Bedel Ödemek - Ahmet LAZ

Ahmet LAZ

Ahmet LAZ kimdir?
1956 da Kilis'te doğdum. İlk orta ve lise eğitimimi Kilis'te, Lisans eğitimimi de Hacettepe Ünv. Matematik mezunu olarak Ankara'da tamamladım. Afşin/Elbistan termik santral montajında planlamacı, Türkiye Diyanet Vakfında Bilgi İşlem Müdürü, Kendi işimde ise yönetici olarak Bilgisayar ve Yazarkasa sektöründe çalıştım. Emeklilik hayatımı Kilis'te yaşıyorum. Yerel Kilisinsesi gazetesinde ( www.kilisinsesi.com.tr ) yazıyorum.
Email: [email protected]

YAZARIN SAYFASI

Bedel Ödemek

Tarihe mührünü vurmuş az sayıdaki milletlerden biri de Türklerdir. Gerek Orta Asya'da gerekse de Anadolu'da, Avrupa ve Afrika'da destanlar yazmış bir neslin torunlarıyız.
Malazgirt, Mercidabık, Mohaç, Preveze, Ridaniye, Dera (Osmanlı'nın İngilizlere tarihlerinin en aşağılık mağlubiyetini yaşattığı ve anlaşma imzalattığı yer), Plevne, Akka, Çanakkale ilk aklımıza gelenler.
Bu zaferlerden birkaçı hariç, çoğunluğu batılılara karşı kazanılmış.
Savaşlar bazen kazanılır, bazen de kaybedilir. Ama her savaşın mutlaka bir bedeli vardır. Kazanılsa da, kaybedilse de mutlaka şehitlerimiz vardır.
Şehitlerimiz olarak Padişahlardan âlimlere ve öğrencilere kadar, çocuk yaştakilerden gençlere ve piri fanilere kadar, kadın erkek her mevkiden kişileri görmemiz mümkündür.
Şehitler, bizim inançlarımıza göre ölmezler. Onların hem rabbimiz katında, hem de halkımız nazarında çok büyük mevkileri vardır. Bir toprak parçasını vatan yapan tek değer, şehit kanıdır.
Tarihte bizi ilgilendirmeyen uzak coğrafyalarda dahi bedeller ödemişiz.
Kore'de sadece NATO şemsiyesi altına girebilmek için savaşa katılmış ve şehitler vermişiz. Afganistan'da, Hint Okyanusunda ve Makedonya'da mazlumları korumak adına bedel ödemeye hazır nöbet tutuyoruz.
Türkler her dönemde, her zaman mazlumların yanında olmuş, haksızlıkları giderme konusunda büyük mücadeleler vermiş, müstesna bir ulustur.
Elbette ateş düştüğü yeri yakar. Son zamanlarda ilimize düşen füzeler, üzülerek söyleyelim ki canlarımızı bizden aldı.
Çocukları anasız, babasız, kardeşsiz, babaları eşsiz, anaları evlatsız bıraktı. Büyük olabilmenin bedeli de ağır oluyor. Rabbim, bu çekilen sıkıntıların bedelini şüphesiz verecektir.
Canları ve kanları ile bedel ödeyenlere rahmet, aile ve yakınlarına sabırlar diliyorum.
Hayatının her safhasında, adeta bedelini ödeyerek ağalığın gereğini yerine getiren büyüğümüz Hannan (Özüberk) ağa da, servetinin büyük kısmını ve doğup büyüdüğü baba evini 4-6 yaş grubu çocukların eğitimi için İl Müftülüğümüze bağışladı. Bu asil davranış ağaya çok yakıştı.
Başkalarına haksızlık etmeden, çalıp çırpmadan, gayri meşru işlerle uğraşmadan elde edilen servetin Allah yolunda kullanılmasından daha güzel ne olabilir? Artık bu mekânda yapılan her hizmetten ağanın büyük istifadesi olacak.
Ebedi âlemde hem kendisinin hem de geçmişinin ruhları huzur bulacak. Bu bağış, ağanın gelecek nesilleri için de adeta bir sigorta olacak. Allah kabul etsin.
Son zamanlarda ibretle gördüğümüz gibi, kendini büyük zanneden bazı kişiler, yanlarına devleti de alarak böyle eğitimlerin verildiği mekânları, eski eşyalarını sergilemek için alabiliyorlar.
Bunun yaygarasını yapanlar da bedel olarak ödüllerini, ne yazık ki milletin kesesinden alarak hedeflerine ulaştılar. Kendi ihtisasları olmayan konularda bile, lafla mangalda kül bırakmayanların Allahın huzurunda, yaptıklarını nasıl izah edeceklerini merak da etmiyorum doğrusu.
Bir yandan Kur'an-ı Kerimi okuyup anlamayı teşvik eder gibi sureti haktan görünüp, diğer yandan bunların yapılmaması için mekânları kapatmak ve baskılar kurmak nasıl bir duygudur acaba?
Bedellerin bazıları bu dünyada, bazıları da öbür dünyada ödenir.
Bazı bedeller şan ve şeref getirir, bazıları da nar ve zillet.
Rabbim sağlığımızda hepimize, her iki dünyada da şan ve şeref getirecek hayırlı işler yaparak bedeller almayı nasip etsin.

Mutlu ve huzurlu bir gelecek için kalın sağlıkla...

Ahmet Laz

[email protected]

2016-03-14

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.