgeçerek, terk ettiği bu işlemleri, biz şimdilerde yapmak için can atıyoruz/yapıyoruz/uyguluyoruz.

Havasız bir ortam, delik eşik olan duvarlar, yangın tehlikesi olan kimyasallar... daha neler neler!

Sahi bir çıksa da acaba bu millete, şu ısı yalıtımının gerçekten kanser yapıp yapmadığını anlatabilir mi?  Hep böyle kararsızlıklar mı yaşayacağız? Yoksa yine 'son pişmanlık etmez'  kabilinden nedametler mi yaşayacağız?

Kerim BAYDAK

[email protected]



   
2016-03-11
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları
- Buruşuk bir fotoğrafım
- Sen İyi, Ben İyi, Peki Kötü Olan Kim?
- ''Somali'de de çiçekler açar”...